Twitter Facebook Linkedin Youtube

ABD, TÜRKİYE’Yİ ABLUKAYA MI ALIYOR?

Rıfat SAİT

Başlıktaki bu soruyu sormamızın elbette nedenleri var. Bunları yazımızın devamında detaylı olarak anlatacağız. Ancak bu kuşatmanın dört önemli nedenini bilmemiz gerekiyor.

1-Petrol gelirleri

2-Yahudilerin vadedilmiş topraklar hayali (Arz-ı mevud)

3-Haçlı zihniyeti ve Hristiyan misyonerliği

4-Stratejik potansiyeli yükselen bir güce karşı refleks

ABD, İsrail ve Batı ülkelerinin bu dört takıntısının en büyük engeli ise Türkiye’dir.

Neden mi?

1-Dünya petrol rezervlerinin en zengin olduğu Ortadoğu ve Kafkasların yanı başında Türkiye vardır. Hatta Türkiye topraklarında da petrol olduğu sürekli konuşulan bir konudur.

2-Yahudilerin efsanesi olan vadedilmiş torakların  (Arz- Mevud) büyük bir bölümü bugünkü Türkiye Cumhuriyeti sınırları içindedir.

3-Hristiyanlık inancına göre son derece önemli yer olan İstanbul, İslam ve Türkiye toprağıdır. Ayrıca İstanbul, eski bir inanca göre sonu “İSTAN”  ile biten (Yunan-istan, Bulgar-istan, Hırvat-istan, Moğol-istan, Macar-istan…v.s.) tüm dünya ülkelerinin buluştuğu bir merkez gibi düşünülür ve buluşmanın kısaltması olan “BUL” ile biter. Yani İSTAN-BUL, tüm dünyanın buluştuğu bir noktadır. Avrupa ve Asya’yı birleştiren bu ilimiz açılan üçüncü havalimanı ile dünyanın en önemli hava ulaşım HUB aktarma merkezi olmuştur. Dünyanın neresine giderseniz gidin İstanbul yeni havalimanı üzerinden aktarma ile gidebilirsiniz.

4-Stratejik önemi çok büyük olan Asya ve Avrupa’yı birbirine bağlayan boğazlar, Avrasya ülkesi Türkiye toprakları içindedir.

5-Haçlı zihniyeti ve Hristiyan yayılmacılık düşüncesine karşı en büyük engel, İslam’ın hamisi ve lideri olan Türkiye’dir. Bu aslında Türkiye’nin Osmanlı’nın devamı ve İslam halifeliği tezinin gönüllerde devam ettiği şeklinde bir tezahürüdür.

6-Türkiye, Orta Asya ve Kafkaslarda bütün bir Türk yurdundaki ülkelerin lideri gibi görünüp, Turancılık düşüncesinin Batı’daki fobisi olmuştur.

BÖLGEDEKİ KUŞATMA

Suriye ve Doğu Akdeniz’de Türkiye’yi çevrelemek isteyen ABD, şimdi de Yunanistan’ın liman kenti Dedeağaç’ta  (Yunanca ‘da Alexandroupolis) askeri yapılandırmalara gidiyor. ABD, Türkiye’ye sadece 60 km uzaklıkta bulunan kente 700 zırhlı araç ve 2 bin askeri sevk etti.

İlginç bir tevafuk olsa gerek, 15 Temmuz darbe girişimine karışan bir grup Fetocu asker helikopter ile Yunanistan’ın Dedeağaç’a kentine kaçmışlardı. Helikopter ’de üst düzey üniformalı Amerikalı bir subayın da olduğu iddia edilmişti. Şimdi buraya ABD’nin adeta bir askeri üs kurması ilginç görünüyor. Bunda incirlik üssünün kısmen gözden çıkarılmasının da bir etkisi olabilir mi? Diye düşünmeden edemiyoruz.

ABD’nin Dedeağaç’a yaptığı askeri yayılım, Batı Trakya’yı yani Gümülcine (Komotini)  ve İskeçe (Xanti) şehirlerinin de içinde olduğu 150 Bin Türk soydaşımızın yaşadığı bölgeyi de etkiler ki; Türkiye açısından son derece öneme sahiptir.

DOĞU AKDENİZ’E DUYULAN İŞTAH

Irak ve Suriye’nin kuzeyinden Türkiye’yi çevrelemeye çalışan ABD ve müttefikleri, şimdi de Doğu Akdeniz-Ege merkezli büyük kuşatmaya hız verdi. Bölgede arama/sondaj çalışmalarını sürdüren Türkiye alanda tüm gücüyle varlık gösterirken ‘Doğu Akdeniz’de Türkiye’yi istemeyen ABD, İngiltere, Fransa ve İsrail başta olmak üzere birçok ülke bölgeye olağanüstü boyutlarda yığınak yapıyor. Doğu Akdeniz’deki yabancı savaş gemisi sayısı 200’ü aştı. Son dönemde Romanya ve Bulgaristan gibi Karadeniz’de kıyısı olan Balkan ülkelerinde askeri üsleri büyütüp buraları gelişmiş füzeler ve ek personelle güçlendiren ABD, Kosova ve ardından şimdi de Yunanistan’daki varlığını artırıyor.

ABD’NİN BALKANLARDAKİ ASKERİ YERLEŞİMİ

ABD, Balkanlar’da Türkiye ve Rusya’nın yerini almak ve bölgede tek kalmak istiyor. İlginçtir, Osmanlı (Türkler) ile Rusya Balkanlarda 600 yıl karşı karşıya gelmişti. Şimdi ABD’ye karşı bir ittifak içindeler. Dışişlerinde ülke menfaatleri önemlidir. Atatürk’te Kurtuluş savaşı öncesinde İngiliz ve Fransızlara karşı o zamanlarda ki ismi Sovyetler Birliği olan Ruslarla işbirliği yapmıştı.

Doğu Akdeniz’de Mısır, İsrail, Yunanistan bloğuyla ittifak yapan ABD, Türkiye’yi karadan da çevrelemek istiyor. Türkiye’ye sadece 60 kilometre uzaklıkta bulunan Dedeağaç’a ‘tatkibat’ bahanesiyle Avrupa’nın değişik ülkelerinden zırhlı araçlar ve askerler gönderildi. Atina’daki ABD Büyükelçiliği, ülkeye toplam 700 civarında zırhlı araç ve donanım sevk edildiğini duyurdu. Yunan basını ise Dedeağaç’a 2 bin ABD askeri yollandığını yazdı.

Yunanlılar, Girit ve Suda Körfezi’nin ardından Edirne’nin dibindeki Dedeağaç’ı da ABD askerlerine açtı.

KOSOVA’DAKİ AMERİKAN ASKERİ YAPILANMASI

ABD, Kosova’nın Ferizaj kenti yakınlarında Avrupa’nın en büyük askeri üssü olan Camp Bondsteel ’i inşa etmişti. Bu askeri kamp öyle büyüktür ki; uzaydan bile göründüğü iddia edilir. Bir iddiaya göre bu askeri kampın altında zengin uranyum madenleri var. Kosova, ABD ile öyle yakın ki tüm devlet kurumlarında Kosova ve ABD bayrakları yan yana duruyor. Amerika’nın Kosova’da ciddi bir egemenliği var. Yeni kurulan Kosova ordusuna da yön veriyorlar. Ne ilginçtir ki Kosova savaşı sırasında Sırpları hava bombardımanı ile vuran ABD, Arnavutların adeta kurtarıcısı olmuştu ama yine aynı ABD şimdi Arnavutların bölgedeki en büyük düşmanı olan Sırplara göz kırpıyor. ABD, Balkanlarda çok güzel iki taraflı politika uyguluyor.

ABD –SIRBİSTAN ORTAK TATBİKATI

Yine aynı Amerika Birleşik Devletleri, 2017 yılında Sırbistan ile ortak askeri tatbikat düzenlemişti.  Sırbistan’ın başkenti Belgrad yakınlarındaki tatbikata 60 Amerikalı paraşütçü katılmıştı. Bu tatbikatın başındaki Amerikalı Tuğgeneral Richard More, tatbikatların Batı için önemine dikkat çekmiş ve : “Biz Sırpların Avrupa Birliği’nin parçası olma isteklerini destekliyoruz. Askeri düzeyde bağlantının da bu şekilde kurulmasını isteriz. Bizim ve Sırbistan’ın askeri olarak ikili düzeyde işbirliğinin göstergesi olan tatbikatlar çok önemli.” Demişti. ABD’yi kendilerini Sırplardan kurtaran bir melek gibi gören Kosovalı Arnavutların bunu çok iyi bilmeleri gerekir.

ABD – BULGARİSTAN ASKERİ ÇALIŞMALARI

ABD’nin Bulgaristan’da 23 Şubat 2019 tarihinde başlayan ve 8 ay süren askeri tatbikatı ise çok yönlüydü. Rusya’ya karşı hazırlanmış gibi görünen bu tatbikat aslında hem Rusya hem de Türkiye’yi hedef almıştı.

Bulgaristan’ın güneydoğusundaki Novo Selo Amerikan-Bulgar Kara Kuvvetleri poligonunda 23 Şubat 2019 tarihinde başlayan tatbikat 19 Ekim 2019 tarihinde sona ermişti. Bilindiği gibi Bulgaristan’da 1962’de kurulan Novo Selo Askeri Üssü, 2008’de ABD Silahlı Kuvvetlerinin kullanımına sunulmuştu. ABD Silahlı Kuvvetleri, Avrupa güçlerinden 400 personelin yanı sıra tam teşekküllü M2A3 Bradley, UH-60 Blackhawk ve HH-60 Pave Hawk helikopterleri, M1064 mayın atar zırhlı araçları ve diğer silahları kademeli olarak Novo Selo’da konuşlandırmıştı. Bulgar Kara Kuvvetleri personelinin de katıldığı tatbikatta atış ve uçuşlar gerçekleştirilmişti.

ABD’NİN MONTRÖ RAHATSIZLIĞI

Montrö Boğazlar Sözleşmesi’ndeki “Karadeniz’e kıyısı olmayan ülkelere ait savaş gemileri 21 günden fazla kalamaz” hükmü ABD’nin canını sıkmaktadır. Bu yüzden ABD, Karadeniz’de kıyısı olan Balkan ülkeleri ile ilişki kurmaktadır.

Örneğin Romanya, NATO üyesi olduktan sonra ABD oradaki varlığını ve üslerini artırdı. Bu bağlamda, NATO’nun da Karadeniz’deki varlığını artırmak istiyor. Ancak önündeki en önemli engellerden biri Montrö Boğazlar Sözleşmesi. Sözleşmeye göre, ABD Donanmasının Karadeniz’de bayrak göstermesi 21 günle kısıtlı. ABD, Romanya ve Bulgaristan’da askeri tatbikatlarla Rusya’ya mesaj yolladı.

ABD, Bulgaristan ve Romanya’ya, Baltık ile Balkanlarda yaptığı gibi karadan asker yığmak istiyor. Böylece Rusya’yı Ukrayna’nın alt tarafında sıkıştırmaya çalışıyor. Aslında Türkiye,  herhangi bir olumsuzluğun önüne geçmek için Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin uygulanmasına destek veriyor.

DEDEAĞAÇ’A RADAR SİSTEMİ

Uzun süredir Dedeağaç’taki limanı askeri kullanıma açmak ve genişletmek için çalışmalar yürüten Amerikalılar, bölgeye yeni nesil radar sistemi kurma kararı almıştı. Meriç bölgesiyle kuzey Ege adalarını tarayabilecek, hava ve karadan ses ve görüntü tespiti yapacak kapasitedeki radar sistemi faaliyete geçtiğinde Boğazlardaki hareketliliğin her an gözlemlenebileceği belirtiliyor. Toplanan veriler önce Dedeağaç Limanı’ndaki merkeze ardından da Atina ve ABD karargâhlarına aktarılacak.

S-400 FÜZELERİNİN ÖNEMİ

ABD, İngiltere ve Fransa’nın etrafımızdaki askeri yığılımı tesadüf değil. Bunun için Yunanistan’ın ve Güney Kıbrıs Rum bölgesinin seçilmesi manidar.

ABD’nin Balkanlardaki Rusya’yı bu yeni sıkıştırma politikasına Rusya, ‘sen oraya füze yerleştirirsen, ben de Avrupa’ya en yakın yerlere füze yerleştiririm’ diye karşılık veriyor. Nitekim Rusya’nın Türkiye’ye sattığı S-400 füzeleri de bunun bir sonucu.

Rusya Savunma Bakanı Şoygu: ”İlk S-400 ekipmanı Haziran ayında Türkiye’de olacak. Türkiye ile S-500’leride ortak üreteceğiz. Tek bir S-500 bataryası bile tüm Türkiye Hava sahasını dış saldırılardan korumaya yeter.” Demişti.

Tüm bu gelişmelerin paralelinde 400 km etkili S-400 füzeleri ile Doğudan Batıya, Akdeniz’den Karadeniz’e 800 km’lik bir sahayı kontrol altına alacak olan Türkiye, ABD ve yandaş ülkeleri tedirgin ediyor. Türkiye’nin savunma gücünü böyle güçlendirmesi sözde müttefik olan ABD’yi niye rahatsız ediyor sorusu kadar bu olaydan dolayı içerde de muhalefetin rahatsız olması ayrı bir ilginçliktir.

İSRAİL TÜRKİYE’Yİ GÖZETLEYECEK

Ege’de radar konuşlandıran tek ülke ABD değil. Yunanistan ve Güney Kıbrıs’ın müttefiki İsrail de Girit Adası’na radar sistemi inşa etmeye başladı. Yunan ve İsrail basınına göre ‘The Long Horizon’ adlı sistem iki ülkeye de Doğu Akdeniz havzasını gözlemleme imkânı tanıyacak. Bu sistemle İsrail, Türk ordusunun Doğu Akdeniz’deki tüm hareketlerini yakından takip edecek.

İNGİLİZ UÇAKLARI KIBRIS’TA

Güney Kıbrıs Rum Kesimi’nde askeri varlığı yıllar öncesine dayanan İngiltere ise buradaki askeri üslerini aktif hale getirdi. İngiliz Kraliyet Hava Kuvvetleri’ne ait 6 adet F-35 tipi savaş uçağı önceki gün ilk kez Norfolk’taki Marham Üssü’nden havalanarak Güney Kıbrıs’taki Ağrotur Üssü’ne indi. İngiltere Hava Kuvvetleri, sonbahara kadar üslere toplam 121 adet F-35B tipi savaş uçağı sevk edileceğini duyurdu.

FRANSIZLAR’IN RUMLARLA İŞBİRLİĞİ

Akdeniz’deki enerjiye çöreklenmek isteyen Fransa da geçtiğimiz hafta kritik bir adım attı. Rum Savunma Bakanı Savvas Angelidis ile Fransa Savunma Bakanı Florence Parly, Fransa’ya deniz üssü verilmesine ilişkin bir anlaşma imzaladı. 6 ay içinde hayata geçirilmesi planlanan askeri anlaşmanın ilk etabı için Fransız uzmanlar deniz üssünün inşa edileceği Vasiliko bölgesinde çalışmalara başladı. Basına sızan 9 maddelik anlaşmaya göre deniz üssü ‘ileri operasyonel menzilli’ nitelikte olacak. Ayrıca Fransız donanması, Türkiye’nin Rum sözde parsellerinde faaliyet gösteren Fransız petrol şirketi Total’e yönelik olası müdahalelerini göğüsleyecek. Paris bunun yanında, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne ait gemilerin modernizasyonuna yardımcı olacak.

ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

1-Türkiye, çıkarları nezdinde Rusya ile ilişkilerini bu şekilde sağlam tutmalı ancak ABD ile düşmanca bir tutum yerine sahip olduğu bölgesel gücünü diplomatik ortamda fayda sağlayacak şekilde devreye sokmalıdır.

2-Balkanlarda Arnavutlar ve Boşnaklarla güçlü bir stratejik ortaklık kurulmalıdır.

3-Diplomatik zekâ ile Rahmetli Abdülhamid Han’ın yaptığı gibi bize karşı birleşip koalisyon kuran devletlerin arasını bozacak konular ve sorunlar üretilmeli ve aralarına atılmalıdır. Mesela, Yunanistan’ın Çamerya sorunu, İstanbul’daki Ortodoks kilisesi, ABD’ye karşı İran’ın devreye sokulması, yine AB’nin ABD ile olan sıkıntılarının kaşınması, Yunanistan’ın ekonomik kriz içindeki durumu, Avrupa’ya Balkanlar üzerinden giden göç dalgası, Rus doğalgazı ’nın Balkanlara Türkiye üzerinden gitmesi ile yapılacak yönlendirmeler ve kısıtlamalar, Rusya ile birlikte onun gibi Ortodoks olan Yunanistan, Bulgaristan, Sırbistan ve Romanya’nın ve de bölgedeki Slav milletlerinin etki altına alınması, Balkanlardaki Türk soydaşlarımızın bölgedeki iç politikada çok iyi değerlendirilmesi gibi…

4-Balkanlarda yaşayan Türk, Akraba ve soydaş toplulukların bir arada olması sağlanmalı, birlik acilen oluşturulmalıdır

5-Türkiye, ekonomisini sağlamlaştırmalı, iç siyasette istikrarı tam manasıyla sağlamalı, ülkede acilen Türkiye ittifakı kurulmalıdır.

 

Rıfat SAİT 
24.Dönem İzmir milletvekili
Balkan Stratejik Araştırmalar Merkezi (BASAM) Başkanı
Yazarın diğer yazıları için tıklayınız

Yorum Ekleyebilirsiniz


%d blogcu bunu beğendi: