Twitter Facebook Linkedin Youtube

TÜRK TARİHİNİN İKİ KANADI “BALKANLAR VE TÜRK DÜNYASI” METAFORU

Murat AKTAŞ

Türk milletinin kökleri, yalnızca Orta Asya’dan Anadolu’ya uzanan tarihle sınırlı değildir. Balkanlarda inşa edilen köklü medeniyet ve kültürel miras da Türk dünyasının ayrılmaz bir parçasıdır. Gelenekleri, dilleri ve ortak kökenleriyle Orta Asya’dan Anadolu’ya kadar uzanan Türk dünyası, Türklerin fetihleri, göçleri ve kültürel girişimleriyle oluşmuş ana bir damardır.

500 yılı aşkın bir süre Türk toprağı olarak kalan Balkanlarda inşa ettiğimiz medeniyetin izleri; mimariden müziğe, dilden mutfağa kadar derin etkiler bırakmıştır. Balkanlar, Türk kültürünün Avrupa’yla buluştuğu alandır.

Tek kanatlı bir kuşun uçamaması gibi, bu iki kanat da birbirinden ayrı düşünülemez. Ancak ikisi birleştiğinde, Türk tarihi ve kimliği bütünlük kazanır, Türk dünyası tamamlanmış olur.

Türkiye olarak, Orta Asya ve Kafkaslar’daki Türk Cumhuriyetleriyle bağlarımızı güçlendirirken, diğer yandan Balkan ülkeleriyle olan tarihi ve kültürel ilişkilerimizde denge politikası izliyoruz. Bu iki kanat, dış politikamızın ve küresel ilişkilerimizin ötesinde, Türk dünyasının iki farklı yöne açılan kanatlarını temsil eder. Balkanlarda istikrar ve barışa olan katkımız Avrupa ile olan ilişkilerimizi etkilerken, Türk dünyasıyla kurulan bağlarımız ise doğuya yönelik politikalarımızı şekillendirmektedir.

Balkanlar’dan Anadolu’ya tarih boyunca, özellikle 19. ve 20. yüzyıllarda büyük göçler yaşanmıştır. Bu göçler, sadece insanları değil, aynı zamanda müzikleri, yemekleri, gelenekleri ve dilleri de taşımıştır. Bu, Balkanların Türk dünyasının ayrılmaz bir parçası olduğunu gösteren en canlı örneklerden biridir.

Sadece tarihi bir analizden öte, geleceğe yönelik bölgesel stratejilerimizi yeniden gözden geçirip revize etmeliyiz. Bu stratejik plan, Balkanlar ve Türk dünyası arasındaki bağları sadece korumayı değil, aynı zamanda onları geleceğin dinamiklerine adapte etmeyi hedeflemelidir. Bağlarımızın güncel ve geleceğe dönük bir şekilde canlı tutulabilmesi için, Balkanlar’da bulunan Türk soydaşlarımıza kendi öz benliklerini, tarihlerini ve kim olduklarını net bir şekilde anlatmak büyük önem taşımaktadır.

Kültürel bağların sadece tarihi mirasa dayanması yeterli değildir; bu bağların geleceğe dönük bir şekilde yeniden inşası gerekir. Gençlik değişim programları kapsamında, Balkanlar ve Türk dünyası arasındaki değişim programlarının daha fazla teşvik edilmesi ve kültürel etkileşimin artırılması önemlidir. Dil eğitiminin teşviki ve dil bariyerlerinin kaldırılmasıyla iletişimi güçlendirmeliyiz.

Sadece dil öğrenmekten öte, gençlerimizi ortak ekonomik projelere dâhil ederek onlara sadece bir kimlik değil, aynı zamanda bir gelecek vaat etmeliyiz. Böylece, Türk ruhunun sadece kültürel bir miras olmadığını, aynı zamanda ekonomik kalkınma ve refah için birleştirici bir araç olduğunu göstermeliyiz. Kültürel diyaloglarımız uyum içinde hareket etmemizi sağlarken, ekonomik entegrasyonumuz ise hayati stratejik öneme sahip ve atlanılmaması gereken bir diğer tarafımızdır. Bu iki kanadın birlikte uçması, daha güçlü ve daha dengeli bir bölgesel aktör olarak ortaya çıkmamızı sağlayacaktır.

Türk dünyası ve Balkanlar arasında diplomatik istişare ve iş birliği mekanizmalarının oluşturulup canlı tutulması, bölgesel sorunların veya fırsatların bu mekanizmalar üzerinden değerlendirilerek ortak akılla hareket edilmesi gerekmektedir. Terörizm, siber güvenlik gibi ortak tehditlere karşı bilgi paylaşımı ve iş birliği platformlarının artırılması, ortak savunma ve güvenlik toplantılarının düzenlenerek genel güvenliği artıracak kararlar alınması beklenmektedir. Bölgedeki sorunların barışçıl yollarla ve diplomatik iş birliği neticesinde çözümüne katkı sunacağı muhakkaktır.

Türk dünyası ve Balkanlar arasında ekonomik ve kültürel anlamda uyum içinde hareket etmeyi başarabilirsek, “iki kanatlı bir kuşun uçması ” metaforunun sadece bir hayal olmadığını, her bir adımın diğerini beslediği ve güçlendirdiği bir gerçekliğe dönüşeceğini görebiliriz. Bu, gönül coğrafyamızın birbirinden ayrı kalmamasını ve güçlü bir geleceğin tesis edilmesini sağlayacaktır.

Balkanlar’daki Türk varlığının temellerinin, Hunlar, Peçenekler, Avarlar ve Kıpçak Türk boylarının Orta Asya’dan batıya doğru yapmış olduğu göçlerle atıldığını unutmamalıyız. Dil ve edebi miraslarımızın yanı sıra, Hoca Ahmed Yesevi ve Yunus Emre gibi şahsiyetlerin bu coğrafyalara katkıları ve bıraktığı izler göz önünde bulundurulduğunda, Türkiye’nin köprü rolünü oynadığı Türk Devletleri Teşkilatının, “Türk tarihinin iki kanadı”nı birbirine yaklaştırmadaki rolü ve misyonu çok önemlidir.

Balkanlar’daki Türkler, büyük Türk dünyasının bir parçası olmaktan aldıkları güçle kimliklerini koruma direncini göstermektedirler. Ayrıca Türk dünyasının da Balkanlar’daki Türk varlığıyla Avrupa’ya açılan bir kapıya sahip olduğunu belirtmek isterim. Stratejik açıdan, bu coğrafya, Türk medeniyetinin batıdaki en önemli uzantısıdır. Balkanlar ve Türk dünyası arasındaki Anadolu’nun stratejik konumu sadece jeopolitik bir avantaj değildir; aynı zamanda ortak kültürel değerler, ülküler ve hedefler etrafında kenetlenmiş güçlü bir geleceğin de anahtarıdır.

Kendinde kalan, kendinde tükenmeye mahkûm olur.

.

Murat AKTAŞ
Yazarın diğer yazıları için tıklayınız

sahipkiran Hakkında

Sahipkıran; 1 Aralık 2012 tarihinde kurulmuş, Ankara merkezli bir Stratejik Araştırmalar Merkezidir. Merkezimiz; a) Türkiye Cumhuriyeti’nin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü savunan; ülkemizin her alanda daha ileri gitmesi ve milletimizin daha müreffeh bir hayata kavuşması için elinden geldiği ölçüde katkı sağlamak isteyen her görüş ve inanıştan insanı bir araya getirmek, b) Ülke sorunları, yerel sorunlar ve yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın sorunlarına yönelik araştırma ve incelemeler yaparak, bu sorunlara çözüm önerileri üretmek, bu önerileri yayınlamak, c) Tespit edilen sorunların çözümüne yönelik ulusal veya uluslararası projeler yürütmek veya yürütülen projelere katılmak, ç) Tespit edilen sorunlar ve çözüm önerilerimize ilişkin seminer ve konferanslar düzenleyerek, vatandaşlarımızı bilinçlendirmek, amacıyla kurulmuştur.

Yorum Ekleyebilirsiniz


%d blogcu bunu beğendi: