Sağlıklı nesiller ve güçlü bir gelecek hayalimiz varsa, bu hayalin gerçeğe dönüşebilmesi için önleyici tedbirler kapsamında kurumların koordineli bir şekilde hareket edebildiği ortak bir politikaya ihtiyacımız olduğunu ve “geleceğin inşasının ancak gençliğin ihyası ile mümkün olabileceğini” hatırlatmak isterim.
Türk Devleti’nin her sahada yaptığı atılımlar, sanayiden teknolojiye kadar pek çok alanda ivme kazanmış durumda ve iddialı bir yükselişimiz söz konusu. Ancak takdir edersiniz ki en büyük sermaye ve sürekliliği sağlayan en önemli unsur insandır.
Her şeyin merkezine koyduğumuz insan, en önemli kaynağımızdır. Bu bağlamda, gelecekte dünya sahnesinde varlığını devam ettirebilecek milletler, sağlıklı ve gücü yerinde nesilleri en verimli şekilde organize edebilen, gerekli tedbirleri alan ve politikalar üretebilen devletler olacaktır.
Eğitim, sağlık ve spor politikalarımızın yerinde sayması veya ivme kaybetmesi, geleceğe dair ciddi milli güvenlik sorunlarıyla bizi karşı karşıya getirecektir. Teknik bilgi, birikim ve becerilerimizin yanında, kurumlarımızın fiziki imkanları da yazımızın konusu çocukluk çağı obezitesi ve Tip 2 diyabet hastalıklarının olumsuz etkilerinin önlenmesi için yeterli seviyededir.
Ancak, ilgili kurumlarımızın bu konuyla ilgili bireysel çalışmaları tek başına yeterli olamamaktadır. Mevcut istatistikler ve güncel veriler, bize yapılan çalışmaların yetersiz kaldığını göstermektedir. Kurumların bireysel gayretleri bu konuda kayda değer kazançlar sağlayamadığından, Sağlık Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı arasında yeni bir koordinasyon ağının oluşturulması gerekmektedir.
Türkiye’de çocuklarda Tip 2 diyabet ve obezitenin görülme sıklığı ciddi boyutlarda artmaktadır. Yapılan araştırmalar, obezitenin artmasıyla 10 yaş ve üzeri çocuklarda Tip 2 diyabet vakalarının daha sık görüldüğünü ortaya koymaktadır. Bunun en önemli nedenleri arasında, enerji içeriği yüksek besinlerin (abur cubur, şekerli içecekler, fast food ürünleri, hazır yiyecekler vb.) tüketimindeki artış ve hareketsiz yaşam tarzı yer almaktadır. Bütün araştırmalar çocuklarda Tip 2 Diyabet için en önemli risk faktörünün obezite olduğunu göstermektedir. (Bknz kaynak 1)
2021 yılı verilerine göre Türkiye’de 3 milyon obez birey bulunmakta ve bu rakamın 1,8 milyonu çocuklardan oluşmaktadır. (Bknz kaynak 2) Ayrıca Türkiye’ de yine 2021 yılı verilerine göre 7 milyon diyabet hastasının yetişkin nüfusunun % 15’ine denk geldiğini belirtmek isterim. Bir önceki yayınlanan “Sağlıklı Yaşam Merkezleri” başlıklı yazıma atıfta bulunarak meselenin ciddiyetini bir kez daha hatırlatmak isterim. (Bknz kaynak 3)
Sağlık Bakanlığına bağlı aile hekimleri, obezite ile mücadele kapsamında boy-kilo endeksi ölçümleri ve kan tahlilleri yaparken; Milli Eğitim Bakanlığına bağlı Beden Eğitimi Öğretmenleri de boy, kilo, esneklik ve sıçrama gibi ölçümleri gerçekleştirmektedir. Aynı zamanda, Gençlik ve Spor Bakanlığının “Yetenek Taraması Projesi” kapsamında ilkokul 3. sınıf öğrencilerine yapılan boy ve kilo ölçümleri de bu veriler arasında yer almaktadır. Ancak bu bilgiler, ortak bir platformda birleştirilmediği sürece, kapsamı bir milli strateji planı dâhilinde uygulanamaz.
Okul öncesi eğitim düzeyinden itibaren sağlıklı beslenme eğitimlerinin görsel materyallerle desteklenmesi ve ebeveynlerin bilinçlendirilmesi büyük önem taşımaktadır. Ayrıca, ilkokullarda beden eğitimi derslerinin müfredata tekrar eklenmesi, teknoloji bağımlılığının yol açtığı hareketsizliği azaltarak spor bilincinin oluşmasına katkı sağlayacaktır.
Sağlık Bakanlığı tarafından kayıt altına alınmış ve teşhis koyulmuş çocukların dışında diğer ilgili iki bakanlığın verileri, kayıt dışı obezitenin tespiti noktasında ortak bilgi havuzunda toplanmalıdır. Gençlik ve Spor Bakanlığı, sağlık kuruluşları tarafından paylaşılan bilgiler doğrultusunda ailelere ulaşıp, Tip 2 diyabet ve obeziteye maruz kalmış çocuklar için özel hazırlanmış hafif düzeyde fiziksel aktivite modülleri ve antrenman saatleri doğrultusunda, kendileri için planlanmış gün ve saatlerde uzman antrenörler eşliğinde süreklilik ve devamlılık esası gözetilerek sportif faaliyetler gerçekleştirmelidir. 3 bakanlığın da bir strateji planı dâhilinde ortak hareket ettiği, devletin tüm ilgili kurumlarının kendi uzmanlık sahalarında hizmet vererek sağlıklı nesiller hedeflendiği bilgisi, kamu spotları, radyo ve televizyon yayınları ile duyurulmalıdır.
Büyük sanayi ve teknoloji hamleleri yapmak muhteşem gayretlerdir. Fakat gelecekte bunların gelişmesini ve işleyişini sağlamak için, güçlü ve sağlıklı insan kaynaklarımızın olması gerçeğinden uzaklaşmadan meselenin önemini bugün idrak etmek ve tedbirler almak bizim büyük devlet olma idealimize ivme kazandıracağı gibi, mevcudu korumak adına da olmazsa olmazdır.
Son olarak bu konuyla ilgili Sahipkıran Stratejik Araştırma Merkezimiz, Ege Bölgesinde yakın gelecekte detaylı bir çalıştay hazırlamaktadır. Yurtiçinde bulunan tüm uzman kadrolarımız ile dün olduğu gibi bugün de, Ülke gündemine dair meselelere fikirlerimiz ve yapıcı çözüm önerilerimizle katkı sunmaya devam edeceğiz.
.
Murat AKTAŞ
Yazarla ilgili diğer içerikler için tıklayınız
_______________
Kaynaklar:
Kaynak 1 ve 2: hastanecerrahpasa.iuc.edu.tr (Prof. Dr.M.Sait Gönen “13-19 Yaş Aralığındaki Adolesanlarda bile Obezite ile Birlikte Tip 2 Diyabet )
Kaynak 3: https://www.sahipkiran.org.tr/saglikli-ve-guclu-toplumun-anahtari-sportif-yasam-merkezleri/