Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB), 9 Ocak itibariyle Kerkük’teki parti binaları ile bazı cadde ve sokaklara Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) bayraklarını astı. Bu hadise üzerine harekete geçen Kerkük Valiliği, KYB parti binaları ile bazı cadde ve sokaklara asılan bayrakların indirilmesi talimatı verdi. Valiliğin talimatının kısa sürede uygulanmaya başlandığını aktaran Valilik Basın Sorumlusu Mervan el-Ani, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bazı sokak ve caddelere asılan bayrakların indirildiğini açıkladı. Bu hadiseyle eş zamanlı olarak, ABD güçlerinin Kerkük’te yer alan K1 askeri üssüne yerleştiği anlaşıldı.
Kerkük’te bayrak krizi, 2017 yılı içerisinde de yaşanmış ve Kerkük’te büyük huzursuzluğa neden olmuştu. Kerkük Vilayet Meclisi, 28 Mart 2017 tarihinde Kerkük’te Irak bayrağının yanına Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) bayrağının asılmasına ilişkin karar almış ve bu karar, bölgede yaşayan Türkmen ve Arap vatandaşlarda büyük rahatsızlık oluşturmuştu. Bu hadiseden kısa bir süre sonra IKBY Başkanı Barzani, Fransa’ya düzenlediği ziyarette bağımsızlık sinyali vermiş ve sonrasında 25 Eylül 2017’de gerçekleşen bağımsızlık referandumu süreci başlatılmıştı.
Kerkük, 25 Eylül 2017’de yapılan gayrimeşru bağımsızlık referandumundan sonra, Irak merkezi hükümeti güçlerinin 16 Ekim 2017’deki askeri operasyonu sonrası tamamen Bağdat’ın kontrolüne geçmiş ve Peşmerge güçleri de çatışmadan Kerkük’ten çekilmişti.
Dün Kerkük’te tekrar IKYB bayraklarının çekilmesi, “ABD güçlerinin Kerkük’te yer alan K1 askeri üssüne yerleştiği ve bu adımın ABD’nin Kürtlerle ilgili yeni yaklaşımının bir sonucu olduğu” yönündeki aşağıda alıntılanan haberle birlikte analiz edilmelidir. Türkiye’nin tüm dikkatinin Suriye’ye yöneldiği bir dönemde yaşanan bu hadiseler, ülkemizin tüm bölgeyi kapsayan makro düzeyde bir bakış açısıyla hadiselere yaklaşmasını ve politika geliştirmesini zorunlu kılmaktadır.
Sahipkıran HABER
Kerkük il sınırlarına giren ABD güçlerinin, K1 askeri üssüne yerleştiği ve bu adımın, ABD’nin Kürtlerle ilgili yeni yaklaşımının bir sonucu olduğu belirtiliyor.
K24’e konuşan Kerkük’ün yerel yöneticileri, ABD güçlerinin bölgeye yerleştiği bilgisini doğruladı. ABD’nin bu hamlesinin, DAİŞ’in olası saldırılarını engellemek ve Kürtlere yönelik yeni stratejisinin pratiği olduğu ifade ediliyor. Ancak ABD’nin Kürtlere yönelik siyasetinden bu denli iyimser olmayan isimler de var.
Son günlerde ABD güçlerinin Kerkük’teki K1 üssüne yerleştiği söylentileri arttı. ABD’nin, K1 üssünü stratejik amaçları için önemli bir alan haline getirmek istediği yorumları yapılıyor.
Kerkük İl Meclisi Başkanı Rebwar Talabani, ABD’nin Irak’ta büyük değişimlere hazırlandığını söylüyor.
Talabani, Irak’taki yolsuzluk ve bölge ülkelerinin müdahaleleri nedeniyle Irak’ın kendi kendini yönetmede başarısız olmasına neden olduğunu ve ABD’nin bu yüzden hamlede bulunduğunu ifade etti.
Kerkük İl Meclisi Kardeşlik Listesi Başkanı Muhammed Kemal, artan DAİŞ tehlikesine dikkat çekerek, ABD güçlerinin Kerkük’e dönüşünün olumlu bir adım olduğunu ve bu sayede kentin güvenliğinin sağlanacağını belirtti.
Kürt siyasetinin duayen ismi Mahmud Osman ise ABD’nin Kürtlerle ilgili siyasetinden iyimser değil.
Mahmud Osman, “K1 ve diğer üslerde yaşanan hareketliliğin siyasetle ilgisi yok, tamamen askeri faaliyetlerdir. Bana göre siyasi anlamda Kürtler için hiçbir olumlu etkisi olmayacak” diye konuştu.
ABD’nin İran’a yaptırımları ve Suriye’den güçlerini çekme kararı Kerkük’ün önemini bir kat daha arttırdı. Ancak bu durumların Kürtler için ne getireceği, soru işareti olarak duruyor.
K-24 – http://www.kurdistan24.net/tr/news/62626ee7-721f-4142-8c94-928b76ff8c4b