Twitter Facebook Linkedin Youtube

Azerbaycan Kamuoyu Yoklamalarında Cumhurbaşkanı Algısı ve Halkla İlişkileri

Dr. Afgan Valiyev – Azerbaycan Sosyal Tetkikatlar Merkezi Baş Danışmanı

Azerbaycan uluslararası arenada kendine özgü konuma ulaşmış, Azerbaycan’ın nüfuzu artmıştır. Bölgedeki tüm uluslararası projeler Azerbaycan’ın katılımı ile, onun milli çıkarları dikkate alınarak gerçekleştirilmektedir. Azerbaycan’ın kendi dış politikasını Azerbaycan halkının milli çıkarlarına uygun bir şekilde yürütüyor. Bu dış politikanın temel amaçlarından biri Azerbaycan’ın küresel ve bölgesel açıdan mücadele değil, işbirliği alanı teşkil etmesi ve bir diğeriyse içişlerine müdahaleye kesinlikle müsaade edilmemesi olmuştur.

Devrim niteliğinde yapılan reformların sağladığı başarı uluslararası kuruluşlarda Azerbaycan’ın nüfuzunun ve rolünün artmasına katkıda bulunmuştur. Devletin başlattığı ve uygulamasını başarı ile sürdürdüğü reform ve yeniden yapılanma süreci ülkede verimliliği artırmış    devletin gücünü ve dayanıklılığını artırmıştır. Tüm ülkelerin kabusuna dönüşen korona virüs salgını Azerbaycan’da hükümetin yaptığı işlerin önem ve değerini bin kat daha yükseltti. Azerbaycan süreci başarı ile yöneten ülkelerin başında gelir.

Toplumun da barışı, huzuru, terakkiyi, kalkınmayı, istikrarı benimsemesi ve destekliyor olması ülkenin büyümesi ve güçlenmesi için en önemli unsurdur. Azerbaycan’da sağlanan devlet-vatandaş dayanışması alternatifi olmayan politikanın sonucudur. Sosyal Tatkikatlar Merkezi (STM) tarafından yapılan “Cumhurbaşkanının faaliyeti kamuoyu yoklamalarında” çalışması ülke vizyonunu görmek açısından kamuoyuna  önemli rapor ve bilgiler sunuyor. Yapılan kamuoyu araştırması raporunda olumluluk oranının çok yüksek olması Azerbaycan’da yapılan olumlu çalışmalarla doğrudan orantılıdır. Böyle bir başarılı sonucun ortaya çıkmasının çeşitli nedenleri bulunmakta. Bunlara örnek aşağıdakiler gösterilebilir:

  • Sayın İlham Aliyev’in, Cumhurbaşkanlığının ilk gününden bu yana politikasının merkezinde Azerbaycan vatandaşının olduğunu slogan ve ilke edinmesi;
  • Küresel siyasi, mali ve ekonomik krizlere rağmen, dünyaya örnek olacak bir Azerbaycan devleti modelini oluşturmayı başarması;
  • Cumhurbaşkanı bölgede ve dünyada Azerbaycan devletinin imajının değişmesini sağlayan sayısız ulusal ve uluslar arası projelerin gerçekleşmesine vesile olması.

2019 yılında yapılan kamuoyu çalışmasının sonuçlarını ve yeni araştırma bulguları karşılaştıracak olursak, son birkaç ay içinde nüfusun çeşitli alanlarda Cumhurbaşkanının faaliyetlerine yönelik tutumlarının olumlu bir şekilde arttığı açıktır. Bir diğer önemli husus, Cumhurbaşkanının faaliyetlerini çeşitli yönlerde ”çok iyi” değerlendirenlerin sayısında belirgin bir artış olmasıdır. Kamuoyu yoklamalarında mutlak çoğunluk 94.7% oranında Cumhurbaşkanına güvendiğini belirtirken, Cumhurbaşkanına “tam güveniyorum” diyenler %90.8’dir.

Katılımcıların mutlak çoğunluğu (93%) koronavirüsün erken evrelerinde devletin aldığı önlemleri olumlu bulması, devletin vatandaşın sağlığına verdiği önemin göstergesi gibi değerlendirilmekte. Halkın büyük çoğunluğu (87.8%) pandeminin  mevcut olduğu durumda herhangi sorunla karşılaşacağı taktirde devletin onlara destek göstereceğine inanıyor olmasını özellikle vurgulamakta fayda var. Devletin pandemiye karşı mücadele önlemleri çerçevesinde karantina kısıtlamalarının uygulanmasına, bir çok komşu ülkelerle sınırların kapatılmasına (85.6%), kitlesel etkinliklerin yasaklanmasına (84%) ve eğitimin askıya alınmasına (82.4%) yönelik önemlerinin isabetli oluğu kaydedilmiştir. Covid-19 salgınının yanı sıra küresel petrol krizinin (petrol fiyatlarındaki keskin düşüş) derinleştiği bir dönemde, vatandaşlar ülkede gıda ve ilaç güvenliği alanında yapılan büyük ölçekli çalışmaları takdir ediyor (% 87.8). Cumhurbaşkanının askeri, politik ve sosyo-ekonomik alanlarda faaliyetleri ezici bir çoğunluk tarafından olumlu bir şekilde karşılanmış, ordu kuruculuğu, silahlı kuvvetlerin modernizasyonu alanındaki faaliyetleri (%96) ve dış politika (%95) alanındaki faaliyetleri, katılımcıların mutlak çoğunluğu tarafından daha olumlu olarak değerlendirilmiştir.

Cumhurbaşkanının Şubat 2020’de Münih güvenlik konferansında yaptığı konuşmada (Cumhurbaşkanının Uluslararası tartışma kulübü “Valdai” de yapılan konuşmasının devamı olarak) Ermenistan Başbakanını ve onların işgal politikasını tarihi gerçeklerle ifşa etmesi vatandaşların kamuoyu yoklamalarında Cumhurbaşkanına karşı tutumuna olumlu etki göstermekle birlikte, ülkenin toprak bütünlüğünün sağlanmasına olan inancını daha da  artırdı. Cumhurbaşkanının Münih güvenlik konferansında konuşmasında Ermenistan Başbakanını bir daha aciz duruma düşürmesi (%56.7), Cumhurbaşkanının nöbeti  diplomatik zaferi (%48.5), Dağlık Karabağ sorununun çözümünde yeni bir aşama (44.3%) olarak nitelendirilmiştir.

Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in ülkede son dönemde gerçekleştirdiği inkılap niteliğinde olan reformlarla ilgili kamuoyunun görüşüne büyük önem verdiğini göz önünde bulundurarak, Sosyal Tetkikatlar Merkezi (STM) 2019 yılında yeni formatlı sosyolojik anket uygulamasını başlattı. Bu anketler sadece reformlar hakkında kamuoyunun üç aylık (3 aylık) izlenmesi açısından ülkede ilk olmakla birlikte, aynı zamanda sosyal süreçlerin dinamiklerini ve kamuoyunun değerlendirilmesini daha hızlı bir şekilde izlemeyi mümkün kılmaktadır.

Takdim edilen bir sonraki rapor 2020’nin ilk çeyreğini (Ocak-Mart) kapsıyor. Yapılan kapsamlı raporun amacı söz konusu zaman dilimi içerisinde, Cumhurbaşkanının iç ve dış politikada izlediği yolun ana noktalarını, ülkedeki sosyo-politik süreçlerin durumu, ile ilgili halkın görüşünün hızlı bir şekilde öğrenilmesi, yasama, yürütmeden yükümlü hakimiyet ve kolluk kuvvetleri    siteminde yürütülen çalışmalarla ilgili toplumun münasebetini çevik değerlendirmekle genel durumun göz önünde canlandırılması, ilgili kararların alınmasında güvenilir bir kaynak olarak kamuoyunun referansı  için koşullar yaratmaktır. Kamuoyu yoklamasında, Cumhurbaşkanının hem iç hem de dış politikadaki çok yönlü faaliyetlerini, tarihsel önemi ve siyasi takvimde özel ağırlığı olan, resmi kronikte ve yerel ve yabancı medyada yaygın olarak yer alan olayları yansıtıyor.

Ocak – Mart 2020 yılında her zaman olduğu gibi Azerbaycan Cumhurbaşkanının faaliyetlerinde yerel ve uluslararası kamuoyunun gündemi haline gelen önemli olaylar yaşandı. Bu olaylar Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in iç ve dış politika alanındaki devletçiliği güçlendirmek için yaptığı faaliyetlerini ön plana çıkarırken, ona olan güven ve itibarı daha da artırdı.

Böylece, 2020 yılının ilk çeyreğinde Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in iç ve dış politika alanında gerçekleştirdiği faaliyetlerine kamuoyunun tutumunu ve Cumhurbaşkanına güven endeksini öğrenmek amacıyla Sosyal Tetkikatlar Merkezi (STM) tarafından yapılan kamuoyu araştırmasının sonuçları en kısa şekilde şöyle özetlene ve ifade edile bilir. Tüm dünyada petrol fiyatlarının düşmesi, uluslararası jeopolitik çatışmaların artması, II.Dünya Savaşı’ndan bu yana ilk kez dünyanın en derin sosyal, politik ve ekonomik krizini yaratan yeni bir küresel pendemi salgının hızla yayılması fonunda, yapılan kamuoyu araştırması sonucu Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in toplum içerisinde güven ve itibarının arttığını göstermektedir. Bu da Devlet Başkanının gerçekleştirdiği taktir nitelikli başarılı siyasetin karşılığı olarak görülmektedir.

Kamuoyu yoklamasının metodolojik ilkeleri:

  • Yapılan kamuoyu yoklaması 1212 katılımcının iştirakı ile gerçekleşmiştir.
  • Kamuoyu yoklaması küme seçim yöntemine dayanmaktadır. Seçilen adreslerde ülke genelinde 101 küme rastgele seçime göre belirlendi ve ankete olumlu yanıt veren ilk 12 Kişi birincil seçime dahil edildi.
  • Ankete katılmak için, ailede doğum günü anketinin yapıldığı zamana yakın olan kişi seçildi
  • Anket sonuçları %95 güven aralığı, %3 istatistiksel hata oranı dikkate alınarak analiz edildi.
  • Saha çalışması Mart 2020’de yapıldı.

Bölgeler. Anket, Bakü, Abşeron, Guba-Haçmaz, dağ Şirvan, Şeki-Zagatala, Aran, Gence-Kazah, Yukarı Karabağ, Lankaran olmak üzere aşağıdaki fiziksel ve coğrafi bölgelerde gerçekleştirilmiştir. Anket, Nahçıvan özerk Cumhuriyeti ve işgal altındaki bölgeler hariç tüm ülkeyi kapsıyor. Aynı zamanda, işgal altındaki bölgelerde etnik bir Azerbaycanlı grubu sorguya katılmıştır.

Rakam ve sonuçlarla Azerbaycan cumhurbaşkanının faaliyetinin kamuoyunda değerlendirilmesi

  • 2020 yılının ilk çeyreğinde, Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in iç ve dış politika alanındaki faaliyetlerine ilişkin kamuoyu münasebetinin ”Güven Endeksinin”, öğrenilmesi ile ilgili yapılan anketin analiz sonuçlarına göre, Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’e toplumun güven ve itibarı, yürüttüğü doğru politika sonucunda daha da artıp. Halkın refahını ve yaşam koşullarını daha da iyileştirmeyi amaçlayan reformlar ve ona destek, yükselen çizgide devam edip;
  • Diğer hükümet kurumları (yasama ve yargı) ile karşılaştırıldığında, katılımcıların mutlak çoğunluğu (94.7%) Cumhurbaşkanına güveniyor;
  • Cumhurbaşkanına “tam güveniyorum” diyenler, katılımcıların mutlak çoğunluğunu (%90.8) oluşturmaktadır;
  • Katılımcıların 57.4% Parlamentoya, 46.2% yerel yönetimler, 49% mahkemeye itibar ettiğini belirtmiş. Bu üç hükümet kolundaki en düşük güvenirlilik icara hakimiyyeti (valilik) adlandırılan yerel yönetimleredir. Bu da ülke nüfusunun diğer kurumlarla kıyaslamada Cumhurbaşkanına daha fazla güven duyduğunu söylemek için bir neden sağlıyor,
  • Kamuoyu yoklamalarında Cumhurbakanının askeri, politik ve sosyo-ekonomik alanlarda faaliyetleri ezici bir çoğunluk tarafından olumlu olarak değerlendirildi. Cumhurbaşkanının ordu kuruculuğu, silahlı kuvvetlerin modernizasyonu alanındaki faaliyetleri (%96) ve dış politika (%95) alanındaki faaliyetlerine yükesk değer verilmesi bu alanda yürütülen başarılı çalışmanın sonucuur;
  • 2019 yılında yapılan kamuoyu çalışmasının sonuçlarını ve yeni araştırma bulguları karşılaştırıldığında, son birkaç ay içinde nüfusun çeşitli alanlarda Cumhurbaşkanının faaliyetlerine yönelik tutumlarının olumlu bir şekilde arttığı açıktır. Bir diğer önemli nokta, Cumhurbaşkanının faaliyetlerini çeşitli yönlerde ”çok iyi” değerlendirenlerin sayısında belirgin bir artış olmasıdır.
  • Nüfusun günlük yaşamına doğrudan etki eden, ve yahut etkisi hissedilen meselelerin sosyo-ekonomik alandaki yolsuzluğa karşı mücadele düzeyinin kamuoyu yoklamasında değerlendirilmesi oranının nispeten düşük olması bu alanın, aynı zamanda işsizlik ve sosyal durumun iyileştirilmesi gibi konuların önümüzdeki yakın dönemde kamu politikasının temel hedeflerinden biri olarak kalması gerektiğini göstermektedir;
  • Şubat 2020’de Münih güvenlik konferansında yaptığı konuşmada (Cumhurbaşkanının Uluslararası tartışma kulübü “Valdai” de yapılan konuşmasının devamı olarak) Ermenistan Başbakanını ve onların işgal politikasını tarihi gerçeklerle ifşa etmesi vatandaşların kamuoyu yoklamalarında Cumhurbaşkanına karşı tutumuna olumlu etki göstermekle birlikte, ülkenin toprak bütünlüğünün sağlanmasına olan inancı daha da artırdı;
  • Cumhurbaşkanının Münih güvenlik konferansında konuşmasının Ermenistan Başbakanını bir daha aciz duruma düşürmesi (%56.7), Cumhurbaşkanının nöbeti diplomatik zaferi (%48.5), Dağlık Karabağ sorununun çözümünde yeni bir aşama (44.3%) olarak değerlendiriımiştir;
  • Katılımcıların önemli bir kısmı (% 75.9), dünya petrol piyasalarındaki oynaklığa karşı döviz kurunu istikrarlı tutmak için alınan amacına uygun hedefli önlemlerin önemli ölçüde etkili olduğunu düşünmektedir;
  • Katılımcıların %63,1’i ülkedeki finans ve bankacılık sektöründeki istikrarın temini için sonuca dayalı önlemlerin alınmasının faydalı olduğunu düşünüyor;
  • Covid-19 salgınının yanı sıra küresel petrol krizinin (petrol fiyatlarındaki keskin düşüş) derinleştiği bir dönemde, vatandaşlar ülkede gıda ve ilaç güvenliği alanında yapılan büyük ölçekli çalışmaları takdir ediyorlar (% 87.8).
  • Katılımcıların %87.8’i sosyo-ekonomik reformlarla ilgili devlet kurumları tarafından halkın periyodik olarak bilgilendirilmesini faydalı olarak değerlendiriyor;
  • Katılımcıların %89,2’si Cumhurbaşkanının ulusal genofondun (gen havuzunun) korunmasına, sosyal sağlık ve sağlığın daha da güçlendirilmesine ve buna sürekli odaklanmasına yönelik hassas yaklaşımını ve devletin bu yöndeki politikasını çok takdir etmektedir;
  • Katılımcıların mutlak çoğunluğu (93%) koronavirüsün erken evrelerinde devletin aldığı önlemleri olumlu bir şekilde değerlendirmekte;
  • Katılımcıların büyük çoğunluğu (87.8%) COVID-19 pandemisinin mevcut olduğu durumda herhangi sorunla karşılaşacağı taktirde devletin onlara destek göstereceğine inanıyor;
  • Katılımcıların büyük çoğunluğu COVID-19 pandemisine karşı mücadele önlemleri çerçevesinde karantina kısıtlamalarının uygulanmasına, bir çok komşu ülkelerle sınırların kapatılmasına (85.6%), kitlesel etkinliklerin yasaklanmasına (84%) ve eğitimin askıya alınmasına (82.4%) yönelik atılan adımlara daha olumlu münasebet bildirmiş;
  • Katılımcıların genellikle, mutlak çoğunluğu (92.8%) Cumhurbaşkanının toplumsal kınağa neden olan olaylara verdiği tepkiyi destekliyor;
  • Katılımcıların çoğu (88.9%) Cumhurbaşkanının ülke yörelerinin durumu ile ilgili genellikle bilgilendirilir olması gerektiği görüşünde. Ancak, hangi düzeyde malumatlı olup-olmamasına ilişkin görüşler farklı ve belirsizdir. “Tam malumatlıdır” (% 44.3) ve “kısmen malumatlıdır” (% 44.6) cevabını verenlerin oranı neredeyse aynıdır;
  • Vurgulamak gerekir ki ankete katılanların %10’unun Cumhurbaşkanının ülkenin yörelerinin durumu ilgili tam malumatsız olduğunu belirtmesi düşündürücü makamdır. Bu sonuca dayanarak, cumhurbaşkanının görüşmelerinde sıklıkla vurgulanan kamu kontrolünün önemi üzerindeki görüşünün önemini bir kez daha göre biliyoruz. Anketin sonuçları ayrıca, bölgelerde izlenen süreçleri ve mevcut problemleri en yüksek mercilere ulaştırma mekanizmalarını yeniden gözden geçirmeye ve iyileştirmeye ihtiyaç olduğunu düşünmeye dikkat çekiyor. (Örneğin, vatandaşların müracaatlarının ilgili makamlara ulaşamaması bu konudaki temel sorunlardan biridir);
  • Katılımcıların nazarında, Cumhurbaşkanının yerler ve yörelerdeki durumlarla ilgili malumatlılığı onun karar almasında, genellikle yasa dışı hareketlere yol veren memurların cezalandırılmasında (67.5%), yolsuzlukla karşı mücadelede (48.7%) ve reforma dayalı kadro atamalarında (43.2%) kendini gösterir;
  • Sosyal sorunların çözümünde ve onlara çevik tepki verilmesinde Cumhurbaşkanının malumatlılık düzeyinin mühim önem arz etmesini her üç katılımcıdan birinin ifade etmesi düşündürücü makam hesap edile bilir;
  • Nüfusun büyük çoğunluğu (%81.8), kamuoyunun icra hakimi adlandırılan (vali) yerel yöneticilerin, yürütme makamlarının Cumhurbaşkanı tarafından görevden alınması üzerinde doğrudan etkisi olduğuna “kesinlikle inanmaktadır”. Bu görüşe sahip olanların toplam sayısı %95.2’dir. Böyle bir kanaatin halk arasında yayılması Cumhurbaşkanı-vatandaş ilişkisi açısından olumlu olarak nitelendirilebilir;
  • Genel olarak, ankete katılanların üçte ikisinden biraz fazlası, Cumhurbaşkanının kamu kınamasından kaynaklanan sorulara verdiği tepkiyi tam olarak kabul ediyorsa, dörtte biri kısmen kabul ediyor. Bulgulara göre, insanlar Cumhurbaşkanının faaliyetlerinde kamuoyuna duyarlı olduğuna inanıyor;
  • Reform ve yolsuzlukla mücadele politikasının bir parçası olarak Devlet Güvenlik Servisi tarafından yerel yöneticilere (icra hakimlerine) yönelik yürütülen operasyonlar, özellikle bölgelerde yaşayan vatandaşlar arasında olumlu beklentiler doğurmuştur. Bu olayın, durumun değişmeyeceğini ve memur keyfiliğinin devam edeceğini düşünenlerin bile fikrinin değişmesine vesile oluğu görülmekte. İnsanlar bu gibi adımları da reformun esas bir parçası  olarak görüyor ve devam etmesini istiyor;
  • Ayrıca, Cumhurbaşkanının güvenini sarsan beklentisini karşılayamayan memurların bu şekilde cezalandırılması, reformların geri alınamaz ve tutarlı olduğunu, halka hizmetin kamu hizmetinin tek kriteri olduğunu göstermektedir. Aynı zamanda, herkes yasa önünde eşittir. İnsanlar hukukun üstünlüğüne daha fazla inanmaktadır inancını yükseltmemektir;
  • Ankete katılanların yarısından fazlası (54.4%), yolsuzluk yapan memurlara karşı yapılan bu operasyonlardan sonra, bölgenin yerel yönetim başkanlarının (icra hakimlerinin) yolsuzluktan kaçınacağına inanıyor. Aynı sayıda katılımcılarda da hukukun üstünlüğüne vatandaşların güveninin (50.3%) artacağı beklentisi var;
  • Katılımcıların çoğunluğu (% 85) Devlet Güvenlik Servisi tarafından yürütülen operasyonların Cumhurbaşkanı imajı üzerinde olumlu bir etkisi olduğunu düşünmektedir. Makamlarını kötüye kullanan yetkililerin cezalandırılması ve işten çıkarılması, kimsenin başlamış olan reformları engelleyemeyeceğini göstermektedir;
  • Uygulanan kadro değişiklikleri, vatandaşların çoğunluğunun gözünde Cumhurbaşkanının itibarı üzerinde olumlu etkisi olan ana faktörlerden birisidir;
  • Ankete katılanların mutlak çoğunluğu (91%) son zamanlarda genç personelin yerel yönetim (icra hakimi) organlarına atanmasını bu ve diğer dereceye olumlu olarak değerlendirmektedir (75.2% “çok iyi”, 15.8% “çoğunlukla iyi”);
  • Katılımcıların önemli bir kısmı (% 63.9) Milli Meclis’in yeni yapısının Cumhurbaşkanının reform kursuna destek verebileceğini ve katkıda bulunabileceğini düşünürken, katılımcıların % 21,1’i fikrim yok cevabı vermiş;
  • Katılımcılar Cumhurbaşkanının güvenlik kurumlarındaki personel değişikliklerinin reformların etkinliği (%79.5), ulusal güvenliğin güçlendirilmesi (%85.5) ve halkın güvenlik kurumlarına güveni (%81.9) üzerinde olumlu bir etkisi olacağına inanmaktadır;
  • “Hangi alanlarda daha fazla reform gerekiyor?” Sorusnun cevaplarına dayanarak, yerel yürütme (icra hakimiyeti) organındaki (% 53,7) ve yargıdaki (%45,7) reformlara nüfusun en çok ihtiyaç duyduğunu söyleyebiliriz. Yerel yürütme (icra hakimiyeti) organındaki reformların önemli olduğunu söyleyenler arasında yerel yönetim (icra hakimiyeti) birimine güvenmeyenler çoğunluk oluşturmaktadır. Bu sonuç, yerel yürütme organlarının faaliyetlerinin hala yetersiz olduğunu ve vatandaşlar tarafından etkin ve olumlu bir şekilde değerlendirilmediğini göstermektedir;
  • Katılımcıların yaklaşık yarısının, yargı reformunun gereğinden bahsetmesi, vatandaşların bu alanda da reform beklediğini göstermektedir. Yukarıda belirtildiği gibi, mahkemelere güven nüfus arasında yüksek değildir (% 49). Bu iki görüş arasındaki ilişkiye bakıldığında, yargı reformunu isteyenler içerisinde, yargı organlarına güvenmeyenler üstünlük teşkil ediyor;
  • Diğer iki alanla karşılaştırıldığında, katılımcılar yasama alanındaki reformunun önemine daha az ihtiyaç duyuyor (%24.5). Bunun nedeni, 2020’deki yasama organında yapılan radikal reformlardan kaynaklanıyor olabilir. Ayrıca, çok sayıda katılımcı Parlamentonun yeni yapısının Cumhurbaşkanının reform sürecini destekleyeceğine inanmaktadır. Bu durum, yukarıda belirtildiği gibi, kamuoyunun yeni parlamentonun yeni yapısından beklentileri olduğu gerçeği ile açıklanabilir;
  • Ankete katılanların %77.6’sının nazarında, Cumhurbaşkanının konuşmalarında tüm hükümet temsilcilerine “halka hizmet etme ve halka daha yakın olma talimatı“nı vermesi durumu devlet başkanının itibarını olumlu anlamda ”en çok etkileyen” faktör olduğunu ve ayrıca çağrıya uymayan yetkililerin cezalandırılması ve personel değişiklikleri büyük önem taşıyor;
  • Etki derecesine göre, aşağıdaki aşamalar “halkın hizmet etmeyen yetkililere karşı kararlı davranışı” (71.8%), “halkın varlığı” (71.6%) ve “sade ve mütevazı” (71.3%) faktörlerini vurgulamaktadır. Katılımcıların mutlak çoğunluğu (94.2%) Cumhurbaşkanının sadeliği ve alçak gönüllülüğü ile yetkililer için bir örnek olması gerektiğine inanmaktadır. Birçok etkinlikte devlet başkanının davranışı, samimi iletişimi, insanların sonuna kadar dinlenmesi vatandaşlarda böyle bir bakış açısı oluşturmuştur;
  • 2020’nin ilk çeyreğinde vatandaşların Cumhurbaşkanına olan güven ve itimadının dinamiklerine bakıldığında, bu yönde bir artış olduğu açıktır. Şöyle ki, 2019 yılında STM tarafından yapılan “Cumhurbaşkanının faaliyetleri kamuoyu yoklamalarında” güven endeksinde, Ekim ayında bu rakam %54.6, Mart ayında ise %58.1 oldu. Genel olarak, Mart 2020 verilerine göre, katılımcıların mutlak çoğunluğunun (94.5%) Cumhurbaşkanına inandığını ve itimat gösterdiğini  söyleyebiliriz;
  • Vatandaşlar Cumhurbaşkanının faaliyeti ile ilgili bilgileri televizyondan (81.1%) ve sosyal medyadan (41.7%) alır. Prezident.az internet sitesinden (7.3%) ve Cumhurbaşkanının sosyal medya hesaplarından (8.4%) istifade göstericisi o kadar da yüksek değil. Katılımcıların demografik analizi, her iki adresin de çoğunlukla yüksek öğrenim görmüş ve Bakü’de oturanlar tarafından ziyaret edildiğini gösteriyor;
  • Vatandaşların diğer sosyal ağlardan değil, doğrudan Cumhurbaşkanın sosyal ağ hesaplarından bilgi alması, daha güvenilir bilgilere erişim açısından daha etkili kabul edilebilir.

Uluslararası teşkilatların ve düşünce kuruluşlarının raporlarında,  belirtildiği gibi; “Azerbaycan Cumhurbaşkanın çevik ve katiyyetli kararları sayesinde ülkenin denge politikası daha da çok boyutlu hale getirilmiş, kurumsallaşma ve alan genişlemesi adına önemli başarılar elde edilmiştir”.

Yorum Ekleyebilirsiniz


%d blogcu bunu beğendi: