Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev son 10 günde üç farklı ülkenin TV Kanallarına demeçler vermiştir. 28.09.2021 tarihinde Anadolu Ajansı’na (AA) verdiği demeçteki temel mesajlar şunlardır:
– Yeni koşullarda Minsk Grubu’nun faaliyetlerine olumlu bakıla bilir. Buradaki yeni koşullardan kasıt, Minsk Grubu’nun kendi lügatinden “Dağlık Karabağ” idari birimini çıkarması, faaliyetlerinin, sınırların belirlenmesi, ulaşım koridorlarının açılması ve barışa hazırlama sürecine katkıda bulunmayla sınırlı kalması.
– II. Karabağ Savaşı’nı bitiren Rusya’nın aracılığıyla imzalanan 10 Kasım 2020 Bildirisi’nden sonra yakalan 62 kişilik ermeni terör sabotaj grubu savaş esiri değildir. Uluslararası hukuka göre savaş esiri statüsü savaşın başlaması ve bitmesiyle mevcut olan bir durumdur. Dolayısıyla 10 Kasım Antlaşması’ndan sonra yakalanan 62 kişilik ermeni terör sabotaj grubu Azerbaycan iç hukukuna göre yargılanacaktır.
– Rus Barış gücünün faaliyetleri genel olarak normal. Ancak görev ve yetkilerini aşan bazı durumlar hala mevcut. Azerbaycan’dan izin alınmadan Rus Barış gücü yabancı kişi ve araçların Karabağ bölgesine girişine müsaade etmemelidir.
– Rusya’nın aracılığıyla imzalanan 10 Kasım Antlaşması’nda öngörülen Azerbaycan’ın ana karası ile Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti arasında yeni ulaşım bağlantısının inşasını öngören hükümler hala Ermenistan tarafından ihmal edilmekte bu da, 10 Kasım Antlaşması’nın uygulanmasını ciddi sekteye uğratmaktadır.
– İran’ın Azerbaycan sınırları yakınında yaptığı askeri tatbikat Azerbaycan için şaşırtıcı ve üzücüdür. Çünkü bu türden bir tatbikat 30 yıllık işgal döneminde yapılmamıştır. Zamanlaması bakımından manidardır. Ermenilerin 30 yıl boyunca işgal ettikleri Cebrayıl, Zengilan ve Fuzuli’de olduğu dönemde İran niye bu türden bir askeri tatbikat gerçekleştirmiyordu.
– Ermenistan’la ilişkilerin normalleşmesi için, Zengezur Koridoru’nun açılması Azerbaycan’ın asli şartıdır.
Azerbaycan Devlet Başkanı’nın 28 Eylül 2021’de France24 Kanalı’na verdiği demeçteki başlıca hususlar şunlardır:
– İşgal döneminde belirli seviyede Karabağ’a özerklik vermeyi kabul ediyorduk. Ancak halihazırda işgal dönemi bitti. Artık hiçbir özerlik statüsü söz konusu olamaz.
– Fransa, II. Karabağ Savaş’ı döneminde Minsk Grubu üyesi olmasına rağmen tarafsız davranmayarak Ermenistan ve Ermenilere açıktan destek verdi. Ancak bununla birlikte ben geçmişe dönmek istemiyorum. Şuan Paris’ten gelecek ilişkilerimize yönelik olumlu sinyaller alıyoruz. Azerbaycan’da her zaman Fransa’yla iyi ilişkiler içerisinde olmak istemiştir. Şimdi amaca ulaşmak için gerçekçi adımlar atmalıyız. Eminim ki, Fransa’da bölgede istikrar, barış ve güvenlik istiyordur.
– Azerbaycan, II. Karabağ Savaşı esnasında esir alınan tüm savaş esirlerini geri iade etmiştir. Şuan elimizde tutuklu bulunan kişiler savaşı bitiren 10 Kasım Antlaşması’dan iki hafta sonra yakalanan ermeni terör sabotaj gruplardır. Bu kişiler Azerbaycan topraklarına geçerek ve Azerbaycanlı kişileri öldürerek suç işlemişlerdir. Bu kişiler arasından doğrudan suça katılamayanlardan bazılarını iyi niyet göstergesi olarak geri iade ettik.
Azerbaycan Devlet Başkanı’nın 24 Eylül 2021’de Nasionalnaya Oborona gaztesine verdiği demeçteki başlıca hususlar şunlardır:
– Rus Barış Gücünün faaliyetlerinden gayet memnunuz.
– Rusya’dan yeni silahlar alabiliriz.
– Rusya ve Rus halkının Azerbaycan ve Azerbaycan halkı arasındaki ilişkiler her zaman yüksek seviyede olmuştur.
Genel olarak her üç demeç birlikte değerlendirildiğinde şu sonuçlar çıkarılabilir:
– Azerbaycan Devlet Başkanı’nın hem Anadolu Ajansı’na hem de Nasionalnaya Oborona gazetesine verdiği demeçte Rus barış güçlerinin faaliyetlerinden genel anlamda memnun olduğunu belirtmesi Minsk Grubu formatına yeniden olumlu bakılabilir anlamını taşıyabilir.
– Azerbaycan Devlet Başkanı’nın France24 Kanalına verdiği demeçte Fransa’nın savaş döneminde tarafsız davranmamasına rağmen şuan Fransa’dan pozitif sinyaller aldığını belirtmesi yine Minsk Grubu’nun yeniden faaliyetlerine olumlu baktığı anlamına gelebilir. Fransa’nın Minks Grubu formatına uygun olarak tarafsız davranması halinde, MİNSK Grubu aracı misyonu olarak bölgede faaliyete başlayabilir.
– Minsk Grubu yeniden faaliyete başlamak istiyorsa galip devlet olan Azerbaycan’ın koşullarına göre faaliyet gösterebilir. Minks Grubu “Dağlık Karabağ” idari birimi yaklaşımından artık vazgeçmeli ve buna göre faaliyetlerini biçimlendirmelidir.
– Minsk Grubu’nun faaliyet alanları ancak sınırların belirlenmesi, ulaşım ve enerji koridorlarının açılması ve barış sürecine hazırlamaya sınırlı olabilir.
– Ermenistan’la ilişkilerin normalleştirilebilmesi için Zengezur Koridoru ivedilikle açılmalıdır.
– Rus Barış Gücü bölgede faaliyetlerine devam etmek istiyorsa, Azerbaycan’ın toprak bütünlüğü ve egemenliğine saygı duyarak faaliyetlerini biçimlendirmelidir.
Memmed İsmayılov