Kazakistan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Kassym-Jomart TOKAYEV, Kazakistan’ın “kurucu istenç” partisi olan Nur Otan’ın 28 Ocak 2022 tarihinde düzenlenen, XXI.Kurultayında kurultay katılımcılarına ve ulusa yönelik bir konuşma yaparak birçok konuda önemli ve değerli bilgiler paylaştı.
2022 yılı ocak ayı başında Kazakistan’da yaşanan, yaygın kitlesel şiddet olaylarının yurtdışından planlanmış organize bir eylem olduğunu belirten sayın TOKAYEV, devletin bu olaylarla ilgili olarak ciddi, tarafsız ve könili bir inceleme ve soruşturma yürüterek sorumluların kimler olduğunu saptayıp gereken işlemlerin yapılacağını söyledi.
Söz konusu olaylar sırasında Kazakistan kolluk güçlerinin aşırı şiddet kullandıkları yönündeki içeriden ve dışarıdan yapılan eleştirileri de yanıtlayan Cumhurbaşkanı, kolluk güçlerinin kamu düzenini tesis etmek için şiddet kullanmaya zaten yetkili olduklarını, ancak görev ve yetki sınırlarını aşarak suç işleyen kolluk görevlisi varsa bunları izleyip yargı yerlerine getirmek konusunda sivil toplum ile işbirliği yapacaklarını dile getirdi. Sayın TOKAYEV, tutukluların yasal haklarının ihlal edildiği yönündeki şikâyetlerin her birisinin savcılık tarafından incelenmesi için gerekli talimatları verdiğini söyledi. Tutukluların geçici tutukluluk yerlerini ziyaret eden ve söz konusu kişilerin haklarının ihlal edilmesine ilişkin şikâyetleri dikkate alan Ombudsman ve sivil toplum temsilcilerinin faaliyetlerini de onayladığını ifade etti. Sayın Cumhurbaşkanı, “Ben kendim Devlet Başkanı olarak vatandaşlarımızın haklarının ihlal edilmediğinden emin olmakla ilgileniyorum. Her dava (tutuklu haklarının ihlali şikâyetleri) mutlaka araştırılmalıdır. Yetkililer, suçluları bulmak ve adalete teslim etmek için soruşturma yürütüyor. Bu soruşturma işlemlerinin sadece kanunlar dâhilinde yürütüleceğinden şek duyulmamalıdır. Her şey Başsavcılığın ve benim şahsi kontrolüm altında olacak. İnsan hakları mutlaka korunacaktır.” şeklinde konuştu.
Ülke geneline yayılan eylemleri üç farklı dalga olarak gören TOKAYEV, olayların ilk dalgasına çoğunlukla barışçıl protestocuların katıldığını, kolluk güçlerinin de onlara karşı güç kullanmadığını söyledi. İkinci dalga eylemlerde, kolluk güçlerine saldıran genç aşırılıkçıların devlet ile mücadeleye geçtiklerini ve hükümet politikalarından daha çok devletin varlığını ve rejimini amaçlayan söylem ve eylemlere giriştiklerini açıkladı. Üçüncü dalgada ise yağmacı, talancı, tecavüzcü, katil tiplerin ortaya çıkıp kamu düzenini, yurttaşların can ve mal güvenliklerini bozduklarını ifade etti. Ayrıca sayın cumhurbaşkanı, bu yağmacı/talancı kitlenin yurtdışında eğitim gören profesyonel militanlar tarafından yönlendirildiğini söyledi. Sayın TOKAYEV, bu bağlamda olayları, “esasen teröristlerden oluşan ve yurtdışından militanların katılımıyla dikkatle planlanmış bir operasyon.” olarak tanımladı.
Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü’nü (KGAÖ) ülkeye çağırmasının gerekçesini de açıklayan sayın TOKAYEV, “KGAÖ bizim ortak örgütümüzdür.” diyerek Kazakistan’ın bu örgütün kurucu üyelerinden birisi olduğunu anımsattı. “KGAÖ’ye yardım çağrısında bulunurken, ben yabancılara hitap etmedim, aslında kendime ve müttefiklerime hitap ettim.” diyerek KGAÖ barış gücünün ülkeye gelmesi, uluslararası hukuk kural ve belgelerine uygun olarak gerçekleştiğini, KGAÖ barış gücü birliklerinin Kazakistan’dayken tek bir atış bile yapmadığını, en başından beri KGAÖ barış gücü birliklerinin sadece stratejik tesislerin korunması işlevlerini yerine getirecekleri konusunda bir anlaşma olduğunu, barış gücünün Kazakistan’a geliş haberinin bile, silahlı militanlar üzerinde çok önemli bir psikolojik etki yarattığını, Rusya tarafından herhangi bir şart ileri sürülmediğini özellikle vurguladı.
Kazakistan Cumhurbaşkanı sayın TOKAYEV, Kurucu Cumhurbaşkanı Nursultan NAZARBAYEV ile aralarında ciddi anlaşmazlıklar bulunduğu yönündeki savlara karşı da son derece gerçekçi ve yücegönüllü açıklamalarda bulundu. Aralarında asla bir “pazarlık” yapılmadığını ve özel yetkilerin tartışılmadığını vurgulayan sayın TOKAYEV, sadece iki başlılığa yer vermemek ve ivedi durum sebebiyle Güvenlik Konseyi Başkanlığı gibi kimi önemli konumlardaki yetkileri, Sayın NAZARBAYEV’in kendi isteği ve istenci ile bıraktığını sözlerine ekledi. Kassym-Jomart TOKAYEV, Sayın NAZARBAYEV’in Kazakistan’da piyasa ekonomisinin oluşumuna katkısını, kapsamlı reformların uygulanmasını ve bağımsızlık döneminde sosyal ve ekonomik nitelikteki birçok sorunun çözümündeki devasa katkılarını anımsatıp Kazakistan’ın uluslararası sınırlarının belirlenmesinde, güvenliğin sağlanmasında, ülkenin jeopolitik konumlarının güçlendirilmesinde ve başkentin taşınmasında ELBASI’nın olağanüstü başarılarına dikkat çekti.
Kassym-Jomart TOKAYEV, ulusal ve uluslararası kamuoyunda ELBASI’nın kişiliği üzerine yapılan olumsuz değerlendirmeler ile ilgili olarak son derece sağduyulu ve ussal bir savunma yaparak “Kurucu Cumhurbaşkanımız, ülkemizi güçlü bir devlet haline getirmek için çok emek verdi. Kuşkusuz ELBASI, Bağımsız Kazakistan’ın kurucusu olarak ülkemizin ve dünyanın tarihinde yer almıştır. Kurucu Cumhurbaşkanı’nın 30 yıl boyunca ülke çıkarları için yaptığı çalışmalar göz ardı edilemez. Bu, tarihimize kötülük etme anlamına gelir. Kazakistan halkı, Nursultan Nazarbayev’in kişiliğini değerlendirirken tarihi gerçeklere dayanmalıdır. 1990’ların başında, önde gelen politikacılar ve siyaset bilimciler, Kazakistan’ın demografik özellikleri ve sınır sorunları nedeniyle ülkemizin dağılacağını öngördüler. Ancak, Nursultan NAZARBAYEV, böylesine zor bir dönemde, böylesine tarihi bir dönemde, bir devlet inşa etmek için zor bir misyon üstlenmiştir. Bu aslında çok zor bir görevdi. ELBASI, Beş Amerikan cumhurbaşkanı, beş Sovyet ve Rus liderle, bir dizi Çin başkanıyla ve diğer birçok devlet başkanıyla ve dört BM genel sekreteriyle birlikte çalıştı. Küresel toplulukta ona küresel nükleer karşıtı hareketin lideri diyorlar. Bunların yanında, Kazakistan’ın bağımsızlık yıllarında tüm ekonomik göstergelerle Orta Asya bölgesinde zirveye çıktığı unutulmamalıdır. Öyleyse İlk Cumhurbaşkanının tarihi çalışmalarını unutmayalım. Nihayetinde samimi ve adil olmak daha iyidir.” şeklinde konuştu. Sadece iş yapmayanın hata yapmadığını söyleyen Sayın TOKAYEV, ilk Cumhurbaşkanının tarihi çalışmalarını takdir etmek ve geride kalan yıllarda yapılan hataların, gelecekteki liderleri için ders olmasının, geleceği açısından daha doğru olacağını ifade etti.
Sayın TOKAYEV, Kazakistan’da bugüne kadar küçük bir grup insanın ana ekonomik sektörleri tam olarak kontrol ettiğini ve siyasi karar verme sürecini etkilediği bir oligopol modeli oluşturduğunu söyledi. Bu durumun düzeltilmesi, kredi kaynaklarına erişimini kolaylaştırmak da dâhil olmak üzere küçük ve orta ölçekli işletmelerin gelişmesi için gereken koşullarda önemli iyileştirmeler yapılması gereğini vurgulayıp “Reformlar insanları değiştirmek anlamına gelmiyor. Reformlar her şeyden önce sistemde bir değişikliktir. Ülkemizdeki parlamenter sistemin reformunu ciddi olarak düşündüğümü söyleyebilirim. Elbette parti sistemi de buna dâhildir.” şeklinde konuştu.
Kazakistan’ın Çin Halk Cumhuriyeti ile ilişkileri hakkında da değerlendirmeler yapan Sayın TOKAYEV, Çin’in ekonomik kalkınmada büyük başarılar elde edip, yüksek teknoloji, yapay zekâ açısından gelişmiş bir ülke olduğu için işbirliğinin gereğini vurguladı. Sayın Cumhurbaşkanı “Bugüne kadar Çin bize yanlış bir şey yapmadı. Çin ve Çinceyi öğrenmeliyiz. Onun büyük bir ülke olduğunu anlamalıyız, Kazakistan’ın çok iyi bir ilişkiye sahip olması gereken büyük bir ülke olduğunu söyleyebiliriz.” dedi.
Sayın Cumhurbaşkanı, Kazakistan’ın kapsamlı bir modernizasyona gereksinim duyduğunu belirtip Nur Otan partisinin, Kazakistan’ın yeniden inşası ve modernizasyonu için büyük bir itici güç olarak hareket etmek üzere reformların uygulanmasında aktif rol alacağını, ama önce “Nur Otan” partisinin kendini yenilemesi gerektiğini, hem parti içindeki, hem de toplumdaki tüm yapıcı güçleri birleştirmek gerektiğini söyleyip iktidar partisinin devlet kurumlarının çalışmalarını tekrarlamamasını, Nur Otan partisinin esas olarak ideolojik ve personel işleriyle meşgul olması ve gerekirse devlet aygıtının çalışmalarına rehberlik etmesi gerektiğini vurguladı. Sayın TOKAYEV, “Nur Otan partisi olarak halka gerçekçi olmayan ve yerine getirilmeyecek sözler vermeyelim. Az konuşup, çok çalışmak gerekli. Hakikate doğrudan bakmak gerekir. Bu nedenle, parti, Hükümet ve valiliklerle birlikte, seçim vaatlerinin uygulanmasını yakından izlemelidir.” dedi.
Kassym-Jomart TOKAYEV, çalışanlar da dâhil olmak üzere kamu kurumlarının mevcut planlarının radikal bir şekilde elden geçirilmesi, diğer partiler ve sivil toplum kuruluşları ile işbirliği yapılması çağrısında bulundu. Sayın Cumhurbaşkanı, parlamentodaki parti gruplarının kendilerini yeniden gözden geçirmek, seçim bölgelerindeki ivedi sosyal ve ekonomik sorunların ele alınmasında parti üyelerinin katılımını güçlendirmek, topluma açık kabul hizmetlerinin yenilenmesi, partinin yolsuzlukla mücadele stratejisini yeni içeriklerle desteklemek, Nur Otan Partisinde giderek artan sayıda vicdansız, inatçı, kariyer odaklı insanı ortadan kaldırmak ve partinin gençlik kanadı “Jas Otan” çalışmalarını niteliksel olarak güçlendirmek gerektiğini söyledi.
Son olarak sayın Cumhurbaşkanı, kamusal ilke ve değerler esas alınarak, siyasi, sosyal ve ekonomik alanlarda radikal değişikliklere duyulan ihtiyacı vurguladı. Sivil toplum kuruluşlarına ve siyasi partilere büyük sorumluluk düştüğünü ifade etti.
Cesurhan TAŞ – SASAM Başkan Yardımcısı