Twitter Facebook Linkedin Youtube

KERKÜK’TE ÇATIÅžMANIN DİNAMİKLERİ

Irak ordusunun Kerkük’e yönelik harekatı gözleri Kuzey Irak’a çevirdi. Ortaya çıkan çatışma tablosunda taraflar sadece BaÄŸdat ve Erbil mi? OrtadoÄŸu uzmanı Serhat Erkmen olaylara daha geniÅŸ bir pencereden bakıyor.

Kerkük’te ne oluyor?

Kerkük’te Cumartesi günü baÅŸlayan çatışma öncesi manevralar Pazar gecesi çatışmaya dönüştü. Kentten gelen ilk haberler Irak ordusunun sınırlı bir çatışmadan sonra kentin çevresindeki kritik yerleri ele geçirdiÄŸi ve hedeflediÄŸi askeri üs ve petrol sahalarına yöneldiÄŸi yönünde. Kerkük’teki çatışma Irak’ta Araplar ve Kürtler arasında uzun süreli bir savaşın baÅŸladığını düşündürebilir. Fakat bu kadar iddialı bir yorum için biraz erken. Olan bitene daha dikkatli bir bakış, aslında oyun içinde oyun olduÄŸunu gösteriyor.

Çatışmanın dinamikleri neler ve tarafları kimler?

Kerkük ve Tuzhurmatu merkezli çatışmaların Kürt-Arap, Sünni-Şii ya da  Kürt-Türkmen savaşı olarak nitelenmesi için henüz çok erken. Çatışma süreci gelecekte bunlardan birine ya da birkaçına evrilebilir. Fakat en azından şimdiki çatışmaların üç temel dinamiği ya da üç temel tarafı bulunuyor: Erbil-Bağdat; KDP-KYB ve KYB -KYB.

1- Erbil-BaÄŸdat dinamiÄŸi:Temel aktörleri Haydar Ibadi ve Mesut Barzani. Her ikisi de siyasi olarak büyük risk almış durumda. Ibadi, gelecek yıl yapılacak seçimlerde baÅŸarılı olabilmenin yolunun İran ve ABD’nin desteÄŸini almak ve Irak kamuoyunda “bölünmeye izin vermeyen lider” olarak kabul edilmekten geçtiÄŸini düşünüyor. Bu nedenle adımlarını gürültü çıkarmadan ama güçlü biçimde attı. İran, Türkiye ve ABD’yle iliÅŸkileri sıcak tutarken orduyu ve milis güçleri mobilize etti.

Barzani ise referandumda elde ettiÄŸi baÅŸarının kendisi için yaratabileceÄŸi sorunların farkındaydı. Bu nedenle, bölge ülkelerine karşı yumuÅŸak bir üslup kullanırken, BaÄŸdat’a karşı sertlik dozu düşük sözlerle ancak kararlı adımlarla geri adım atmayacağını gösterdi. Fakat, Barzani’nin Ibadi’ye göre iki dezavantajı bulunuyor: Müttefikleri zayıf ve askeri güçleri dağınık. Bu nedenle her ikisi de gerginliÄŸe hazırlanırken avantajlı olan taraf Ibadi’ydi. Bu iliÅŸkiyi BaÄŸdat ve Erbil olarak da okumak mümkün. Çatışma eÄŸer Musul’un kuzeyindeki düzlüklere ve Sincar’a doÄŸru geniÅŸlerse bu faktör daha fazla ön plana çıkacaktır.

2- KDP-KYB dinamiÄŸi:Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY) en köklü ve güçlü iki partisi arasında referandum, Kerkük’ün geleceÄŸi ve BaÄŸdat’la iliÅŸkiler konularında derin görüş ayrılıkları bulunuyor. Ancak bu görüş ayrılıklarının nedeni ideolojik ya da stratejik deÄŸil. KDP’nin güçlenmesi açıkça KYB’nin aleyhine iÅŸliyor. İki parti arasında 2012’den bu yana çok hassas bir denge oyunu var. KYB bu oyunda yolun sonuna gelindiÄŸini düşünüyor. Bu nedenle, etki alanlarını kaybetmemek için KDP’den farklı politikalar izliyor. Referandumdan sonra KYB’nin üst düzey isimleri Barzani’den farklı olarak BaÄŸdat ile görüşmelerin Irak Anayasası’na göre olması gerektiÄŸini savunuyordu. Çatışmaların baÅŸlamasından kısa süre önce yapılan bu yönde açıklamalar KYB’nin Kerkük konusunda farklı bir politika izleyeceÄŸini gösterdi.

3- KYB’nin iç dinamiÄŸi:KYB uzun süredir iç çalkantılardan muzdarip bir parti. Fakat, bu sorunlar son dönemde iyice belirginleÅŸti. İki gündür çatışmayı izleyenler IKBY’nin baÅŸkan yardımcısı ve KYB Genel Sekreteri olan Kosrat Resul’un kendisine baÄŸlı peÅŸmergelerle Kerkük’e girdiÄŸini ve Kerkük Valisi Necmettin Kerim’in halkı sokaklara davet ettiÄŸini gözlemlemiÅŸtir. KYB politbüro üyesi olan Vali Kerim, Mart ayından itibaren Irak merkezi hükümetiyle köprüleri atarken, KYB içindeki destekçilerinin çoÄŸunu kaybetti. Hatta, referandumun hemen öncesinde BaÄŸdat tarafından Vali Kerim’in görevden alınması hamlesinin ardında KYB’nin olduÄŸu görülüyordu. Nitekim, farklılık o kadar belirginleÅŸti ki, çatışmanın baÅŸladığı saatlerde Kerkük’te KYB bürosunun en etkili isimleri olan Rızgar Ali ve Aso Mamand halka eve dönün çaÄŸrısı yaparken Vali Kerim halkı silahlarıyla sokaÄŸa direnmeye davet ediyordu. KYB içindeki ayrılık sadece birkaç yerel politikacı arasındaki ayrıma indirgenemez. KYB’nin ağır silahlı birlikleri çatışmaya girmedi. Åžeyh Cafer gibi ortada bulunan isimler dahi dengeyi gözlemeyi tercih ettiler. Bir anlamda KDP ile iÅŸbirliÄŸi yaptığı için parti tarafından eleÅŸtirilen Kosrat Resul ve Necmettin Kerim gibi isimleri tam anlamıyla yalnız bıraktılar.

İlk geceki çatışmalar neyi gösteriyor?

Pazar gecesi Kerkük’te yaÅŸananlar, 31 AÄŸustos 1996’da Erbil’de yaÅŸananlara benziyor. O tarihte KDP, Saddam Hüseyin ile anlaÅŸarak Irak ordusunun Erbil’e girmesine engel olmamış, ÅŸehirde KYB lehine olan dengeler Irak ordusunun çekilmesinden sonra KDP lehine deÄŸiÅŸmiÅŸti. Sonrasında Erbil KDP’nin kontrolüne girmiÅŸti. Bugün, yaÅŸananlar da bir anlamda o günlere benziyor. Irak Ordusu ve HaÅŸdi Åžabi güçleri Kerkük’ün güney ve batısındaki askeri üsleri ve petrol sahalarını hedef aldığını açıkladı. Bu bölgede Irak Ordusunun hedef aldığı Bai Hasan petrol sahası 2014’ten beri KDP’nin kontrolünde. Askeri üsler ise KDP’nin kalbine giden yolları kontrol eden askeri üsler. Yani bir anlamda Irak ordusunun ilk hamleleri KDP’nin Kerkük’teki gücüne yönelik. Elbette çatışmaların bir süre sonra biçim ve içerik deÄŸiÅŸtirmesi beklenebilir. Åžimdilik, KYB’nin güçlü birlikleri çatışma sahasından ya çekildi ya da uzak duruyor. Buna karşılık, KDP, Kerkük’teki teÅŸkilatını, Zerevani’yi ve Erbil civarından getirdiÄŸi peÅŸmergeleri çatışma sahasına sürüyor. Bunlara ek olarak PKK da yaptığı açıklamalarla sahada yerini almaya çalıştığını gösteriyor.

Türkiye, İran ve ABD’nin rolü

İlk gecenin dikkat çeken üç aktörü daha var: İran, ABD ve Türkiye. Tahran’ın iÅŸin içinde olduÄŸu açık. İran Devrim Muhafızları Komutanı Kasım Süleymani günlerdir Süleymaniye ve Kerkük’te görülüyordu. Süleymani’nin HaÅŸdi Åžabi’ye danışman olarak atandığı gün Kerkük’te operasyonun baÅŸlaması, İran’ın süreç içerisindeki rolünü ortaya koyuyor. Türkiye sessiz ve sadece izliyor. Ancak sessizliÄŸinin temel nedeni, iÅŸleri istediÄŸi yönde geliÅŸiyor olması olabilir. Nitekim, Türkiye’nin temel beklentisi Kerkük’ün tekrar BaÄŸdat’ın denetimine girmesiydi. ABD ise son derece zayıf bir karşılık verdi. Çatışmadan duyulan endiÅŸe ve IŞİDle mücadele söylemi üzerinden “ben ÅŸimdilik izliyorum ama dengeleme yapabilirim” mesajını okumak mümkün.

Bundan sonra dikkatle izlenmesi gereken süreç, KDP’nin Kerkük’te ne kadar ısrarcı olacağı, bu çatışmanın Kürtler arasında daha derin ayrılıkları yaratıp yaratmayacağı, ABD ve Rusya’nın tavrı ve çatışmanın diÄŸer tartışmalı bölgelere yayılıp yayılmayacağıdır. Bu göstergeler bize çatışmanın tam bir savaÅŸa dönüşüp dönüşmeyeceÄŸini iÅŸaret edecektir.

Serhat Erkmen

Kaynak: Deutsche Welle Türkçe

Doç. Dr. Serhat Erkmen, Ahi Evran Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi ve 21.Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Ortadoğu ve Afrika Araştırmaları Merkezi Başkanı olarak görev yapmakta.

 

sahipkiran Hakkında

Sahipkıran; 1 Aralık 2012 tarihinde kurulmuş, Ankara merkezli bir Stratejik Araştırmalar Merkezidir. Merkezimiz; a) Türkiye Cumhuriyeti’nin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü savunan; ülkemizin her alanda daha ileri gitmesi ve milletimizin daha müreffeh bir hayata kavuşması için elinden geldiği ölçüde katkı sağlamak isteyen her görüş ve inanıştan insanı bir araya getirmek, b) Ülke sorunları, yerel sorunlar ve yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın sorunlarına yönelik araştırma ve incelemeler yaparak, bu sorunlara çözüm önerileri üretmek, bu önerileri yayınlamak, c) Tespit edilen sorunların çözümüne yönelik ulusal veya uluslararası projeler yürütmek veya yürütülen projelere katılmak, ç) Tespit edilen sorunlar ve çözüm önerilerimize ilişkin seminer ve konferanslar düzenleyerek, vatandaşlarımızı bilinçlendirmek, amacıyla kurulmuştur.

Yorum Ekleyebilirsiniz


%d blogcu bunu beÄŸendi: