Tayvan; Asya da yer alan yaklaşık 23 milyon nüfusa sahip birçok teknolojik gelişme göstermiş bir ada ülkesidir. Resmi adı Çin Cumhuriyeti olan ancak çoğumuzun Tayvan olarak bildiği bu ada ülkesi, çok bilinmemesine rağmen, kendisini teknolojide ve ekonomik gelişmişlik düzeyinde ispatlamış ve ispatlamaya devam etmektedir.
Çin Cumhuriyeti yani Tayvan, aslında daha önceleri Japonya gibi farklı ülkelerin sömrüsüne maruz kalmış, zamanla bağımsızlığına kavuşmuştur. Aslında 1970’li yıllarda Birleşmiş Milletler ve birçok ülke Tayvan’ı tanımakta olup, sonraki süreçte yaşanan değişimlerle, Tayvan uluslarası konumunu, belirginliğini ve Birleşmiş Milletler’deki koltuğunu Çin Halk Cumhuriyeti’ne kaptırmıştır. Çin Halk Cumhuriyeti devrimci lideri olarak karşımıza çıkan Mao Zedong, “büyük bir hayranlıkla okudum” dediği ‘Üç Krallığın Hikayesi’ adlı kitapta “uzun süre ayrı kalmış topraklar birleşmeli, birleşmiş topraklar ise ayrılmalı” cümlesinin, kendisinde etki uyandırdığı anlaşılıp Tayvan ve Çin Halk Cumhuriyeti arasında ‘tek devlet iki sistem’ adı altında bir yönetim şekli geliştirmeyi savunmuş ve bunun Tayvan tarafından kabul edilmesini istemiştir. Birçok konuda özgür bırakma vaadi vermiş olsa da dış işlerinde, Çin Halk Cumhuriyeti’ne bağımlı olma konusunu da belirtmiştir. Aslında bu durum karşımıza çıkmış olan Tayvan ve Çin Halk cumhuriyeti sorununun bir parçasını göstermektedir.
Tayvanlılar kimlerdir gibi bir soru ile muhattap olduğumuzda, Tayvanlıları Çin Halk Cumhuriyeti vatandaşlarından ayıran en önemli doktrin, Milliyetçi Çinliler olmalarıdır. Bilindiği üzere Çin Halk Cumhuriyeti komünist rejimi benimsemişti. Tayvanlılar ise halihazırda Milliyetçi Çinliler olarak varlığını sürdürmektedirler. Bu yaklaşım ile bir sentez yaptığımızda bizim gibi geçmişten bu yana uluslaşmayı/milliyetçiliği benimsemiş ülke vatandaşları ile Tayvanlıların kodlarının uyum sağladığını rahatlıkla görebiliriz. Ayrıca Tayvan o bölgede ülkemizin de benimsediği serbest ticaret, liberal demokrasi gibi ilkeleri kabul eden ve dünya ile entegre olan bir ülkedir. Bu sebeplerle ülkemizin Tayvan ile ilişkilerinin gelişmesi daha kolay ve gereklidir.
Tayvan’ ın uluslarası alanda tanınırlığı olan firmalara sahip olduğu bilinmektedir. Örnek verecek olursak Asus, Acer, Msi gibi teknolojik ürünleri kullanıyoruz, fakat bu ürünlerin Tayvan gibi yüz ölçümü ve nüfusu küçük fakat dünya çapında başarılara imza atmış ve atmakta olan bir ada ülkesini tanımıyoruz. Tayvan’ı daha yakınen tanımak, ilişkilerimizi geliştirmek ve demokrasi bağlamında fikir alışverişleri yapmanın faydasını göreceğimize, her iki devletin birbirine katkı sağlayacağına şüphemiz yoktur. Bu bağlamda aslında maddi olarak uzak, fakat o bölgede oldukça önemli bir stratejik ortak olabilecek Tayvan gibi bir ada ülkesini keşfetmek, ülkeyi daha iyi tanımak ve bizi tanıtabilmek dostane ilişkiler kurmak, her iki ülkenin çıkarlarına fayda sağlamakla kalmayacak aynı zamanda bizleri Tayvanlılar ile daha da yakınlaştıracaktır.
İkram ÇİFÇİ