Merkezimizce 2024 yılında düzenlenen okuyucularımıza açık etkinliklerin 10’uncusu, ülkemiz Ticaret Ataşesi olarak 2019-2023 döneminde Hindistan’ın Mumbai şehrinde görev yapmış olan Hüseyin AYDIN’ın sunumuyla “BRICS Üyesi Hindistan Ekonomisi ve Hindistan ile Türkiye Arasında Ekonomik ve Ticari İlişkiler” başlıklı bir söyleşi şeklinde gerçekleştirildi.
Hindistan’ın Ankara Büyükelçiliği’nden de izleyici olarak katılımın gerçekleştiği etkinlikte Sayın Aydın, sunumunu 3 ayrı başlık halinde gerçekleşti. Birinci bölümde Hindistan’la ilgili genel bilgilerden önemli olan hususlar Türkiye ile de ilişkilendirilerek değinildi.
İkinci bölümde Hindistan’ın ekonomisiyle ilgili genel konuların yanı sıra ülkede gerçekleştirilen altyapı yatırımlarından Çin’le olan ticari ilişkilerine değinilerek Hindistan’ın uzun vadede Çin’le karşılaştırılabilir bir potansiyel ölçeği sunan tek pazar olduğu vurgulandı ve akabinde Türkiye ve Hindistan arasında ikili ticaret ve yatırım imkânları tartışıldı.
Son kısımda Hindistan’ın BRICS üyeliği ve BRICS grubundaki politika öncelikleriyle birlikte Hindistan’ın BRICS’de nasıl konumlandığıyla ilgili hususlar tartışıldı.
SÖYLEŞİDEN BAZI NOTLAR:
Hindistan’la 1857 öncesinde ciddi bir kültürel ilişkimiz bulunmaktaydı. Nitekim Delhi Sultanlığı (1206-1526) ve Babürlülerin (Mughal Empire; 1526-1858) kurucuları Türk idi.
Toplam 28 Eyalet ile 7 Birlik Toprağından oluşan Hindistan, federal bir devlet yapısına sahiptir. Ülke, 1947 yılında kuruluşundan bu yana çok partili parlamenter demokrasiyle yönetilmiştir. Eyaletler ve eyalet düzeyindeki politikacılar ülkenin kendi iç siyasetinde güçlü konumdadır.
Alan olarak Türkiye’nin 4,2 katı (3.287.000 km²), nüfus olarak Türkiye’nin 16 kat (1 milyar 417 milyon) büyüklükte olan, 2023 yılı itibariyle dünyanın en kalabalık ülkesi olan Hindistan Cumhuriyeti, ekonomik açıdan çok büyük bir potansiyel barındırmaktadır. Hindistan’da nüfusu 300 milyon olan eyalet bulunmaktadır.
Hindistan nüfusu, dünyanın %18’ini oluştururken, dünya milli gelirinin sadece %3’ünü almaktadır.
Hindistan, uzun yıllardır dünyanın en hızlı büyüyen ekonomilerinden biridir. Enflasyon, ortalama %5 civarında. Enflasyon ve döviz kuru açısından çok istikrarlı. Bu özellikleriyle çok büyük oranda yabancı yatırım çekmekte.
Hem ABD, hem de Rusya ile iyi ilişkiler geliştiriyor (multi-alignment politikası). Genel olarak Çin ve Pakistan dışında tüm ülkelerle iyi ilişkiler geliştirmeye çalışıyor. Çin konusundaki rezervi nedeniyle, Çinli firmaların Hindistan’da yatırım yapmalarını engelliyor.
1,4 milyarlık nüfusun sadece %1’i zengin sınıf olsa, 14 milyon kişi ediyor. Keza %15-20 oranında bir orta sınıf, 250-300 milyon nüfus demek. Ölçek çok büyük… Yine, 2024-28 döneminde 100.000 Dolar ve üzeri geliri olan hane halkının nüfustaki payının iki katına kadar artacağı bekleniyor.
Gelişmiş ülkeler özellikle Covid salgınıyla bozulan tedarik zincirleri yüzünden Hindistan’ı tedarik ve yatırımda Çin’e alternatif olarak konumlandırmaya çalışıyor, bu sebeple de Avrupa ülkeleri, Japonya ve ABD’nin Hindistan’da düzenli doğrudan yabancı yatırımları olmaktadır.
Türkiye’nin Hindistan’a 1,7 milyar $’lık ihracatı, 8 milyar $’lık ithalatı var. Yaklaşık 6 milyar $ dış ticaret açığı veriyoruz Hindistan ile ticaretimizde. İthalatımız, büyük oranda hammadde (petrol ve türevleri, araba parçası, işlenmemiş alüminyum, cep telefonu, sentetik iplik, araba motoru, elmas vb.) İhracatımız ise büyük oranda yine hammaddeden oluşuyor (blok mermer, hurda kağıt, ay çiçeği, rafine yağlar, hurda demir, otomobil parçaları, altın, taze elma vb.)
Türk malları, Hindistan’da fark edilecek seviyede değil. Çünkü, firmalarımızın ve markalarımızın Hindistan’a özel pazarlama ve tanıtım faaliyetleri sınırlı düzeyde. İki ülke arasında aktif bir ticaret anlaşması bulunmuyor.
Gümrük vergileri yüksek olduğu için bizim mallarımız pahalı kaçıyor Hindistan piyasası için. Hindistan pazarından başarı için uzun vadeli planlama ve pazarlama yatırımı çok önemlidir. Türkiye’den Hindistan’a yatırım yapabilenler ağırlıklı olarak büyük ölçekli firmalardır. Örneğin Arçelik’in TATA Grubu ile ortak bulaşık makinesi üretimi var. Yine Şişecam’ın da Hindistan’da yatırımları var.
İki ülke arasında karşılıklı vize bulunuyor. Vize süreçleri kolaylaştırılsa ve vizenin maliyeti düşürülse, başta turizm ve ticaret olmak üzere ikili ilişkilerde gelişmenin hızlanabileceği beklenir. Hindistan – Türkiye arası, uçakla 5,5 – 6 saatlik bir mesafe. Türkiye’yi ziyaret eden Hint turistler, ülkemizi yeniden ziyaret etmeyi tercih ediyorlar.
Ayrıca Hint turistlerin tatile çıktığı Diwali bayramında Ekim ayının sonuna denk geldiği için, ülkemize daha fazla Hint turistin gelmesi Türkiye’nin yoğun sezonuyla da çakışmadığı için turizm gelirleri için süreklilik kazandırabilir.
Hintliler uyumlu ve gittikleri ülkelere katma değer katan bir millettir. Türkiye’ye okumak ve çalışmak için gelen kayıtlı ve eğitimli Hint diasporanın sayısının artması iki ülke arasındaki ilişkilerin ve ticaretin gelişmesine katkı sağlayacaktır.
BRICS, G-7 VE G-20 gibi yıllık zirvelerle yürüyen bir diyalog kanalı sürecidir. “BRIC” terimi, 2001 yılında Jim O’Neill tarafından, Building Better Global Economic BRICs isimli yayınında ortaya atılmış. Orijinal dört üyenin (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin) dışişleri bakanlarından oluşan tam kapsamlı bir diplomatik buluşma, 16 Haziran 2009’da Rusya’nın Yekaterinburg şehrinde gerçekleşti ve düzenli olarak toplantıları üye ülkelerin ev sahipliğinde zirveler halinde gerçekleşmektedir. Güney Afrika’nın 24 Aralık 2010’da katılımı ile grup BRICS kısaltmasını almıştır.
BRICS’ın zirvelerindeki somut adımlardan birisi olarak 2014 yılında kurulan Şangay merkezli Yeni Kalkınma Bankası görülebilir. Onun dışında BRICS finansal kurtarma fonu bulunuyor, bu fonun ne kadar aktif çalıştığını ayrıca incelemek gerekir. Bunun dışında ortak para birimi önerisi, Hindistan’ın itirazı nedeniyle ilerlemiyor. BRICS, Hindistan da dahil olmak üzere üye ülkelere ülkeler arası ilişkileri geliştirme dışında bir kazanç sağlamamaktadır.
İsrail’in Gazze’yi işgalinde BRICS üyeleri, 21 Kasım 2023 tarihinde ortak bir metin ilan etseler de BRICS üyeleri arasında İsrail politikasında ve diğer konularda fikir birliğinin olmadığı da görülebilir. Mesela Hindistan ile Çin, kendi aralarında rekabet ve kuzeyde yer yer sınır sorunları ve yabancı yatırım politikası dahil olmak üzere bir takım sorunlar yaşamaktadır.
ETKİNLİKTEN KARELER