Twitter Facebook Linkedin Youtube

PKK’NIN MERKEZ ÜSSÜ; KANDİL DAĞI

Hakkari’ye ver sırtını.

Elini gözüne siper et.

Güneye doğru, tee uzağa bak…

İşte o zirvesi karlı dağ, Kandil.

*

Yarısı Irak’ta, yarı İran’dadır.

İran-Irak sınırı, tam ortadan böler.

kandil-daglari*

(Hani bizim gazeteler sık sık “İran bizden önce Kandil’i vurdu” filan diye yazar ya… İnsan üzülüyor okuyunca… Çünkü, İran’ın Kandil’de vurduğu yerler, İran toprağıdır. Yani, bizim Cudi’yi vurmamız gibi bir şeydir. Ama, gazetelerimiz öyle bir yazar ki, zannedersin adamlar bizim giremediğimiz Irak’a girdi. Neyse…)

*

Türkiye’ye en yakın noktası 89.5 kilometre. Kuş uçuşu bu kadar. Karadan 110 kilometreyi buluyor. Nişantaşı-Cihangir cafelerinde trekking tabir edilen doğa yürüyüşünü yapamazsın o güzergahta, zırhlı lazım… Toma’dan su fışkırtmaya benzemez, tank lazım.

*

Gelmişken temizleyivereyim şuraları dersen… Etrafını sarman lazım. Dağın oturduğu coğrafya gereği, beşgen şeklinde sarman lazım. Ama, unutmamak da lazım, beşgenin üç bacağı İran tarafında… Ya İran’a da gireceksin, ya da İran’dan rica edeceksin, hatırımız için o tarafı tutacaklar ki, teröristler kaçmasın. Irak tarafında tutman gereken mesafe, 300 kilometrecik!

*

Kontrol altında tutman gereken alan, 3 bin 377 kilometrekarecik!

*

Türkçesi şu: Ankara 2 bin 516 kilometrekare, Adana bin 945 kilometrekare, Kastamonu bin 834 kilometrekare… Yap hesabını.

*

Sardın mı Kandil’in etrafını? Sardın. Şimdi asıl girmen gereken hedef, dağın vadisi. Çünkü oradalar. Uzunluğu 13.5 kilometre, genişliği 4.5 kilometre. Öyle kafana göre her yerinden giremezsin. Ağzı güneye bakıyor. Kuzey tarafı sarp. Kış aylarında çığ düşüyor, önceki sene 8 terörist çığ altında öldü. Girebilmek için güneyine kadar inmen lazım.

*

İndin mi güneye? İndin. Şimdi çık bakalım yokuşu… Vadi bin 219 metre yükseklikte. Bütün arazinin mayın döşeli olduğunu söylemeye gerek yok tabii… Mayın tuzakları nedeniyle “intihar vadisi” olarak tanınıyor. Terörist barınakları, genellikle 2 binli rakımlarda. 10 kilometrelik mesafeye yayılmış vaziyette. Tepelerde SA7 füzeleri, uçaksavar ve makineli tüfek yuvaları var. Tepe dediğin, 2 bin 670 metre. Fiziki şartları, doğal kale.

*

Şimdi diyeceksiniz ki… Zaten bu yüzden karadan gitmiyoruz, uçaklarla vuruyoruz.

*

En yakın üssümüz 456 kilometre uzakta, Diyarbakır’da… Erhaç’tan gelmeye kalkarsan, 626 kilometre. Üstelik, Malatya’dan Batman’dan anormal saatte, anormal sayıda uçak kalktığı anda, Kandil’e haber uçuyor. Askeri üslerimizin etrafında gözcüleri var. Sessiz sedasız gidebilmen imkansız.

Hatta o kadar cüretkarlar ki… En son harekatta, Diyarbakır’dan kalkan F16’larımıza, pisti gören Yeniköy mezarlığı mevkiinden kalaşnikoflarla ateş açıldı.

*

Farzedelim ki, teröristler armut gibi bekliyor, geldin Kandil’e… Kuzeyden dalamazsın. Güneyden dolaşıp, vadiye girmen lazım. Ama vadi dediğin, ip gibi otoyol değil, sekiz defa zikzak yapıyor dağın içinde… E jet bu, yılan değil, kısa mesafede kıvrıla kıvrıla gidemez. N’aapar? Anca nokta atışları yapar. Uçak kamerasından televizyonlara servis edilen görüntülerde de olduğu gibi, anca düzlüklerdeki barakaları vurur.

*

En geniş düzlük, sadece 1.5 kilometrekare… Arazinin ne kadar girintili çıkıntılı, oyuntulu olduğunu düşün.

*

Vadi yüzlerce mağarayla dolu. Bomba en fazla önüne düşer, içeri girmez. Sonuç vermez. Bazı mağaralara, sandalyeye oturarak 500 kişi sığıyor. 100 metre içeriye giren, 12 metre koridor genişliği olan, üç kapısı bulunan mağaralar var. Bomba basıncına doğal direnci var.

*

Vadide 50 civarında kamp olduğu tahmin ediliyor. Çoğu barınma amaçlı… 15 eğitim kampı var. En ünlüsü, Lice’ye heykeli dikilen Mahsum Korkmaz Akademisi… Örgütün arşivi Kandil’de.

*

Dağın eteklerinde gerilla hayatına uygun bir yapılanma bulunuyor. Teröristler, irili ufaklı 60 civarında köyle içli dışlı yaşıyor. Örgüt üniformasını çıkarıp, köylülerin arasına karışıyorlar, ara ki bulasın.

*

Kandil’de derelerden, şelalelerden elektrik üreten küçük çaplı iki santral var. Üretilen elektrik, hem kamplara, hem de bu köylerin bazılarına veriliyor. Örgütün binlerce küçükbaş hayvanı var. Etinden sütünden faydalanılıyor, bu köylerde barındırılıyor.

*

Kandil’in merkez üs olarak seçilmesi, 1997’ye dayanıyor. Avrupa’dan topladıkları paralarla, iki senede inşa ettiler. Kamp alanlarının belirlenmesinde Apo’nun kardeşi Osman Öcalan’ın büyük emeği var.

*

Fransız basınından, Kanada basınına, İsveç gazetelerinden Avustralya televizyonlarına kadar, dünya medyası Kandil’de cirit atıyor, şakır şakır tanıtıyor. En ilginçlerinden biri, İngiliz Daily Telegraph gazetesiydi… Murat Karayılan’la röportaj yaptı, Amerikalıların PKK yöneticileriyle düzenli olarak görüştüğünü, bu görüşmeler için Kandil’e helikopter pisti yapıldığını, ışıklandırıldığını yazdı.

.

Yılmaz ÖZDİLSozcu.com.tr

sahipkiran Hakkında

Sahipkıran; 1 Aralık 2012 tarihinde kurulmuş, Ankara merkezli bir Stratejik Araştırmalar Merkezidir. Merkezimiz; a) Türkiye Cumhuriyeti’nin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü savunan; ülkemizin her alanda daha ileri gitmesi ve milletimizin daha müreffeh bir hayata kavuşması için elinden geldiği ölçüde katkı sağlamak isteyen her görüş ve inanıştan insanı bir araya getirmek, b) Ülke sorunları, yerel sorunlar ve yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın sorunlarına yönelik araştırma ve incelemeler yaparak, bu sorunlara çözüm önerileri üretmek, bu önerileri yayınlamak, c) Tespit edilen sorunların çözümüne yönelik ulusal veya uluslararası projeler yürütmek veya yürütülen projelere katılmak, ç) Tespit edilen sorunlar ve çözüm önerilerimize ilişkin seminer ve konferanslar düzenleyerek, vatandaşlarımızı bilinçlendirmek, amacıyla kurulmuştur.

Yorum Ekleyebilirsiniz


%d blogcu bunu beğendi: