Teknoloji her geçen gün daha da gelişerek insan hayatını ve insanlık medeniyetini yeniden inşa etmektedir. Bu inşa sürecinde hayatımızda önemli değişiklikler olmakta, insan hayatı çoğu zaman kolaylaşmakta kimi zaman ise zorlaşmakta, insanoğlu her geçen gün yeni kavramlarla, yeni aletlerle, yeni düşüncelerle ve fikirlerle karşılaşmaktadır. Elbette teknolojinin gelişmesi ve hayatımızın önemli bir kısmında yer alması ile yeni suç tipleri de gelişmiştir.
Bu makalenin konusu da TCK kapsamında henüz ayrı bir madde olarak yer almamış olan “sextortion” kavramı ve internet dünyası üzerinden yapılan mahremiyetin ihlali ile gerçekleştirilen, cinsel yollu, tehdit-şantaj-yağma suçlarının “Cinsel Mahremiyetin İhlali” başlığı altında kanunlaştırılması önerisidir. Bu kapsamda bu makalede, mahremiyet, “sextortion” (seksüel zorlama-cinsel şantaj), “revenge porn” (intikam pornosu), siber-sanal seks, sexting (cinsel içerikli mesajlaşma) gibi kavramlar üzerinde durulacaktır.
Mahremiyet veya özel hayatın gizliliği bireylerin doğal hukuktan gelen en önemli haklarından birisidir. Öyle ki bu hak hayat – hürriyet – mülkiyet hakları kadar önemli ve değerlidir. Ülkemizde de özel yaşamın gizliliği anayasa ile güvence altına alınmıştır. Mahremiyet ile iligili Dr. Tüba KARAHİSAR, “Özel Hayatın Gizliliği ve İnternette İşlenen Suçlar” başlıklı makalesinde şu noktalara değinmiştir:
“Bütün insan hakları içinde anlaşılması en zor alandır. Westin’e göre mahremiyet kişilerin, grupların veya kurumların kendilerine ait verilerin ne zaman, nasıl ve ne ölçüde diğerlerine aktarılabileceğini kendilerinin belirleme hakkıdır. Fischer-Hubner mahremiyetin üç niteliğe sahip olduğunu ifade eder: Mekânsal mahremiyet, kişi mahremiyeti ve veri mahremiyetidir.” (Dr. Tüba KARAHİSAR, Özel Hayatın Gizliliği ve İnternette İşlenen Suçlar, www.academia.edu s.4)
Hiç şüphesiz cinsel mahremiyet insanoğlunun eski çağlardan beri dikkat ettiği en önemli konulardan birisidir ve yukarıda anılan üç mahremiyet şekliyle de ilişkilidir. Bireylerin özel alanlarından belki de en önemlisi olan bu doğal durum, ifşası ile insanları toplumsal baskı ile karşı karşıya bırakabilmekte, utanç verici bir duruma sokabilmektedir.
Cinsel mahremiyetin ihlal edilmesi ve ifşası, aslında eski dönemlerden beri bir istihbarat tekniği olarak kullanılmıştır. Bu ihlal süreci; özel bir takım teknolojilerle, erkekler için “Bal Tuzağı” kadınlar içinse “Romeo Tuzağı” adı verilen ve istihbarat kuruluşlarının, devlet yetkililerini ele geçirebilmek ve istedikleri doğrultuda kullanabilmek için uyguladıkları yöntemin bir parçası olarak bilinmektedir. Günümüzde ise teknolojinin yaygınlaşması ile ve siber suçların kolay bir şekilde işlenip yakalanma sürecinin daha zor olması sebebiyle oldukça yaygınlaşmış bir durumdur. Kimi zaman “hack” yöntemleriyle, telefon ve bilgisayardaki yazışmalar, kameralar aracılığıyla, en mahrem konuşma ve görüntülerin alınması ve sonrasında tehdit/şantaj/yağma gibi suçlar için kullanılması söz konusudur.(1) Kimi zaman ise rıza ile yapılan kimi benzer durumlar, sonrasında tehdit/yağma/santaj gibi suçlar için araç olabilmektedir. Bazı yaşanan durumlarda ise “scam” olarak adlandırılan ve blöf/aldatmaca üzerine kurulu olarak bu suç işlenmektedir. (2) Bu suçlar özellikle “darkweb”(3) üzerinden, anonim ve takibi zorlaştırılmış tekniklerle işlenmektedir.
Bireyler bu durum ile karşılaştığında çoğunlukla tehdit/şantaj/yağma gibi suçlara boyun eğmekte ve ifşalanma durumunda yaşayacakları toplumsal baskıdan veya utanç durumundan çekinmektedirler. Kimi zaman ise bu ifşanın sonucu kariyerin kaybedilmesi, evlenmek üzere olunan kişinin/ sevgilinin/ailenin kaybedilmesi gibi sonuçlar doğurabileceği için de bireyler bu duruma karşı gelmemektedir. Öte yandan bu suçun bir başka korkunç durumu ise çocukların bu suç karşısında yaşadığı mağduriyetin fazlasıyla çok olmasıdır.(4) Ergenlik dönemindeki çocuklar, kolayca korkutulabilmekte ve kandırılabilmektedir. Çeşitli güdülerle sexting ile veya çıplak resimler ile istismar edilen çocuklar sonrasında bu suça ilaveten tehdit-şantaj-yağma gibi suçlarla da karşılaşmaktadırlar. Git gide artan talepler karşısında kendilerini çaresiz hisseden çocuklar bu durumdan oldukça ağır zararlar ile etkilenmekte hatta kimi zaman intihara varabilen ağır süreçler yaşanmaktadır. Bunun önüne geçilebilmesi için bu ve benzer konularda toplumsal bilinçlendirilme çalışmaları mutlaka yapılmalıdır. Özellikle ortaöğretim grubu öğrencilere cinsel eğitim kapsamında bu ve benzer çeşitli istismar durumları anlatılmalı ve neler yapabilecekleri noktasında bilinçlendirilme çalışmaları arttırılmalıdır. Bu suç ile ilgili halihazırda mağduriyetlerin yaşanmaması için TCK 107. maddesindeki şantaj suçu kapsamında kimi zaman TCK 106.madde kapsamında tehdit suçundan bazı durumlarda 148-150. maddelerde düzenlenen yağma suçu kapsamında işlem yapılmaktadır. Somut olayın niteliklerine göre değişebilecek olan bu kapsamın dışında da her ne olursa olsun böyle bir durumda şikayetçi olunduğu takdirde suç materyali kapsamındaki tüm materyallere ( kayıt/görüntü/telefon vs.) el konulacaktır. Öte yandan eğer ifşalanmış bir durum söz konuysa içerik kaldırtılacak veya içeriğe erişim engeli konulacaktır.
Bu makalede ise kanaatimizce bahsettiğimiz bu maddelerin yanı sıra “Cinsel Mahremiyetin İhlali” başlıklı yeni bir madde oluşturulmalı ve sextortion ile ve intikam pornosu ile yasal zeminde mücadele güçlendirilmelidir. TCK 107 incelendiğinde müeyyidelerin bahsi geçen suç noktasında hafif kalacağı ve yasal mücadele zemini noktasında güçlü bir tavır ortaya koyamayabileceği anlaşılmaktadır. Bu sebepten ötürü özellikle cinsel mahremiyetin ihlali veya ifşasının söz konusu olacağı ve çeşitli ağırlaştırılmış hallerinin yazılacağı (örneğin intikam pornosu durumunda) ve ayrıca olası ağır sonuçlara yönelik müdahale zemininin kuvvetlendirileceği yeni bir kanunlaşmaya ihtiyaç vardır. Ancak elbette ki cinsel suçların bütününde olduğu gibi bu suçta da toplumun bilinçlendirilmesi oldukça önemlidir. Bu konuda aktivist oluşumların kurulması, hem cinsel konularda hem de siber/teknolojik güvenlik noktasında bilinçlendirilme çalışmalarının yapılması, cinsel eğitimin gündeme alınması, sosyal medyanın bilinçli bir şekilde kullanılması ve “hızlı ve etkili” destek birimlerinin kurulması oldukça önemlidir.
Haldun BARIŞ – Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğrencisi
Yazarın diğer yazıları için tıklayınız
______________________________________________________
Dipnot ve Yararlanılan Kaynaklar
1) https://www.kaspersky.com.tr/blog/sextortion/2326/
Ayrıca burada yağma suçu- tehdit suçu ve şantaj suçu arasındaki ayrıma dikkat etmek gerekir.
2) https://www.cnnturk.com/bilim-teknoloji/internet/internette-sextortion-santaji
3) Darkweb veya derin internet internetin öteki yüzü olarak bilinmektedir. “www.” şeklindeki uzantıların dışında kalan ve TorBrowser gibi anonimliği oldukça önemseyen tarayıcılar üzerinden erişilebilen kodlarla sağlanan verilerde gizli kalması istenen pek çok veri bulunmaktadır. İnternetteki verilerin çoğunun katmanlardan oluşan deepweb/derin internette yer aldığı düşünülmektedir.
4) https://www.ecpat.org/wp-content/uploads/2016/04/Manifestations-factsheets-SECO-_-Turkish.3.pdf
– Doç.Dr. Murat DÜLGER, İnternet Aracılığıyla İşlenen Cinsel Suçlar, www.academia.edu
– Dr. Tüba KARAHİSAR, Özel Hayatın Gizliliği ve İnternette İşlenen Suçlar, www.academia.edu
– 2017 Ocak-Mart Dönemi Türkiye Siber Tehdit Durum Raporu, STM Mühendislik Teknoloji Danışmanlık, www.stm.com
– https://www.atamer.av.tr/skype-santaj-whatsapp-santaj-sucu/
– https://barandogan.av.tr/blog/ceza-hukuku/santaj-sucu-cezasi-ve-tehdit-sucu-nedir.html