ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, gayrimeşru yaptırımlara ilişkin olarak “Türkiye’yi bir an önce ABD ile koordinasyon içinde S-400 sorununu çözmeye davet ediyorum. Türkiye değerli bir müttefikimiz ve ABD’nin önemli bir bölgesel güvenlik ortağıdır. Bir an önce Türkiye’nin S-400’e sahip olması engelini ortadan kaldırarak verimli savunma sektörü iş birliğimizi sürdürmeyi umuyoruz. ABD, birçok vesile ile Türkiye’ye S-400 alımının ABD ordusunun teknolojisini ve personelini tehlikeye atacağı, Rusya’nın savunma sektörüne ek fon sağlayacağı ve Rusya’nın Türk Silahlı Kuvvetleri ve savunma sanayine erişim sağlayacağı konularında uyarıda bulunmuştur. Ancak buna rağmen Türkiye, alternatifleri bulunmasına rağmen S-400 satın alma ve test etme konusunda kararlı davranmıştır.” dedi. Türkiye’nin bu adımının, F-35 programından çıkarılması ile sonuçlandığına işaret eden Pompeo, CAATSA yaptırımlarını uygulama konusunda kararlı olduklarını açıkladıktan sonra Rusya’dan S-400 sistemlerinin alımı nedeniyle Türkiye’ye karşı alınan yaptırım kararına ilişkin yazılı bir açıklama yayımladı. “Yaptırımlar, Türkiye Savunma Sanayii Başkanlığı’na (SSB) tüm ABD ihracat lisansı ve yetkisinin yasaklanmasını, SSB Başkanı ve diğer SSB çalışanlarının mal varlıklarına el konulmasını ve vize kısıtlamasına dahil edilmesini kapsıyor.”
Pompeo’nun bahsettiği CAATSA yasası nedir ve neyi kapsıyor? ABD Başkanı Donald Trump’ın , Kongre’nin baskısıyla 2017’de imzaladığı yasa, esas olarak Rusya’nın ABD seçimlerine müdahale girişimi, Kırım’ı ilhak etmesi ve Ukrayna’nın doğusundaki ayrılıkçıları desteklemesine karşı Obama döneminde getirilen yaptırımların güvence altına alınması amacını taşıyor. 2 Ağustos 2017’de resmen yürürlüğe giren CAATSA yasası, ABD’nin ulusal güvenliğine “tehdit” olarak değerlendirdiği İran, Rusya ve Kuzey Kore’ye karşı yaptırımların alınmasını öngörüyor. Yasanın 231. maddesine göre, Rusya ile savunma ve istihbarat alanlarında çalışan kişilere karşı da yaptırım getirilebiliyor. Bu yaptırımlar, Rusya Federasyonu için veya onun adına çalışan kişilerle bilerek “önemli işlem” yapan gerçek ve tüzel kişiler için de geçerli olabiliyor. Bu kapsamda Türkiye’nin Rusya’dan S-400 sistemlerini alması, “önemli işlem” kategorisinde değerlendiriliyor ve yaptırım öngörülüyor. CAATSA’nın 235. maddesi, ABD Başkanı’nın “ilgili kişi ve kuruluşlara getireceği” yaptırımları 12 maddede düzenliyor:
1- Yaptırım kapsamına alınan kişi ve kurumlara ihracat ithalat bankası desteğinin kesilmesi
2- Mal ve teknoloji ihracatı ruhsatı verilmemesi
3- ABD mali kuruluşlarından kredi tedarik edilmemesi
4- Uluslararası mali kuruluşlardan kredi verilmemesi
5- Mali kurumlara ABD Merkez Bankası ile doğrudan alışveriş yapma izni verilmemesi
6- Yaptırım kapsamına alınan kişi ya da kurumlarla ihale ya da sözleşme yapılmaması
7- Döviz üzerinden işlem yapılmasının yasaklanması
8- Mali kurumlar ve bankalar arasında ödeme ya da kredi transferlerinin yasaklanması
9- Yaptırım kapsamına alınan kişi ya da kurumların ABD topraklarında gayrimenkul sahibi olmasının yasaklanması
10- ABD kişi ve kurumlarının yaptırım kapsamına alınan kişi ya da kurumlardan sermaye ya da borç alışverişinin yasaklanması
11- Yaptırım kapsamına alınan kişilere ABD’ye giriş yasağı
12- Yaptırım kapsamına alınan kişi ve kurumlara benzer işlevi olan üst düzey görevlilere de yaptırım uygulanması.”
Yasanın ilgili maddesine göre, Başkan, bu 12 maddeden en az 5’ini seçip uygulamakla yükümlü.
2017 ortasında kendi imzasıyla yürürlüğe giren CAATSA yaptırımlarının Türkiye’ye karşı uygulanmasını engelleyen ABD Başkanı Trump olmuştu. Türkiye’nin ABD’den Patriot hava savunma sistemleri alamadığı için Rusya’dan S-400 silahını aldığını, bundan dolayı Türk hükümetinin cezalandırılmaması gerektiğini kaydeden Trump, CAATSA’da kendisine tanınan muafiyet yetkisini kullanma yolunu seçmişti. NATO üyesi olan Yunanistan’ın envanterinde S-300 bulunurken neden Türkiye’ye yaptırım uygulanmaktadır? Türkiye’ye karşı S-400 yaptırımlarına ilişkin resmi açıklamasının özeti S-400 anlaşmasında imzası olan şahıslar yani Türkiye’de milli ve yerli savunma sanayisinde büyük projelere imza atmış Savunma Sanayi Başkanı İsmail Demir ve ekibine yönelik bir sindirme hareketidir.
ABD diyor ki ya S-400’ leri geri verirsin ya da beterini yaparım. Sen üretme, millileşme hep benim himayemde ol ben ne dersem onu yap diyor. Ama ABD son yıllarda birçok meselede olduğu gibi bu meselede de gözden kaçırdığı bir nokta var ki Türkiye eski Türkiye değil. Ne ekonomik yaptırımlarla nede kişiye özel varlık dondurma kısıtlamaları ile bu millete diz çöktürmeyeceğini artık bilmesi gerekiyor. Her üretilen yerli ve milli silah ABD’nin desteklediği teröristleri etkisiz hale getirmek için kullanıldığı için ABD bu başarıya gölge düşürmek istiyor. 40 yıldır bizim coğrafyamızı kan gölüne çeviren, binlerce insanımızın ölmesine sebep olan PKK terör örgütü ABD’nin yaptırım uyguladığı kurumumuzun ürettiği milli ve yerli silahlarla özellikle İHA/SİHA’larla yurt içinde bitme noktasına geldi. Aynı İHA/SİHA’lar ve diğer milli silahlar Suriye ve Irak sınırında bir terör devleti oluşmasına engel olmak için teröristlere nefes aldırtmıyor. Kardeş Azerbaycan’ın terör devleti Ermenistan’ın 28 yıldır işgal ettiği topraklarını özgürleştirmek ve geri almak için başlatmış olduğu harekâtta Azerbaycan Ordusu’nun envanterinde bulunan Türk üretimi milli silah araç ve gereçler yine savaş meydanında düşmana dünyayı dar etmiş ve büyük bir zafer kazanılmıştır. Durum ve vaziyet bu iken S-400 bahanesi ile aldıkları yaptırım kararları Türkiye’nin büyümesi ve her alanda millileşmesindeki başarılarına engel olmak içindir.
Yaptırımlara Türkiye boyun eğmeyecektir. Yoluna kaldığı yerden devam edecektir. Türkiye milli ve yerli üretime başladığı günden beri zaten birçok alanda zaten gizli yaptırıma maruz kalmıştır. Türkiye bu haksız yaptırımları göz önünde bulundurarak milli savunma sanayisi ile diğer alanlarda daha da hız verecektir. Sömürgeci Siyonist devletleri bu saatten sonra Türkiye’nin önünü tıkamaya güçleri yetmeyecektir. Büyük Türkiye için millet olarak her sıkıntıya katlanacağız ama yılmayacağız asla bunlara boyun eğmeyeceğiz. Kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz. Değil ABD kim karşımıza çıkarsa çıksın hepsinin üstesinden geleceğiz yeter ki bir ve birlik olalım. Gün birlik günüdür TÜRKİYEM…
Dr. İmbat MUĞLU