Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev’in “Azerbaycan Cumhuriyeti’nde idari bölgelerin yeni bölünmesi hakkında” 7 Temmuz 2021’de imzaladığı “Ferman”la 14 Temmuz’da Zengezur bölgesine ilişkin yaptığı açıklama birlikte okunmalıdır. Azerbaycan Devlet Başkanı 7 Temmuz’da imzaladığı Fermanla Karabağ idari bölgesine Hankendi ili, Ağcabedi, Ağdam, Berde, Füzuli, Hocalı, Hocavend, Şuşa ve Terter rayonları dahil edilmiştir. Ferman’da Doğu Zengezur idari bölgesinin yaratılması ve buraya Cebrayıl, Kelbecer, Gubadlı, Laçın ve Zengilan rayonlarının dâhil edilmesi de önem kesp etmektedir. Zira 1 Aralık 1920 Sovyet Rusya’nın kararı ile Azerbaycan’dan alınarak Ermenistan’a verilmiştir. Dolayısıyla Azerbaycan Devlet Başkanı bununla Ermenistan’ın Rusya ve Fransa gibi devletlerin baskısıyla Karabağ’a yönelik sözde “statü” meselesini gündeme taşımasına ilişkin ilk resmi tepkisini göstermiştir. Zira Karabağ ve etraf bölgeler hem tarihsel olarak hem de modern uluslararası hukuka göre Azerbaycan toprağadır. Nitekim Azerbaycan Devlet Başkanı bu Fermanla Azerbaycan bölgelerine yönelik Azerbaycan’ın dışında herhangi bir merciinin söz sahibi olmadığını göstermiştir.
Azerbaycan Devlet Başkanı’nın 14 Temmuz’da yaptığı açıklamada şu ifadelere yer vermiştir. “Doğu ve Batı Zengezur bizim tarihi topraklarımızdır. 101 yıl önce Sovyet Hükümeti o toprakları bizden alarak Ermenistan’a vermiştir. 10 Kasım tarihli Beyanatta (10 Kasım 2020 Azerbaycan-Ermenistan- Rusya arasında imzalanan “ateşkes antlaşması”) yerinden edilmiş mültecilerin o topraklara geri döndürülmesi öngörülmüştür. Biz o topraklara geri döneceğiz. Hiç kimse buna engel olamaz. Bütün Zengezur tarihi Azerbaycan toprağıdır. İrevan, Gökçe Mahalı Azerbaycan toprağıdır ve biz ana yurdumuza geri döneceğiz”. Azerbaycan Devlet Başkanı’nın bu ifadeleri barış antlaşması için sözde “statü”yü ön koşul olarak ileri süren Ermenistan otoritelerinden ziyade ona destek olan güçlere verilen bir mesaj niteliğindedir.
Azerbaycan Devlet Başkanı ” 7 Temmuz 2021’de imzaladığı “Ferman”la 14 Haziran’da yaptığı açıklamayla şunları demek istemektedir:
– Karabağ’a ilişkin tüm kararlar Azerbaycan Devletini’nin yetkisi dahilindedir. Ve ben Azerbaycan Devlet Başkanı olarak imzaladığım fermanla Karabağ ve Zengezur’a yönelik hukuki ve siyasi irademi beyan ettim.
– Eğer Rusya ve Fransa’nın ajandasın da Karabağ’a sözde “statü” verilmesi meselesi varsa, Azerbaycan, Sovyet Hükümeti kanunlarında da Azerbaycan toprakları olarak yer alan Zengezur (doğu ve batı olmak üzere tüm Zengezur) bölgesine dönmek için elinden geleni yapmaktan çekinmeyecektir. Zira Zengezur hem Sovyet kanunlarına göre hem de uluslararası hukuktan kaynaklanan “tarihi haklar” bağlamında Azerbaycan toprağıdır. Dolayısıyla Azerbaycan Devlet Başkanı bu açıklamasıyla eğer Ermenistan ve onun havadarları Karabağ’a sözde “statü” verilmesi ve bu kapsamda gerginliği artırmaya yönelik adımlarına devam etmeleri halinde, Zengezur bölgesinin Azerbaycan’a geri verilmesi meselesini gündeme getirmekten çekinmeyecektir ve gerekirse askeri harekat başta olmak üzere diğer her türlü yola başvurma iktidarındadır.
– Yine Azerbaycan Devlet Başkanı’nın 14 Temmuz tarihli açıklamasında “biz askeri yolla bu meseleyi artık hallettik, siz bu meseleyi hangi yolla halletmek istiyorsunuz gösterin bakalım sizin yolunuz mu daha iyidir, yoksa bizim artık hallettiğimiz yol mu” “savaştık ve gerekirse yine savaşırız” diyerek Ermenistan’a değil, daha ziyade Ermenistan’ı savaşa tahrik eden ve buna yönelik girişimlerde bulunan güçlere mesaj vermeyi amaçlamaktadır.
Dolayısı ile Ermenistan ve havadarları gerginliği tırmandıracak fiillerden kaçınmalı, barış antlaşması için sözde “statü” meselesi gibi sersem açıklamalardan çekinmeli, bir an önce sınırların tespiti için gerekli kolaylığı sağlamalıdır.
Memmed İsmayılov