Twitter Facebook Linkedin Youtube

MUHARİP GAZİLERİMİZİN DEVLETTEN BEKLENTİLERİ

Muharebe meydanlarında ecdadımızın şehit olanlarına ve ahirete intikal edenlerine Allahtan rahmet dileklerim ve Kıbrıs Barış Harekâtının 50. Yıl dönümünde hayatta olan Kıbrıs ve Kore Muharip Gazilerimize minnet ve saygılarımla!

Türk Milletinin Kahramanlık destanını yazan, nice harpler görmüş canlarıyla, kanlarıyla bize Anadolu’yu yurt kılan, vatan kılan, tereddüt etmeden can veren, kan veren Askeri Milli Mücadele kahramanlarımızdan Muharip Gazilerimizin 19 Eylül Gaziler günü kutlamaları, geçtiğimiz günlerde törenle gerçekleştirildi. Bu bağlamda gazilerimizin talepleriyle ilgili bazı hususları aktarmak istiyorum:

* 1005 sayılı İstiklal Madalyası Kanununa tabi olan Muharip Gazilerimiz, daha önce Milli Savunma Bakanlığın uhdesinde ve takibindeyken, sonrasında Aile Sosyal Politikalar Bakanlığına bağlanmıştır. Muharip Gazilerimize verilen kartlarda Şehit yakını, Gazi, Gazi yakını, Vazife Malulü gibi unvanlar yazmaktadır. Gazilerimize ve yakınlarına verilen kartların güncel haliyle resmi bir geçerliliği bulunmamakta (Kimlik, ehliyet gibi), sadece ulaşımda şehir içi ücretsiz seyahatte kullanılabilen bir kart durumundadır. Yapılacak yeni düzenlemeler ile bu kartların tüm resmi kurumlarda tanınırlığının olması, önem arz etmektedir. Arkasında askerlik sicil numarası (KT Numarası) yazmalı ve vefatı durumunda yakınları tarafından vefat bilgisi ilgili kuruma iletildiğinde (KT numarasından) gazilerimizin tüm bilgilerine ulaşılabilmelidir. Ayrıca kimin gazi, kimin gazi yakını olduğunu net bir şekilde ifade eden ibare olacak şekilde yeniden tasnif edilip düzenlenmelidir.

* Devletimizin aldığı kararla 15 Mayıs 1919 tarihinden, 9 Eylül 1922 tarihine kadar geçen sürede savaşmış olan şahıslara Milli Mücadele Madalyası verilmiştir. (Takdir ve taltif madalyaları hariç) 1950 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisi kararıyla Türk askeri Kore’ye, 20 Temmuz 1974 tarihinde de Kıbrıs’a gönderilmiştir. Yunanistan, Arjantin, Avusturalya bile Kore’ye giden askerlerine madalya verdiği halde, Türkiye Cumhuriyeti madalya vermemiştir. (Daha önce Milli Savunma Bakanlığı tarafından Muharip Gazi Derneklerinin talebi doğrultusunda Madalya verilmiş ama bir kanun maddesi kapsamında gerçekleşmemiştir.) Kıbrıs Barış Harekatı’nın 50. Yıl Dönümünde Gazilerimize ömürlerinde bir defaya mahsus olmak şartıyla, 50. Yıl münasebeti ile bir ikramiyede bulunulsa ve Kanun kapsamında, arkalarında KT numarası ve isim soy isim yazılı olan Kıbrıs ve Kore Gazilerimize vesikaları ile birlikte, Madalyaları 50. Yıl münasebeti ile büyük bir törenle takdim edilse, çok anlamlı olur.

18 Mart Çanakkale Muharebelerinin geçtiği sahada, abidenin açılışında İngiltere Kraliçesi ve Avusturalya genel Valisi davet edildi. Orada o tarihte hayatta olan en son iki tane Gaziden Hüseyin KAÇMAZ da (Safranbolulu) davet edilmişti. Kendisini İngiltere Kraliçesiyle Güzel Sanatlar Müdürü Mehmet ÜZER Bey tanıştırdılar. Kraliçe, çantasından bir çek çıkartarak “HAMİLİNE” yazdı ve miktarını istediği kadar yazabileceği çeki kendisine uzattı. Hüseyin KAÇMAZ merhum kabul etmedi. Kraliçe ısrar etti alması için, Hüseyin KAÇMAZ da çeki itinalı bir şekilde ortasından ikiye katlayıp, ortasından yırtarak lütfen yarısı sizde kalsın hatıra olarak, yarısı bende diyerek Kraliçeye uzatmıştı.

Türk Gazisinin paraya, payeye, değer vermediğini, Türk Devletinin izzet ve şerefini muharebe sahasında canlarını hiçe sayarak koruması ve kollamasının yanında, alicenaplık noktasında sergilediği tutum ve davranış şeklinin en güzel örneklerinden birini, Çanakkale Abidelerinin açılışından bir anekdot ile aktarmış oldum.

* Muharip Gazilerimizin (Tören) kıyafetlerinin, Askeri Milli Mücadele Kıyafeti şeklinde, aslına uygun bir şekilde Aile Sosyal Politikalar Bakanlığımız tarafından tedarik edilmesi ve tören ve bayramlarda Muharip Gazilerimizin Askeri Milli Mücadele kıyafeti ile çelenk sunumunu yapması, zaferlere katkısı olanlar olarak büyük anlam ifade eder.  Davet, konferans, panel gibi davetlere ise mevcut kıyafetleri ile (ceket, kravat, kalpak) katılma önerimizin de değerlendirilmesini tavsiye niteliğinde beyan ediyorum.

Bugün Kıbrıs açıklarında doğal gaz, petrol gibi arama çalışmalarının yanı sıra, Libya ile anlaşmalar vesaire yapılabiliyorsa, bunun 1974’te yapılan Harekâttaki şehitlerin ve gazilerin yüzü suyu hürmetine olduğunu unutmamalıyız.

Her bir gazimizin başından geçen yaşanmış destansı bir hatırası vardır. Çanakkale, Kıbrıs ve Kore Gazilerimizin her birinin birer sayfa hatırası yazılmış olsaydı ve kayıt altına alsaydık, 800.000 sayfa gibi ciddi bir yaşanmış, destansı, kahramanlık hatırası belleği elimizde oluşurdu. Yani bin sayfalık, sekiz yüz kitap olurdu. Üzülerek ifade ediyorum, çok konuştuk ama sanırım yazmadık!

* Önemli olan, gelecek nesillere ne bırakabileceğimizdir! Milli değerlerimizin temel taşlarını oluşturan bu büyük şahsiyetlerin yaşanmış, acı veya tatlı hatıralarının kaybolmadan yazılı ve görsel kayıt altına alınması ve böylesine zengin ve birçok millette olmayan büyük bir arşivin oluşturulması, önem arz etmektedir. Ayrıca; Türkiye Büyük Millet Meclisi Kütüphane ve Arşiv Hizmetleri Başkanlığı, Kültür Bakanlığı, Aile Sosyal Politikalar Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığımızın hayatta kalan son Muharip Gazilerimiz ve yakınlarından temin edeceği, bilgiler doğrultusunda ciddi bir miras, gelecek nesillerimize kalacaktır. Aksi takdirde bu fırsatı elimizden kaçırmış ve kaybetmiş oluruz.

* Bugün itibariyle, görev yapan muvazzaf subaylarımız ve askerlerimizin, Ordumuzun içerisindeki “MİLLİ RUHU” daima diri tutma gayretleri ve istekleri doğrultusunda, Milli Savunma Bakanlığımız tarafından Muharip Gazilerimiz içerisinden tespit edilen belagat, hitabet ve sağlık bakımından uygun olan harp yaşamış bir insanın gözünden ve dilinden o inanç ve heyecanla “MİLLİ RUHU” dinlemek, vazife başında olan kolluk kuvvetlerimiz için de çok başka bir duygu olacaktır. Böyle bir çalışmanın (Konferans, panel gibi) yapılarak belirli aralıklarla kolluk kuvvetlerimize bu ruhun, fedakârlık ve yaşanmışlıkların başkahramanları tarafından anlatılmasının organize edilmesi, fevkalade etkili olacaktır.   

Şehitlerimize Allahtan rahmet diliyor, geride kalan gazilerimize ve emek vermiş tüm fedakâr kahramanlarımıza selam, saygı, dua ve minnetlerimi ediyorum.

Bu bilgi raporumuzun katkı sunmasını umuyor, şehit ve gazilerimizin aziz hatıralarını dualarla ve saygıyla yâd ediyorum.    

Murat AKTAŞ

Sahipkıran Stratejik Araştırma Merkezi

Yurtiçi Yapılanma Sorumlusu

sahipkiran Hakkında

Sahipkıran; 1 Aralık 2012 tarihinde kurulmuş, Ankara merkezli bir Stratejik Araştırmalar Merkezidir. Merkezimiz; a) Türkiye Cumhuriyeti’nin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü savunan; ülkemizin her alanda daha ileri gitmesi ve milletimizin daha müreffeh bir hayata kavuşması için elinden geldiği ölçüde katkı sağlamak isteyen her görüş ve inanıştan insanı bir araya getirmek, b) Ülke sorunları, yerel sorunlar ve yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın sorunlarına yönelik araştırma ve incelemeler yaparak, bu sorunlara çözüm önerileri üretmek, bu önerileri yayınlamak, c) Tespit edilen sorunların çözümüne yönelik ulusal veya uluslararası projeler yürütmek veya yürütülen projelere katılmak, ç) Tespit edilen sorunlar ve çözüm önerilerimize ilişkin seminer ve konferanslar düzenleyerek, vatandaşlarımızı bilinçlendirmek, amacıyla kurulmuştur.

Yorum Ekleyebilirsiniz


%d blogcu bunu beğendi: