Twitter Facebook Linkedin Youtube

İŞ DÜNYASINDA DÜŞ GÜCÜ

Cahit GÜNAYDIN

Adam Bly’nin 2010 yılında yayınladığı “Converstations at the Intersection of Science and Society” adlı kitap, Bütek A.Ş. Genel Yayın Yönetmeninin yenileşimci seçimi ile 2011’de “Açık  Bilim” adı ile yayınlandı.

Murat Gülsoy’un yine yenileşimci bir yayın seçimi olan Jonah Lehrer’in “Imagine: How Creativity Works” kitabı da 2012’de Bütek A.Ş.’de “Hayal Gücü” adı ile Türkçeleşti.

Düş gücünüzü geliştirmek istiyorsanız, Murat Gülsoy ne yayınlıyor ve ne yazıyor ise okuyun bence. İstanbul’da olanlar, düş gücçlerini geliştirmek için onun atölyelerine katılabilir.

Oğuz Atay’ın yaratıcı yazarlık ruhu, sanki Murat Gülsoy’a geçmiş. Çünkü onun tüm kitaplarını okumuş ve onun gibi yazmaya, okumaya karar vermiş.

Bu iki kitaptan alıntılar ile Düş Gücünün yenileşimci bir iş dünyasındaki önemine vurgular yapmak isterim şimdi.

“Converstations at the Intersection of Science and Society” kitabının 277. sayfasında Albert Laszio Barabasi diyor ki;

“Yirminci yüzyılda evreni ve temel parçacıkları hızlı bir şekilde anladığımız şüphesiz. Kuantum kuramını geliştirdik, devasa hızlandırıcılar inşa ettik, aya çıktık. 21. yy ağların ve karmaşıklığın yüzyılıdır. Ağ düşüncesi ortaya çıkıp kuvvetlendikçe, bilimdeki geleneksel sorunlara ilginin azaldığını görüyoruz.

Ağlara gösterilen bu ilgi patlamasının, insanlığın içe dönmesiyle aynı ana tesadüf ettiğini düşünüyorum. Teknolojinin olumsuz ucunda azami yol aldığımız için, küresel ısınma ve nükleer silahlar gibi şeyleri yarattığımız için, en iyi ve en parlak zekalarımızı, belki de birbirimiz ile nasıl geçineceğimiz sorusuna yönlendirmemiz gerektiğini fark ettiğimizden digital think tank’ler -sanal düşünce ağları- tüm dünyada gelişiyor. CERN deki gibi kolektif düşünebiliyoruz artık. Sanal Düşünce Ağlarını -Digital think tanks- çözemeyeceği hiçbir sorun yok dünyada….

“Imagine, How Creating Works” kitabı sayfa 136’dan bir alıntı;

“2001’in Haziran ayında “innocentive.com” adında bir internet sitesi kuruldu. Sitenin yapısı basitti; sitenin sahibi Eli Lily, en zor bilimsel problemleri siteye yüklüyor ve hepsi için bir ödül koyuyordu. Eğer problem başarı ile çözülür ise çözene ödül veriliyordu.

“Innocentive” çok hızlı bir şekilde büyüdü. Artık yüzlerce şirketin ve ziraat biliminden matematiğe kadar sekiz ayrı bilimsel alandaki kar amacı gütmeyen kuruluşların problemleri araştırmacılarla paylaşılıyor. Sitede akıl almaz derece farklı alanlarda zor problemler yer alıyor. “yağı azaltılmış çikolata aromalı kaplama maddesi arayan çok uluslu gıda şirketinden, güneş enerjisiyle çalışan bilgisayar için lityum-iyon pil geliştirme çalışan bir elektronik firmasına kadar her konuya rastlanabiliyor… Siteye başvuran kişi sayısı 200.000’in üstünde; akla gelebilecek her bilimsel disiplinden ve 170 den fazla ülkeden insan söz konusu… Harvard İşletme bölümünden Prf. Karim Lakhani siteye yüklenen yüzlerce problemi analiz etmeye başladı. Lakhani’nin verilerine göre, “innocentive”de sunulan zor problemlerin %40’ı altı ay içinde çözülmüştü. Bazı problemler birkaç gün içinde çözülüyordu. Lakhani amatörlerin nasıl olup da deneyimli bilimcilere illallah dedirten soruları cevaplayabildiğini gördü.

Sonuçlarımız şunu gösteriyor; çözümcüler, problemi kendi alanlarının dışında gördüklerinde, cevabı bulma oranları daha yüksek oluyor. Çözümcüler aslında bilgi alanları arasına köprü kuruyor. Bir alana ait çözümü alıp bunları farklı alana uyguluyorlar. Buluşun disiplinlerin sınırlarında gerçekleştiğini “innocentive” kanıtlıyor “

Einstein; “Düş gücü, zekadan daha önemlidir” demişti. Bugün Kollektif Düşgücünün önünde çözülemeyecek hiçbir sorun yok. Açık yenileşim ağlarında önce ülkenin sonra dünyanın tüm yenileşimcileri bir araya geliyor.

Düş gücünün tek bir kaynağı var:

Okumak…

İnsan Ne okursa, odur.

 

Cahit GÜNAYDIN
Yazarın diğer yazıları için tıklayınız

Yorum Ekleyebilirsiniz


%d blogcu bunu beğendi: