Ukrayna’daki savaşta askerler, değişen teknolojinin ortaya çıkardığı yeni tehlikelere uyum sağlamaya çalışıyor. Son tehdit, fiber optik kablolu dronelar.
Bu cihazlar, üzerlerine bağlanan onlarca kilometre uzunluğa sahip kablo makaralarıyla, drone kullanan askere doğrudan bağlı şekilde hareket ediyor. Görüntü ve drone kontrolü, bu fiber optik kabloyla sağlanıyor. Radyo frekansları kullanılmıyor. Dolayısıyla sinyal kesiciden etkilenmiyor.
Drone’lar bu savaşta yaygın şekilde kullanıldığından beri iki taraf da drone karşıtı silahlarını geliştirmeye başladı. Fiber optik drone, bu savunma yöntemlerinin çoğunu alt ediyor. Rusya, bu yenilik sayesinde büyük bir avantaj elde etmiş görünüyor. Ukrayna ise bu açığı kapatmaya çalışıyor.
Alman Highcat isimli havacılık ve havacılık bileşenleri imalatı üzerine yoğunlaşan şirket, HCX isimli yeni insansız hava aracını Ukrayna’ya götürdü. Droneda kullanılan kablonun 250 gram ağırlığında olduğu, bu nedenle uçuş kalitesini etkilemediğini belirtiliyor. Drone göğe yükseldikten sonra kablonun çok ince bir iz bıraktığı, bu nedenle hem tespitinin zor olduğu, hem de uçuş sırasında dolaşmadığı ifade ediliyor. HCX İHA’nın 20 kilometreye kadar menzili bulunuyor. Faydalı yükü 5 kilogram olan araç, termal görüntüleme özelliğine sahip 10x optik yakınlaştırmalı bir kamera kullanıyor.
Drone pilotu Venia, “Rusya bu cihazları bizden çok önce kullanmaya başladı. Biz hala test aşamasındayız. Bu drone’lar daha alçak uçulması gereken yerlerde kullanılıyor” diyor ve ekliyor: “Bazen kablosunu makasla kesmemiz gerektiğini söyleyip şakalaşıyoruz.“
Fiber optik drone, daha yavaş ve kimi zaman ağaç gibi engellere takılması nedeniyle bazı dezavantajlara sahip. Ancak Rusya bunları yaygın şekilde kullanarak avantaj elde etmiş durumda.
Drone kullanımının yaygınlaşması, askerlerin pozisyonlarında uzun saatler hareketsiz kalmasını da getirmiş. Ukraynalı Oles, “Bir mevziye girdiğinizde, drone tarafından oraya girerken görülüp görülmediğinizi bilmiyorsunuz. Eğer gördüyse, bu hayatınızın son anları olabilir” diyor. Maksim ise bir mevzide en uzun 31 gün beklemek zorunda kaldığını, ancak 90 ya da 120 gün bir noktada kalanlar olduğunu anlatıyor: “Drone kullanılmıyorken bir noktada 3-7 gün arası bekliyorduk.“
Rus askerlerin taktik değiştirdiğini, eskiden gruplar halinde saldırmalarına rağmen şimdi 1-2 kişi olarak ayrı ayrı hareket ettiklerini, bazen motosiklet kullandıklarını anlatıyorlar. Bu durum, satranç oynamaya benzemeye başlamış. Tarafların ne kadar ilerlediğini saptamak da eskisinden daha zor. Rusya mevzilerini ilerletmiş olsa da Donetsk’in tamamında kontrolü elde etmesi kolay olmayacak. Ukrayna ise saldırıları güçlü şekilde püskürttü ama devam edebilmesi için ikmal hatlarının açık olması gerekiyor.
Alıntılar:
Yogita Limaye, “Fiber optik kablolu drone, Ukrayna’da savaşın seyrini nasıl değiştiriyor?”, https://www.bbc.com/turkce/articles/cj3j80vnmypo
Ozan Akarsu, “Alman şirket, Ukrayna’da fiber optik kablolu İHA testi yapacak”, https://www.savunmatr.com/alman-sirket-ukraynada-fiber-optik-kablolu-iha-testi-yapacak/