Twitter Facebook Linkedin Youtube

“TÜRK SAVUNMA SANAYİİNDEKİ MEVCUT DURUM VE POLİTİKA ÖNERİLERİ” ÇALIŞTAYIMIZ GERÇEKLEŞTİ

Merkezimizce 2025 yılında düzenlenen okuyucularımıza açık etkinliklerin 9’uncusu; SASAM Başkan Yardımcısı Dr. Cihangir B. AKSAKAL’ın moderatörlüğünde; “Türk Savunma Sanayiindeki Mevcut Durum ve Politika Önerileri” başlıklı bir çalıştay şeklinde gerçekleşti.

Çalıştayda Dr. Cihangir AKSAKAL, savunma sanayiimizdeki mevcut durumu, NATO ülkeleriyle kıyaslayarak aktardı. Sonrasında ise oldukça hızlı gelişen ve tüm Türkiye’yi gururlandırılan mevcut durumun daha iyiye nasıl götürülebileceği üzerinde görüş alış verişinden bulunuldu.

SASAM Uzmanı ve Stratejist Umut Berhan ŞEN’in bilgi notu ve Dr. AKSAKAL’ın sunumundan bir özet mahiyetindeki aşağıda verilen mevcut duruma ilave olarak, özellikle Kaan uçaklarının motorlarının ABD tarafından tedarik edilmemesiyle gündeme gelen jet motoru ve genel olarak tüm savaş araçlarının motorlarının üretimine yönelik ar-ge faaliyetlerini yürütmek, ar-ge faaliyetleri devam ederken mevcutta jet motoru üreten ABD, Rusya, İngiltere, Fransa veya İsveç’ten lisans kiralayarak motor üretimine başlamak ve ar-ge faaliyetlerinin tamamlanmasını müteakip kendi jet motorlarımızı üretmek üzere Motor-San veya benzeri bir isimle bir kamu iktisadi teşebbüsü kurulmasının uygun olacağına yönelik öneri getirildi. Bunun yanında özellikle yüksek teknoloji içeren savunma sanayii ürünlerinin tasarımı ve üretimine yönelik insan kaynağı yetiştirilmesi için ortaokuldan itibaren yönlendirme ve mesleki eğitim verilmesi önerildi.

TÜRK SAVUNMA SANAYİİNDE MEVCUT DURUM

Türkiye savunma sanayinde yükselen bir güç olarak 2025’te 8-9 milyar dolarlık ihracat hedefleyerek Bayraktar TB2/Akıncı insansız hava araçları, Altay ana muharebe tankı, Atak helikopteri, Ada sınıfı korvetler, Hisar ve Siper hava savunma füzeleri, Roketsan güdümlü mermiler üreterek asimetrik harp ve ihracat odaklı bir konfigürasyona evrilmekte, 350 bin personeliyle bölgesel caydırıcılık sağlamaktadır. Türkiye’nin 2024’te 7 milyar doları aşan ihracatı, 2025’in ilk 9 ayında %39 artarak 6 milyar dolara ulaşmıştır. Bu başarı, Türkiye’nin Avrupa ve Afrika pazarlarında rekabet gücünü artırmaktadır.

Türkiye savunma sanayii, 2025 yılında küresel ölçekte yükselen bir güç olarak öne çıkmakta olup Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) koordinasyonunda ASELSAN, TUSAŞ, ROKETSAN, HAVELSAN, STM, Baykar, Makine ve Kimya Endüstrisi (MKE) gibi ana yüklenicilerle 100 bini aşan istihdam sağlayan bir ekosistem kurmuştur. Yerlilik oranı, %80’lere ulaşarak ithalat bağımlılığı %70’ten %30’a düşürülmüştür. Yıllık 2 milyar doları aşan AR-GE harcaması yatırımlarıyla hipersonik füzeler, 6. nesil savaş uçakları ve uzay sistemleri gibi ileri teknolojilere odaklanılmaktadır.

Ana hava platformları arasında TUSAŞ üretimi HÜRJET hafif taarruz uçağı, seri üretime geçmiş ve Kaan Milli Muharip Uçak prototipi 2025’te ilk uçuşunu tamamlamıştır. Kaan, 2030’a kadar 250 adet olarak envantere girmeyi hedeflerken, Baykar’ın KIZILELMA insansız savaş uçağı ve ANKA-3 stealth İHA’sı, insansız hava filosunu güçlendirmektedir. ANKA-SİHA varyantı lazer güdümlü mühimmat entegrasyonuyla %95 yerli üretimle ihracat rekoru kırmaktadır.

Denizcilik alanında STM tasarımı MİLDEN sınıfı denizaltı projesi 2025’te ilk modül kaynak töreniyle ilerlerken, Ada sınıfı korvetlerin 8’incisi TCG Burgazada envantere girmiş, TF-2000 hava savunma muhribi ve İ sınıfı fırkateynler için Aselsan radar ve Roketsan Atmaca füzesi entegrasyonu tamamlanmış, Deniz Kuvvetleri’nin mavi su kabiliyetini 10 yeni gemiye çıkarma planı 2025 bütçesinde 5 milyar dolar ayrılmasıyla desteklenmiştir.

 Kara gücü projelerinde ise, Altay Ana Muharebe Tankı 2025 Ağustos’unda seri üretim bandına girmiş olup Otokar tarafından 1000 adetlik ilk faz için motor entegrasyonu tamamlanmıştır. Tulpar I ve Kaplan MT/MRAP araçları 500 adetlik seri üretimle Afrika ordularına ihraç edilmiş, MKE’nin 105mm hafif top ve 155 mm fırtına obüsü modernizasyonu ise Ukrayna ve Azerbaycan’a 2 milyar dolarlık sözleşmeyle devam etmektedir.

Füze ve savunma sistemlerinde Hisar-A/O/Hava savunma füzeleri 2025’te 300 km menzilli Siper Block-I ile entegre edilmiş, Roketsan’ın Bozdoğan/Gökdoğan havadan havaya füzeleri F-16 modernizasyonunda kullanılmış, Atmaca seyir füzesi 250 km menzille seri üretime geçmiş, Cirit ve UMTAS güdümlü tank füzeleri 10 binden fazla ihraç edilmiş, SOM-J cruise füzesi ve TAYFUN hipersonik balistik füze testleri 2025’te başarıyla tamamlanarak stratejik caydırıcılık artırılmıştır.

Uzay ve siber alanda TÜBİTAK UZAY’ın İMECE uydusu yörüngeye yerleştirilmiş, Göktürk-3 istihbarat uydusu 2025 lansmanıyla tamamlanmış, Aselsan’ın KORAL elektronik harp sistemi ve ASELSANRA 6G siber savunma platformu NATO SPARK 2025 programında test edilmiş, yapay zeka tabanlı otonom dron sürüleri LIMA 2025 fuarında tanıtılarak 20 milyar dolarlık Pazar potansiyeli oluşturulmuştur.

Samsun’da MKE ve Baykar’ın milyarlarca liralık yatırımla kurulan üretim üssü 2025 sonunda devreye girecek olup 5000 yeni istihdam ve yıllık 2 milyar dolar ek ihracat sağlayacaktır.

2025 GFP endeksinde 11. Sıraya yükselen Türkiye savunma sanayii, 2030’a kadar 20 milyar dolar ihracat ve %90 yerlilik hedeflerken Avrupa ve Asya’da ortak üretim anlaşmalarıyla (örneğin Polonya ile Bayraktar, Endonezya ile Atak) küresel tedarik zincirine entegre olmaktadır.

Altay Ana Muharebe Tankı seri üretim süreci 5 Eylül 2025’te Ankara Uzay ve Havacılık İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nde kurulu BMC Ankara Tank ve Yeni Nesil Zırhlı Araçlar Üretim Tesisi’nde resmi olarak başlamış olup tesisin 63 bin metrekarelik üretim hattı yerli endüstriyel robotlar ve modern otomasyon sistemleriyle donatılarak gövde imalatından son montaja kadar tam entegre bir süreç yürütmekte, toplam 555 bin metrekarelik alanda 150 bin metrekare genişleme potansiyeli taşıyan bu üs, aynı zamanda Altuğ 8×8 zırhlı araç üretimine de ev sahipliği yaparak yıllık kapasiteyi 50 tanka çıkarmayı hedeflemektedir. Proje kapsamında Güney Kore K2 Black Panther tankı teknolojisine dayalı olarak yerel şartlara uyarlanmış olan Altay, 120 mm Aselsan Lazer Güdümlü Stabilize Top Kulesi ile donatılmış üstün ateş gücü, hibrit pasif-reaktif-aktif zırh sistemleri (yeni nesil ERA reaktif zırh, kafes zırh, 360 derece Aktif Koruma Sistemi-AKS), infilak geciktirici tedbirler, geliştirilmiş atış kontrol sistemi, araç kontrol sistemi, nişancı 2. Derece görüş sistemi, palet, kule çember dişlisi, yakıt-hidrolik pompalar ve mobil gizleme ağı gibi yerlileştirilmiş bileşenlerle muharebe sahasındaki güdümlü anti-tank füzeleri ve RPG tehditlerine karşı optimize edilmiş olup yüksek hareket kabiliyeti, çeviklik ve beka kabiliyetini artırmak üzere 1500 beygir gücündeki ithal güç grubuyla başlayan seri üretim yerli BATU motoru entegrasyonuyla devam edecek olup, bu motor aynı zamanda deniz platformlarında da kullanılacak şekilde tasarlanmıştır.

Seri üretim hattı 2023’te tamamlanan testler ve 2024 Mayıs’ındaki resmi geçişle hız kazanmış olup ihracat lisansı engelleri aşılarak yerlilik oranı %80’lere ulaşmış, BMC Power tarafından geliştirilen BATU güç grubu ile motor teknolojisi bağımsızlığı sağlanarak NATO standartlarında 70 km/s maksimum hıza, 500 km menzile ve 4.5 metre derinlikte su geçiş kabiliyetine sahip tank, Afrika ve Orta Doğu pazarlarında potansiyel ihracat için hazır hale getirilmiş, üretim sürecinde Aselsan, Otokar ve Roketsan gibi alt yüklenicilerin katkısıyla atış isabet oranı %95’in üzerine çıkarılmıştır.

NATO ÜLKELERİ KIYASLAMA TABLOLARI

ÇALIŞTAYDAN KARELER

sahipkiran Hakkında

Sahipkıran; 1 Aralık 2012 tarihinde kurulmuş, Ankara merkezli bir Stratejik Araştırmalar Merkezidir. Merkezimiz; a) Türkiye Cumhuriyeti’nin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü savunan; ülkemizin her alanda daha ileri gitmesi ve milletimizin daha müreffeh bir hayata kavuşması için elinden geldiği ölçüde katkı sağlamak isteyen her görüş ve inanıştan insanı bir araya getirmek, b) Ülke sorunları, yerel sorunlar ve yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın sorunlarına yönelik araştırma ve incelemeler yaparak, bu sorunlara çözüm önerileri üretmek, bu önerileri yayınlamak, c) Tespit edilen sorunların çözümüne yönelik ulusal veya uluslararası projeler yürütmek veya yürütülen projelere katılmak, ç) Tespit edilen sorunlar ve çözüm önerilerimize ilişkin seminer ve konferanslar düzenleyerek, vatandaşlarımızı bilinçlendirmek, amacıyla kurulmuştur.

Yorum Ekleyebilirsiniz


%d blogcu bunu beğendi: