Twitter Facebook Linkedin Youtube

KKTC’DE DİN VE MANEVİ DEĞERLER DÜŞMANLIĞI SONA ERMELİ!

KKTC’de her türlü kumar, bet (bahis) salonları, seks işçiliği ve eşcinsellik gibi kötü alışkanlıklar toplumu tehdit edip dururken din dersleri seçmeli yapılmaya çalışılıyor.

Kumar, gece kulüpleri,  seks işçiliği, eşcinsellik ve kürtaj serbest iken, başörtülü fotoğrafla diploma yasaklanıyor!

Birileri dinsiz, ahlak eğitimi almamış, manevi değerleri olmayan bir toplum istiyor olmalıdır ki, her türlü ahlaksızlığın serbest olduğu bu ülkede kalkmışlar din eğitimini zorunlu olmaktan çıkarmaya çalışıyorlar. Bunun gerekçesi olarak “18 yaşına kadar din eğitimi verilmesinin sakıncalı olduğu ve çocukların 18 yaşına gelince kendi dinlerini seçmeleri gerektiği” gibi saçma bir iddia öne sürüyorlar. Halbuki bütün uluslararası sözleşmelerde çocuğun eğitimi ve yetiştirilmesi tamamen ebeveyninin yetkisinde ve kontrolündedir. Ebeveynler çocuklarına dini eğitim vermek istediğinde, devletler bunun yolunu açmakla yükümlüdür.

KKTC’de ilkokullarda 1 saat olan din dersine alan mezunu öğretmen girmezken, bu derslerin çoğunda müfredat işlenmemektedir. KKTC MEB bunu denetlemediği gibi, alan öğretmeni ataması da yapmamaktadır.

Ortaokullarda zorunlu olan din dersleri hali hazırda yetersizken, şimdi birileri kalkmış bunu da tıpkı liselerde olduğu gibi seçmeli yapmak istiyorlar.

Gece kulüplerine hiç bir önlem almayanlar,  çocukların ve gençlerin bet (bahis) salonlarına girmesine engel olmayanlar, ülkede kumarhaneler her köşe başında mantar gibi açılırken, cinsellik artık sapkın boyutlarıyla gündeme gelmişken ve en büyük suçlara bile önlem alamayan bir hukuk sistemi varken birilerinin din dersiyle uğraşması, ne özgürlük, ne hak-hukuk, ne ülke gerçekleri ve ne de iyi niyetle izah edilebilir.

Toplumun o kadar sorunu varken, sadece MEB’in bile yıllardır çözüm bekleyen sorunları varken (İlkokullara rehber öğretmen hiç atamazlar, özel eğitime muhtaç çocukların eğitiminde ciddi sıkıntılar var, üniversiteye giriş sınavları ciddi bir sorun ve her şey müsait olduğu halde tam gün eğitime geçilemiyor) sanki bunların hepsi çözülmüş gibi din eğitimini bütün sorunların önüne getirip koymak, din ve mukaddesat düşmanlığı değil de nedir?

Ülkenin sorunlarına kalıcı çözümler bulunması gerek. Din eğitimi hali hazırda yetersizken onu seçmeli hale getirmek, eğitimi daha da içinden çıkılmaz hale getirecektir. Toplumun dili, kültürü, yaşadığı coğrafya, tarihi, sanatı, müziği, ekonomisi nasıl  ders oluyorsa, dini ve manevi değerleri de ders olmalıdır.

Kaldı ki, adada eğitim gören öğrencilerin %80’e yakını aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı. Her şeyi ile Türkiye’nin parçası olan Kıbrıs Türk toplumunun Türkiyeyle taban tabana zıt bir eğitim uygulamasına gitmesi her açıdan kabul edilemez bir durumdur.

KKTC’de birilerinin eğitimde var olan sorunları (ki en başta tam gün eğitim geliyor) çözmeye yanaşmadan, din eğitimini sorun olarak görmesi, ülkeye yeni sosyal sorunları getirir. Kıbrıs Türküne hiç bir hayrı olmayacak uygulamaları ne Kıbrıslı Türkler ne de onların Anavatanı Türkiye kabul eder.

SASAM KKTC Temsilciliği

sahipkiran Hakkında

Sahipkıran; 1 Aralık 2012 tarihinde kurulmuş, Ankara merkezli bir Stratejik Araştırmalar Merkezidir. Merkezimiz; a) Türkiye Cumhuriyeti’nin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü savunan; ülkemizin her alanda daha ileri gitmesi ve milletimizin daha müreffeh bir hayata kavuşması için elinden geldiği ölçüde katkı sağlamak isteyen her görüş ve inanıştan insanı bir araya getirmek, b) Ülke sorunları, yerel sorunlar ve yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın sorunlarına yönelik araştırma ve incelemeler yaparak, bu sorunlara çözüm önerileri üretmek, bu önerileri yayınlamak, c) Tespit edilen sorunların çözümüne yönelik ulusal veya uluslararası projeler yürütmek veya yürütülen projelere katılmak, ç) Tespit edilen sorunlar ve çözüm önerilerimize ilişkin seminer ve konferanslar düzenleyerek, vatandaşlarımızı bilinçlendirmek, amacıyla kurulmuştur.

Yorum Ekleyebilirsiniz


%d blogcu bunu beğendi: