Küresel ölçekte her geçen gün etkisi daha da artarak devam eden turizm sektörü, turistik bölgelere sahip olan ülkeler arasında makroekonomik verilere sağladığı katkılar nedeniyle kıyasıya bir rekabete neden olmaktadır.
Gerek ülkemizde önemli turistik bölgeler bulunması, gerek sahip olduğumuz kültürel ve tarihsel miras, gerekse de ülkemizde yaşanan dört mevsim sayesinde, ülkemizin turizmden sağlanacak imkânlardan yararlanması için ekstra büyük bir yatırıma ihtiyacı olmayacaktır.
Turizm; başta istihdam olmak üzere döviz girişi, gayri safi milli hasılaya olan katkısı ve dolaylı olarak sağladığı nimetler ile Türkiye için içinde bulunduğumuz bu çalkantılı ekonomik dönemde sağladığı yararlar ile can suyu niteliğine sahip olacaktır. Bu sebeple ülkemize gelen turistleri memnun göndermek ve teknoloji sayesinde doğal ve kültürel değerlerimizi işleyip dünyaya tanıtmak, oldukça önemi bir hal almıştır.
Tablo 1: Turizm Geliri, Ortalama Harcamanın Yıllara Göre Dağılımı Ve Turizm Gelirlerinin GSYİH İçindeki Payı
Kaynak: TÜRSAB (https://www.tursab.org.tr/istatistikler-icerik/turizm-geliri)
Tabloda da görüldüğü üzere, Türkiye’nin turizm gelirlerinin GSYİH içerisindeki payı yadsınmayacak derecede yüksektir. Bu oranı arttırmak ve bir turistin ortalama harcama miktarını 1000$ ve üzerine çıkarmak, Türkiye’nin içerisinde bulunduğu ekonomik sıkıntının atlatılmasında büyük öneme sahip olacaktır.
Turizm gelirlerinin arttırılmasında şüphesiz atılacak ilk adım, sektördeki kaliteyi arttırmak olacaktır. Otellerdeki hizmet düzeyini maksimum seviyeye getirmek ve fiziksel kaliteyi ve standartları yükseltmek, başta atılacak adımlar olarak gözükebilir. Fakat şahsi kanaatim, atmamız gereken ilk adım olarak turizm meslek liselerinde yetişen gençlerimizin daha donanımlı bir şekilde eğitim hayatlarını tamamlaması gerektiği yönündedir. Dil odaklı turizm meslek liseleri kurmak ve mezun olan gençlerimizin en az 2 dil bilmesini sağlamak, ilk hedef olmakla birlikte, uzmanlarından alınacak iletişim derslerinin yeri oldukça önemlidir.
Turizm meslek liselerinde öğrencilere, sadece deniz-kum-güneş turizmine dayalı değil, aynı zamanda kültürel-tarihi, sağlık ve kış turizmine göre de bilgi ve tecrübeler aktarılmalıdır. Öğrenciler, tamamen teorik değil, pratik eğitimlere de tabi tutulmalıdırlar. Turizm meslek liselerinde uygulanacak bu uygulamalar, otellerin fiziki şartlarının geliştirilmesinden çok çok daha ucuza mal olacaktır.
Eğitimle desteklenen turizm, şüphesiz turizm gelirlerini kalıcı hale getirecektir. Sadece gençlerimize değil, turistik bölgelerde faaliyet gösteren esnaflarımıza da eğitim verilmeli ve turistlerin güvenini kazanmaya yönelik adımlar atılmalıdır. Güven sağlayacı en önemli icraat, esnafımızın yabancı turistlerden istedikleri ücret ile yerli turistlerden istedikleri ücretin aynı olması olacaktır. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından gerek ticaret ahlakı, gerekse de dil üzerine düzenlenecek ücretsiz eğitim programları, bu kapsamda büyük öneme sahip olacaktır.
Tablo 2: 2017 Yılında Ülkelere Göre Uluslararası Gelen Turist Sayısı
Kaynak: Dünya Turizm Örgütü (UNWTO Tourism Highlights Raporu) (2017)
Tablo 3: Uluslararası Turizm Gelirleri
Kaynak: Dünya Turizm Örgütü (UNWTO Tourism Highlights Raporu) (2017)
Dünya Turizm Örgütünün (UNWTO) verilerinde de görüldüğü üzere, ziyaretçi sayısında Fransa, İspanya, İtalya gibi önemli turizm ülkelerinin bulunduğu bir tabloda yerini almayı başaran ülkemiz, ne yazık ki aynı başarıyı turizm gelirlerinde sağlayamamıştır.
Bunun sebeplerini sıralayacak olursak:
Turizm gelirlerinin artması, 2019’un ilk çeyreğinde alınan makroekonomik verilerin benzerlerinin önümüzdeki dönemlerde alınmaması adına Türk milleti için büyük önem arz etmektedir. Turizm kollarında yapılacak olan genişlemeler, sadece yaz mevsimi değil, dört mevsim için uygulanacak turizm etkinlikleri, ülkemize döviz cinsinden sıcak para girişi sağlayacağı gibi, ülkeler arasındaki diplomatik ilişkilerin geliştirilmesi açısından gelen turistleri memnun şekilde göndermek de büyük önem arz etmektedir.
2019 yılı yaz dönemi için beklenen rekor düzeydeki turist sayısının ülkemizin içerisinde bulunduğu çalkantılı döviz kurunu olağanüstü bir gelişme olmadığı varsayımından yola çıkarak belirli bir seviyede tutacak olması, büyük avantajdır.
Taha Mustafa UĞUR – Gazi Üniversitesi, Uluslararası Ticaret Bölümü Öğrencisi
Yazarın diğer yazıları için tıklayınız
________________________________
Kaynakça
[1] Kültür ve Turizm Bakanlığı İstatistikleri (http://yigm.kulturturizm.gov.tr/TR-9851/turizm-istatistikleri.html) (Milliyetlerine Göre Dağılım)
[2] EMEKLİ Gözde, Avrupa Birliği’nde Turizm Politikaları ve Türkiye’de Kültürel Turizm, Ege Coğrafya Dergisi14(2005), s.101
[3] ÇAKMAK Fatih- YILMAZ Ömer, Turizmin İktisadi Sürdürülebilirliği Açısından Kış Turizmi, Hitit Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Yıl 11, Sayı 1, s.273
[4] TÜRSAB KIŞ TURİZMİ RAPORU (https://www.tursab.org.tr/apps/OldFiles//dosya/12196/tursab-kis-turizmi-raporu119314251845-1_12196_3978793.pdf)
[5] EMEKLİ Gözde, Avrupa Birliği’nde Turizm Politikaları ve Türkiye’de Kültürel Turizm, Ege Coğrafya Dergisi14(2005), s.103
[6] SERÇEK Sadık, TURİSTİK DESTİNASYONLARIN MARKALAŞMASI ÖNÜNDEKİ ENGELLER VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ, Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 4, Sayı: 36, Aralık 2016
[7] ŞARKAYA İÇELLİOĞLU Cansu, KENT TURİZMİ VE MARKA KENTLER: TURİZM POTANSİYELİ AÇISINDAN İSTANBUL’UN SWOT ANALİZİ, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Sayı: 2014, s.45
[8] EMEKLİ Gözde, Avrupa Birliği’nde Turizm Politikaları ve Türkiye’de Kültürel Turizm, Ege Coğrafya Dergisi14(2005), s.105
[9] YARDAN DİKMETAŞ ELİF, DİKMETAŞ Hacer, COŞKUN US Nurcan, YABANA Birgül, Türkiye ve Dünya’da Sağlık Turizmi, Sağlıkta Performans ve Kalite Dergisi, 2014 (8), s.31
[10] TÜRSAB Sağlık Turizm Raporu (https://www.tursab.org.tr/haberler/tursab-saglik-turizmi-raporu_11430)
[11] BAYSAL Derya, Sağlık Turizminin Türkiye Turizm Geliri İçerisindeki Payı: 2005-2015, Balkan Sosyal Bilimler Dergisi, 2016 Aralık, s.253