Hemen hemen tüm hastalıklar için kafamızda müracaat edebileceğimiz hastane veya doktor isimleri vardır. Ama fizik tedavi gibi başımıza gelmediği sürece önemsemediğimiz, bir gün ihtiyaç duyabileceğimizi düşünmediğimiz bir alan, aniden hayatımıza kabus olarak çökebilir. Böyle bir durumda müracaat edilebilecek hastane ve doktorlar için çevrenize danışırsınız ama çoğunlukla deneme-yanılma yöntemiyle doğru hastane ve doktor isimleri kafanızda oluşur. Kanaatleriniz şekillendiği zaman ise genellikle çok zaman kaybetmiş olursunuz.
Babamın geçirdiği beyin kanaması nedenli felçten sonra, ben ve ailem de deneme-yanılma yoluyla, kaliteli fizik tedavi hizmeti veren sağlık personeli ve hastaneler hakkında bilgi ve tecrübe sahibi olduk. Bu tecrübelerimizi de, diğer ihtiyaç sahibi kişilerle paylaşmak istedik ve İstanbul merkezli bazı kamu hastaneleri için bir değerlendirme yazısı oluşturduk.
Söz konusu hastaneler, Bahçelievler Fizik Tedavi Hastanesi (İstanbul Fizik Tedavi asıl ismidir), Erenköy Fizik Tedavi Hastanesi, Fatih Sultan Mehmet Hastanesi Yatarak Fizik Tedavi Bölümü (eski PTT), Bağcılar Devlet Hastanesi Yatarak Fizik Tedavi Bölümü ve K.Çekmece Kanuni Sultan Süleyman Hastanesi Yatarak Fizik Tedavi Bölümü’dür.
Hastaneleri ve sundukları hizmetleri değerlendirmeye geçmeden önce, tecrübelerimizden yola çıkarak devletin sağladığı fizik tedavi hizmetine ilişkin kısa bilgiler vermek isterim. Yanıldığım noktalar tabii ki olabilir, fakat aşağıdaki değerlendirmelerin geneli doğrudur.
1-Bedensel fizik tedavi, konuşma terapisi ve yeniden tuvalet eğitimi gibi tüm terapilerin verildiği devlet hastanesine henüz rastlamadım. Bir rivayete göre; Bahçelievler’de tümü varmış ama biz vakıf olamadık.
2-Hem robot tedavisi hem de normal fizik tedavi, aynı gün içerisinde aynı seansta alınamıyor. Robotu kullandığınız gün, normal fizik tedavi seansınız hastanece iptal edilir. Çünkü devlet, aynı gün içinde uygulanan iki tedaviden birisini ödemektedir. Bu sebeple, ayakta durma dengesini sağlama açısından önemli olabilen robotu, genellikle yürüyebilen ve hastaneye günübirlik seanslara gelen hastalara uygulatıyorlar. Bu durumda hastane, ek gelir de elde edebilmektedir.
3-Elle uygulanan fizik tedavi süresi; 15-20 dakikayı geçmez. Genellikle aletli çalışma tercih edilir. Ama teoride elle uygulanan tedavinin daha faydalı olduğu savunulur.
4-Günlük seans süreleri hastaneden hastaneye farklılık göstermektedir. En uzun süre olarak Erenköy Fizik Tedavi’yi söyleyebilirim. 1,5 saatlik seanslarımız çok olmuştur. En kısa süre olarak da, Bahçelievler Fizik Tedavi; pek çok defa 5 dakika ile rekor kırmıştır.
5-Başvuru tarihinden itibaren hastaların bekleme süresi, hastanesine göre değişiklik göstermektedir.
6-Hemipleji, tetrapleji ve omurilik felci gibi ağır rahatsızlıklarda, hasta birkaç ay ara ile tekrar geri çağrılabiliyor. Fakat her seferinde yeniden hastaneden randevu alıp, yatış sırasına girmek gerekmekte.
7-Yasal yıllık fizik tedavi seans sürelerinin, hemipleji hastaları için eğitim araştırma hastanelerinde limitsiz olduğu söylenmektedir. Hatta bazıları buna fizik tedavi hastanelerinin de dâhil olduğunu iddia etmektedir. Alo Sağlık Bakanlığı Hattına sordum, Alo SGK’ya yönlendirdi. Alo SGK’ya sordum bilemedi. En sonunda, bu konuda en yasal merci olan İstanbul Cibali SGK’ya yazdım; hala umutla yanıtlarını bekliyorum.
8-Yatarak fizik tedavinin genel süresi –yazılı bir kanun olmamasına rağmen– tek sefer için 30-40 gün arasıdır. Eğer tedavi çok iyi gidiyorsa, 2 aya kadar uzatılabiliyor. (Söz birliği etmişçesine tüm fizik tedavi uzmanları, kesintisiz fizik tedavinin hasta açısından olumsuz olduğunu söylerler. Ama aynı uzmanlar, eve çıkan hastanın evde egzersizlerini ihmal etmemesini sıkı sıkı tembihlerler. Hatta bunun için, eve yürüme bariyeri yaptırmayı, maddi gücün elverdiği diğer araçları almayı şiddetle önerirler. Çelişkili bir durum yani!)
9-SGK anlaşması olan özel hastanelerin seans+yatak+hemşirelik hizmetlerine dair günlük ücretleri, anlaşmışlar gibi hepsinde 500 TL civarındadır. Tekrar ediyorum; 500 TL, hastadan alınan günlük ücret olup, SGK’dan da ayrıca yasal bedeli alınmaktadır. Diğer yandan, başka tedaviler uygulanmış ise onlar da faturaya eklenir. (Darüşşafaka FTM ve Bağcılar Medipol Hastanesi’nde bu tutar; günlük 1.000 TL civarındadır. En azından geçen sene bana verilen rakam budur. Sonradan revize edilmiş olabilir.)
10-Hastanın durumunun ciddiyetine ve kilosuna bakılmaksızın, yanında kalabileceği refakatçi sayısı yalnızca bir kişidir. Yani boynundan aşağısı felç olmuş, 150 kiloluk bir hastanız varsa, kalacak refakatçi konusunda ciddi bir biçimde düşünmelisiniz. Çünkü sadece siz tek başınıza onu kaldıracak, tedaviye götürecek, yatağına yatıracak, yemeğini yedirecek, genel temizliğini yapacak ve her 2 saatte bir yatak pozisyonunu düzelteceksiniz, demektir.
11-Yasal olarak; hasta altı bezi ve yatak koruyucu sayısı, günlük olarak toplamda 4 adettir. Hastanızın bağırsak faaliyeti normal ise, sorununuz yok demektir. İshal olmuş ise, yedeklemelerinizi iyi yapın derim.
12-Hastada enfeksiyon yoksa, kullanmak zorunda olduğunuz eldivenleri kendiniz almalısınız.
13-Hastanenin verdiği su miktarı, genellikle yeterli olmaz. Sürekli su ihtiyacından dolayı 5 litrelik su temin etmeniz, hem ekonomik hem de daha uzun süreli olabilir.
14-Giderken yanınızda ventilasyonlu yatağınızı bulundurmanız önerilir.
15-Hastanenin ve doktorunuzun başarısından ziyade, bizzat tedaviyi yapan fizyoterapistin bilgisi, ilgisi ve başarısı, hastanızın tedavisinin başarısı açısından çok daha önemlidir. Bundan daha önemli olan ise; hastanızın tekrar ayağa kalma isteği ve azmidir.
Şimdi hastaneleri değerlendirmeye başlayabiliriz. İzninizle, bana ve pek çok kişiye göre en iyisinden, yani Erenköy’den başlamak isterim.
ERENKÖY FİZİK TEDAVİ HASTANESİ
1-Yatış için bekleme süresi: MHRS’den randevu alıp, poliklinik muayenesinde yatış sırasına alındıktan sonra, başhekimlik sekreteri 1 ile 2 ay arasında bir süre vermektedir. Sekreter Hanım’ın verdiği süreler, şaşılacak derecede isabetlidir.
2-Yatış İşlemleri: Yatıştan bir gün önce veya aynı günde çağrılabiliyorsunuz. Evde bakım ambulansı bulma ihtimaliniz çok çok düşük olduğundan, hastanızı taşımanız için bir alternatifiniz mutlaka olsun. Hastaneye vardıktan sonra, ilk etapta yatacağınız katın hemşiresi tarafından hastane kuralları hakkında bilgilendiriliyorsunuz. Hemen 2 saat içerisinde sırasıyla Nöroloji, Dahiliye ve Fizik Tedavi branş doktorları tarafından hastanızın yatış muayeneleri yapılmaktadır. Bu sebepten dolayı, tüm raporları yanınızda bulundurmanız faydalı olabilir. Hastanızı odasına aldıktan sonra, hemşireler hemen EKG çekimi, tansiyon ve ateş ölçümü yapmaktadır. Ertesi gün ise, aç karnına kan ve idrar örnekleri alınır.
3-Fizik Tedaviye Başlama Zamanı: Yatış işleminin olduğu gün, fizik tedavi uzmanınızın ismi, seans salonu ve saatleriniz belirlendiğinden, hemen ertesi gün tedavi seanslarınız başlar.
4-Fizik Tedavi Seans Zamanları ve Süreleri: Diğer kamu hastanelerinden farklı olarak, haftanın 7 günü tedavi kesintisiz devam eder. Günlük tedavi süresi ise, 1 saat 15 dakika ile 1,5 saat arasında değişmektedir.
5-Fizik tedavi Uygulama Alanı: Her katta jimnazyum salonları vardır. Fizyoterapistler tedavilerini sadece burada uygularlar. Odalarda tedavi vermek yasaktır.
6-Fizik Tedavi Şekli: Genellikle aletli fizik tedavi uygulanır. İlk etapta 15 dakika kaslara akım verilir. Akabinde 7 dakika bisiklet egzersizi uygulanır. Daha sonra, ihtiyaca bağlı olarak, tilt-table, pilates topu, germe halatları gibi tedaviler uygulanır. Felçli olan uzva, genellikle bu kol olur, 5 ile 15 dakika arası elle egzersiz yapılır. ( Bir örnek hariç, fizik tedavi uzmanlarının hiçbir zaman ayağa elle tedavi uyguladığını görmedim.)
7-Rutin Doktor Muayeneleri: Hafta içi her sabah, her hasta, tedavisini takip eden fizik tedavi doktoru tarafından ziyaret edilir. Hastanın, varsa, şikayetleri dinlenir. İlgili servise hemen yönlendirme yapılır. Bu ziyaretler esnasında, tedavinin gidişatı takip edilir. Bu arada, disiplinli bir şekilde her sabah aynı saatte hastalarını ziyaret eden, hastanın ve yakınlarının sorduğu her soruya büyük bir saygı içinde cevap veren ve sorular tamamlanmadan odadan ayrılmayan Dr. Şenel Hanım’a özel olarak teşekkürlerimi iletmek isterim.
8-Tedaviye Gelen Hasta Profili: Yürüyemeyen, sonda takılı hastalar tarafından yoğunlukla tercih edilir. Hastane bu tip hastaları kabul ederken korkmaz ve hatta onlara öncelik tanır.
9-Tedavi Seans Limitleri: Hastane yıl içerisinde aynı hastayı 3 kere çağırabilmektedir. Her bir yatışta ortalama 40 gün kalınır.
10-Eksik Tedaviler: Konuşma terapisi veya uzmanı yoktur. Tuvalet eğitimi de verilmez. Her daim sondanın çıkarılmasından bahsedilir ama daha başarılı bir şekilde uygulandığını görmedim.
11-Tedavi Başarısı: 3 adet hasta katı bulunmaktadır. Fakat bodrum katı ile birlikte, toplam 5 katta jimnazyum odaları vardır. Bodrum katları, ayaktan gelen hastalar için organize edilmiştir. İnanılması zor ama gerçek, katlar arasında tedavi kalitesinde ciddi farklılıklar vardır. En başarılı jimnazyum salonu 3.kattadır. En kötü katlar ise, kat ve 4.kattır. 1.katta kalıp, 4.kat jimnazyum salonunu kullananlar olarak, başarısız bir tedavi süresi geçirdiğimizi kesinlikle söyleyebilirim. Anlayanlar için söylüyorum; hastam sağ hemipleji hastasıdır.
12-Hastane Yemekleri: Hastanıza sabah kahvaltıda yumurta verilirse, süt verilmez. Diyabet hastaları hariçtir. Onlara her koşulda yoğurt ve süt verilir. Öğle ve akşam yemeklerinde, haşlama sebze ve tavukla kaç çeşit yemek çıkarıldığını bir bilseniz, aklınız durur. 1,5 ay içerisinde bir kere kırmızı et yemeği verildiğini hayal meyal hatırlıyorum. Bu sebepten dolayı, hasta odalarında mini buzdolapları hasta yakınları tarafından her zaman tıka basa doldurulur. Hastane, yemeklerde dahi, su vermez. Hastane kantininden cüz-i bir tutara temin edebilirsiniz. Her Perşembe günü, hastanenin çok yakınında semt pazarı kurulur. İhtiyaçlar çoğunlukla buradan temin edilebilir.
13-Hastane Odaları: Genellikle 2 kişiliktir ve odalarda banyo bulunmaz. Banyo ve tuvalet ihtiyacı, koridorlarda bulunan ortak alanlarda giderilir. Yine her katta ortak kullanıma mahsus mutfak bulunmaktadır. Tek kişilik veya 2 kişilik banyolu odalar da sınırlı sayıda mevcuttur. Bunları tercih etmeniz durumunda, yatış için bekleme süreniz uzayabilir. Her odada, 1 adet mini buzdolabı ve 1 adet LCD TV mevcuttur.
14-Hastane Klima Sistemi: Kış aylarında ısıtma hastanenin kalorifer sistemi ile yapılmaktadır. Yazın klima serinliği için ise, gece-gündüz kapı ve pencere açık tutularak özlenen serinliğe kavuşulmaya çalışılır. Siz yine de ertesi gün için, yedek tişört/çamaşır bulundurun derim.
15-Çamaşır Yıkama Durumu: Hasta ve refakatçiler, her katta bulunan ortak alanda bulunan makinelerde çamaşırlarını yıkayabilirler. Haliyle kuyruk vardır. İmkanı olanların evlerine kirlilerini götürüp yıkamaları hem daha rahat hem de hijyenik olabilir.
16-Engellilerin Mobilizasyonu İçin Hastane Adaptasyonu: Hastaları tekerlekli sandalye veya sedyede taşımak için, 2 adet büyük asansör mevcuttur. Kapılar, hastaların çıkış süreleri baz alınarak geç kapanır. Böylece olası kazaların önüne geçilmeye çalışılır. Ayrıca, 4 kişilik 2 asansör daha bulunmaktadır. Hastanenin her iki çıkışında da, merdivenlerin yanı sıra tatlı bir meyli bulunan rampalar mevcuttur. Hasta yakını veya hastanın bizzat kendisi, çok zorlanmadan bu rampaları kullanabilmektedir.
17-Gezinti Alanları: Hastalar ve yakınları hem hastane personeli ile hem de birbiriyle kısa zamanda kaynaşabilmektedir. Hastanenin küçük bahçesi ve iyi organize edilmiş kantininde muhabbet edilerek zaman geçirilir. Tek sorun, kapı dışında her yerde sigara kullanımıdır. Sigaradan uzak durması gereken hastalar için zor bir durumdur. Yazın, hastanenin erik ağaçlarına dalmak hasta ve yakınları için büyük bir zevktir. Hastane yönetimi yasakladığı için, pek duyulmasa sevinirim.
İSTANBUL FİZİK TEDAVİ HASTANESİ (BAHÇELİEVLER FİZİK TEDAVİ)
1-Yatış için bekleme süresi: MHRS’den randevu alıp, poliklinik muayenesinde yatış sırasına alındıktan sonra, talebe bağlı olarak, bekleme süresi birkaç aydır.
2-Yatış İşlemleri: Yatıştan bir gün önce veya aynı günde çağrılabiliyorsunuz. Hastaneye vardıktan sonra, asistan fizik tedavi doktoru ve kat hemşiresi tarafından ilk muayene gerçekleştirilir. Hastanızı odasına aldıktan sonra, hemşireler hemen EKG çekimi, tansiyon ve ateş ölçümü yapmaktadır. Ertesi gün ise, aç karnına kan ve idrar örnekleri alınır.
3-Fizik Tedaviye Başlama Zamanı: Yatıştan itibaren 1 hafta saymanızı öneririm. Bu arada, hastane odasının ve koridorunun güzelliğinin tadını çıkarın derim.
4-Fizik Tedavi Seans Zamanları ve Süreleri: Hafta içi seans verilir. İlk başlarda 20 dakika olan fizik tedavi süresi, 10 gün içerisinde günlük 5 dakikaya kadar iner. Hastanız biraz acı çekiyorsa, bu 2 dakika dahi olabilir. Biz şikayetçi olduğumuz için, en az 10 gün 45 dakikalık hizmet alabildik. Sonra bu süre, doğal sürecine yavaş yavaş geri döndü. Bu arada, her ne hikmetse, saat 14.00’dan sonra hastanede pek fizyoterapiste rastlamadık. En azından ben ve ailem görmedik.
5-Fizik Tedavi Uygulama Alanı: Bir kere jimnazyum salonu gördüğümü hatırlıyorum. Hatta içinde tedavi gören hastalar bile vardı. Fizyoterapistler tedavilerini hastanın kendi yatağında uygularlar.
6-Fizik Tedavi Şekli: Benim hastama sadece elle yapılan fizik tedavi uygulandı. Hatta her yerde satılan akım cihazı dahi kullanılmadı. Sorduk; hastane fizyoterapistine teslim etmemiş. Bekledik. Taburcu olurken hala bekliyorduk.
7-Rutin Doktor Muayeneleri: Kardeşim, her Pazartesi günü asistan doktor ve şef asistan doktorun hemşirelerle birlikte hastaları ziyaret ettiğini söyledi. Bir kere ben bile rastladım. Uzman olduğunu sandığım doktor hanımın, dünyanın en bıkkın yüz ifadesiyle yanıt verdiğini hatırlıyorum. Bu yüz ifadesini her sabah görüp hastama dair şikayetlerimi sıralasaydım, depresyona sürüklenebilirdim. Allah korumuş!
8-Tedaviye Gelen Hasta Profili: Karma bir grup sergiler. Genel bir profil yoktur.
9-Tedavi Seans Limitleri: Hastane yıl içerisinde aynı hastayı tekrar çağırabilmektedir. Her bir yatışta ortalama 40 gün kalınır.
10-Eksik Tedaviler: Konuşma terapisi verilmektedir. Tuvalet eğitimine rastlamadım. Benim hastam için her iki tedaviden dahi söz edilmedi. Hastamın durumunun ağır olmasına bağlıyorum bu durumu.
11-Tedavi Başarısı: 3 veya 4 adet hasta katı bulunmaktadır. Her katta jimnazyum salonu olduğunu tahmin etmekteyim. Başarıları hakkında yorumda bulunmak istemiyorum.
12-Hastane Yemekleri: Yemeklerinin fena olmadığını hatırlıyorum. Her yemekte hasta ve yakınına su verilir. Ama siz yine de suyunuzu, meyvenizi ve kahvaltılıklarınızı alın derim.
13-Hastane Odaları: Bina yeni yapımdır. Genellikle 2 kişiliktir ve her odada banyo bulunmaktadır. Ayrıca, odanın içerisinde, meyvelerinizi ve bardaklarınızı yıkamak için ayrı bir lavabo da bulunur. Her odada, 1 adet mini buzdolabı ve 1 adet LCD TV mevcuttur.
14-Hastane Klima Sistemi: Merkezi sistem ile havalandırma yapılmaktadır.
15-Çamaşır Yıkama Durumu: Hasta ve refakatçiler hastane bodum katında bulunan makinelerde çamaşırlarını yıkayabilirler.
16-Engellilerin Mobilizasyonu İçin Hastane Adaptasyonu: Toplamda 8 adet büyük asansörleri vardır. Bu asansörlerde sedye dahi taşınabilir. Yalnız her ne hikmetse, sadece 2 asansör çalışmaktadır. Bazen 3 bile olabiliyor. Diğerleri servis dışı modundadır.
17-Gezinti Alanları: Oda arkadaşlarınız iyiyse muhabbet edebilirsiniz. Koridorda gezmek de mümkündür. En fazla kapının önüne çıkabilirsiniz. Ama orada da İstanbul’un sigara tiryakilerinin yarısı bulunmaktadır.
FATİH SULTAN MEHMET HASTANESİ – YATARAK FİZİK TEDAVİ BÖLÜMÜ
1-Yatış için bekleme süresi: MHRS’den randevu alıp, poliklinik muayenesinde yatış sırasına alındıktan sonra, biz 4 ay bekledik. Ama bizimle aynı gün yatış yapan amcayı 1 ayda çağırmışlar.
2-Yatış İşlemleri: Yatıştan bir gün önce çağrılabiliyorsunuz. Hastaneye vardıktan sonra, ilgili asistan doktorun katına yönlendiriliyorsunuz. Kafayı uzatıp kapı dışında bekleyen hastanıza şöyle bir baktıktan sonra, sizin getirdiğiniz hasta epikrizine bakmadan, hasta hakkında bazı sorular soruyor. Hastanız odasına alındıktan sonra, bir grup doktor tekrar gelip detaylı bilgiler alıyorlar. Akabinde, hemşireler hemen EKG çekimi, tansiyon ve ateş ölçümü yapmaktadır. Ertesi gün ise, aç karnına kan ve idrar örnekleri alınır.
3-Fizik Tedaviye Başlama Zamanı: Yatış işleminin hemen ertesi gün tedavi seanslarınız başlar.
4-Fizik Tedavi Seans Zamanları ve Süreleri: Haftanın 5 günü tedavi kesintisiz devam eder. Günlük tedavi süresi ortalama 45 dakika civarındadır.
5-Fizik tedavi Uygulama Alanı: Giriş katında ve en üst katta bulunan jimnazyum salonlarında fizyoterapistler tedavilerini uygularlar. Odalarda tedavi verilmez.
6-Fizik Tedavi Şekli: Bu hastane, elle yapılan fizik tedaviye daha çok önem vermektedir. İlk etapta 15 dakika kaslara akım verilir. Eğitim araştırma hastanesi olduğu için, genellikle öğrenciler fizik tedaviyi uygulamaktadır. Uzmanlar da onları denetleme görevini yerine getirir. Genç oldukları için, çok önem verdiğiniz tedavi dakikalarını bonkörce harcayabilirler. En azından bizim başımıza bu geldi. Sırayla sorumlu hocalardan, fizyoterapistimizin değişmesini, ve tedavileri ciddiyetle sadece kendisi uygulayan Fizyoterapist Hülya Hanım’ı yönlendirmelerini rica ettik. Kanunen fizyoterapist seçme hakkımız yokmuş. Aynı fizyoterapistle konuşuldu. Fakat şikayet edilen hanımefendi, artık gönülsüz hizmet vermeye başlamıştı. Bu ve aşağıda sıralanan sebepler şikayet dilekçesine eklenerek, 10 gün içerisinde hastaneyi terk ettik.
7-Rutin Doktor Muayeneleri: En sıkıntılı olduğumuz konudur. Hafta içi her gün asistan doktor, baş asistan ve başhekim yardımcısı olan hanımefendi, bir hemşire ordusu ile hastaları ziyaret ederler. Ziyaret zamanları belirsizdir. Öğleden önce veya sonra olabilir. Son birkaç günümüzde, şans eseri bizim fizik tedavi seans zamanlarımıza denk gelmeye başlamışlardı. Konuşmalar kendi aralarında ve tıp dilinde cereyan ettiği için ve kimse size bilgi vermeyi düşünmediğinden, hastanızın durumu hakkında pek bilgi sahibi olamazsınız. Hasta hakları, bilgilenme hakkı filan dersiniz, asık bir yüzle “merak etmeyin, her şey bizim kontrolümüz altında” diye bir cevap alırsınız. Günlerce beklememize rağmen, taburcu olurken dahi, kalça röntgeni sonucu ve babamın ateşinin bir kereye mahsus neden yükseldiğini öğrenebilmiş değiliz. Protesto edip çıkınca da, Doktorumuz hemen ezberden antibiyotik yazdı. Ezberden diyorum, çünkü 3 kere aldıkları kan ve idrar kültürleri kontamine olmuş. Sorun bilinmeden yazılan antibiyotiği kullanmadık tabii ki. Taburcu olduktan sonra kendi doktorumuza başvurduk. Aslında antibiyotiğe gerek olmadığını da öğrendik. Ayrıca, doktorların hasta ve yakınlarıyla pek iletişime geçmek istemediklerini gözlemledik. (Başasistan Pınar Hanım bundan müstesnadır). Israr ederseniz, alınabileceğiniz davranışlara denk gelmeniz kuvvetle muhtemeldir. İletişim konusunda ciddi bir problem mevcuttur.
8-Tedaviye Gelen Hasta Profili: Genellikle yürüyebilen hastalar gördük. Yürüyemeyen hasta sayısı azdır.
9-Tedavi Seans Limitleri: Bu konuda yeterli tecrübemiz olmamıştır.
10-Eksik Tedaviler: Konuşma terapisi veya uzmanı yoktur. Tuvalet eğitimi de verilmez. Sondanın çıkarılmasından bahsedildi durdu ama kimin uygulayacağı konusu havada kaldı.
11-Tedavi Başarısı: 3 adet hasta katı bulunmaktadır. Fakat giriş katı ile 5. katta jimnazyum odaları vardır. Ayaktan gelen hastalar da buraları kullanmaktadır. Fikrimce, Fizyoterapist Hülya Hanım’a denk gelirseniz, başarılı bir tedavi süreci geçirebilirsiniz. O zaman dişinizi sıkın ve kalın derim.
12-Hastane Yemekleri: Kahvaltı zayıftır. Ama öğle ve akşam yemekleri diğer hastanelere kıyasla iyidir. Siz yine de mini buzdolabına bir şeyler atın.
13-Hastane Odaları: Genellikle 2 kişiliktir ve odalarda banyo bulunur. Her odada, 1 adet mini buzdolabı ve 1 adet LCD TV mevcuttur.
14-Hastane Klima Sistemi: Kış aylarında ısıtma hastanenin kalorifer sistemi ile yapılmaktadır. Yazın serinlemek için, gece-gündüz kapı ve pencere açık tutulur. Yanınızda yedek tişört/çamaşır bulundurmanız önerilir.
15-Çamaşır Yıkama Durumu: Bu konu hakkında yeterli tecrübe edinilmemiştir.
16-Engellilerin Mobilizasyonu İçin Hastane Adaptasyonu: Tek kelimeyle felaket diyebilirim. İlgili binada, 4 kişilik 2 adet asansör bulunmaktadır. Bunlardan birisine 10 cm fark ile tekerlekli sandalye sığmamaktadır. Diğer asansöre ise, büyük bir özenle hastanız ve siz yerleşmeye çalışırsınız. Zaten bu asansör de, çoğunlukla arıza verdiğinden, mobiliteniz kısıtlanır. Tedaviye bile 1 saat civarı geç gittiğimizi, dönüşte yine arızaya denk geldiğimizi bilirim. Bina girişindeki engelli rampası çok dik olduğundan, hastanızın düşmemesi için, tekerlekli sandalye geri geri indirilir. Çıkarken de, büyük bir kuvvetle yukarı doğru itmeniz şarttır. Kaldırımlar bozuktur. Buna rağmen devam etseniz bile, her bina önünde, karşınıza basamaklar çıkar. Bu sebepten dolayı, hastane araç yolunda ve 4 tekerlekli binek araçlarının arasında hastanızı dolaştırmak zorunda kalırsınız. Allah’tan terbiyeli şoförlere denk geldik.
17-Gezinti Alanları: Hastane büyük bir alanda kurulu olup, yeşillikler içerisindedir. Fakat 16.maddede sıralanan olumsuzluklardan dolayı, tadına varılamaz. Hastanızı tekerlekli sandalye ile gezdirmek, büyük bir işkenceye dönüşmektedir.
KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN HASTANESİ – FİZİK TEDAVİ BÖLÜMÜ
Bu hastanenin evde bakım bölümünden hizmet almaktayız. Hiç fizik tedavi için yatmadığımızdan, verebileceğim bilgiler kısıtlıdır. Hemen giriş katta bulunan fizik tedavi bölümü, tüm hastaneler içerisinde gördüğüm en organize yerdir. Tüm tedavi alanları ayrılmıştır. Son derece temiz ve düzenli olup, uzmanları da ayrıdır. Robot dahi vardır. Yalnız, nedenini anlayamadığım bir biçimde, sadece ayakta tedavi verilmektedir. Asıl ihtiyaç duyan hasta grubu, yatarak fizik tedavi olmadığından, faydalanamamaktadır. Ciddi bir kaynak israfı olduğunu düşünüyorum.
BAĞCILAR DEVLET HASTANESİ – YATARAK FİZİK TEDAVİ BÖLÜMÜ
Bu hastanenin plastik cerrahi bölümünden yara bakımı hizmeti aldık. Hiç fizik tedavi için yatmadığımızdan, verebileceğim bilgiler kısıtlıdır. Orada kaldığımız 10 gün içerisinde, hiçbir personelin gülümsemediğini rahatlıkla söyleyebilirim. Es kaza, hastanızı kaldırmak için yardım çağırmanız gerektiğinde, görevli hastane personeli hasta bakıcı olmadıklarını söyleyip, sizi red ederler. Yemek getiren personel daha bir enterasandı. Kaşık-çatalları metal yüzeye vurarak “yemeeek” diye koridorun orta yerinde bağırıyorlardı. Çıkıp yemeğinizi almazsanız, aç kalırsınız. En enteresan olanı ise, yutkunma refleksini tamamen yitirmiş olan babama, oral kullanıma uygun, kafam büyüklüğünde antibiyotik vermeleri olmuştu. Yanlış anlamayın; ilacı bize teslim etmişlerdi. Biz de, mama kutularıyla kendimiz ezip, suya karıştırarak mide peginden veriyorduk. Neden damar yolu olan babama iğne ile antibiyotiği uygulamadıklarını sorduk. Yanıt alamadık. Benim için hala merak konusudur. Üstelik bu yazdıklarımı kendi epikrizlerine de almışlardır. Kendi topuğuna sıkmak, böyle bir şey herhalde!
Bu hastaneler dışında; Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, sondalı hasta kabul etme konusunda pek istekli değildir. Hâlbuki çok iyi fizyoterapistlerinin olduğu bir gerçektir. İstanbul GATA ise, yürüyebilen hastaları tercih etmektedir. Zaten aynı anda, toplamda 6 hasta kabul edebilmektedirler.
.
Nejla AKBABA