ABD ekonomisindeki toparlanma ve ABD Merkez Bankası Fed’in para politikasını sıkıştıracağı beklentileri, Türkiye’yi de kapsayan gelişen ülkelerin para birimleri ve tahvilleri üzerinde satış baskısı yaratıyor. Dolar/TL kuru geçtiğimiz hafta 4.90’ı aşarak rekor tazeledi. ABD Doları’nın küresel para birimleri karşısındaki değerini ölçen dolar endeksi, 2018’in en yüksek seviyelerine tırmanmış durumda. Endeks Nisan ayından bu yana yüzde 4,4 yükselerek Ekim 2017 den bu yana ilk kez 93 seviyesini aştı. Yatırımcıların yüksek risk karşılığında yüksek getiri sağlayan yatırım araçları olarak gördüğü gelişen ülke varlıklarından çıkıp ABD varlıklarına dönüşü, gelişen ülke ekonomilerinde Dolar likiditesi sorunu yaratıyor.
Türk Lirası, ABD doları karşısında bu yıl en çok değer kaybeden para birimi durumunda. TL’nin yılbaşından bu yana kaybı %13’e yaklaşmış durumda. Türk Lirası, Dolar ve Euro gibi para birimlerine karşı güçlü bir biçimde değer kaybettiğinde, hane halkı alım gücü düşmektedir. Bunun en büyük nedeni de Türkiye’de günlük hayatımızın her alanında kullandığımız ürünlerin çoğunun ithal olmasından kaynaklanmaktadır.
Dövize endeksli olan otomobilden, elektronik ev eşyalarına, petrol, doğalgaz tüketiminden konut, tekstil gibi ara ürün hammaddelerine ve hatta tükettiğimiz bazı gıda besinlerinden meyve ve sebzeye kadar pek çok farklı sektörde yüz binlerce ürün ithal edilerek tüketilmektedir. Doların artışı bu ürünlerin daha pahalıya bize sunulmasına neden olmaktadır. Bu durum, kısa sürede enflasyon üzerinde etkisini göstermekle birlikte faizlerin artmasına, kredilerdeki büyüme hızının azalmasına, tüketim veya yatırım mallarına olan talebin azalmasına, yatırım kararlarının ertelenmesine ve beklentilerin bozularak büyümenin yavaşlamasına neden olmaktadır.
Tüm bu olumsuzluklara bir de zincirin son halkası olan istihdama ve ücretlere negatif yansıması eklendiğinde, bireylerin fakirleşmeleri kaçınılmaz olmaktadır.
Döviz Kurları Niçin Değişir?
Acaba döviz kurları neden, hangi durumlarda değişim gösterir? Ne olur da 1 ay önceki döviz kuru ile bugünkü kur farklı olur? Döviz kurlarını indirip çıkaran ne gibi gelişmeler olabilir?
Döviz kurlarında değişmeye sebep olabilecek birçok ekonomik ve siyasi faktörden söz etmek mümkündür. Bunların bazıları şu şekilde sıralanabilir:
Şimdi bu faktörleri biraz detaylı şekilde ele alalım;
Paranın Değerlenmesi veya Değer Kaybetmesi
Arz ve talep koşullarında meydana gelen değişmeler bir paraya olan talebi artırabilir veya azaltabilir. Paraya talebin artması o parayı öteki paralar karşısında daha değerli yapar; bu şekilde bir paranın değişim fiyatının artması o paranın değerlenmesi demektir, bu durumda döviz kuru düşer. Tersinden, bir paraya olan talebin azalması ise o parayı yabancı paralar karşısında daha az değerli kılar, değişim değerini düşürür; böylece söz konusu para değer kaybeder, bu durumda döviz kuru yükselir.
Değer kazanma ve kaybetme çift yönlü ve eş zamanlı olgulardır. TL’nin Dolar karşısında değerlenmesi demek, Doların TL karşısında değer kaybetmesi demektir.
Döviz Kurunun Bilinçli Olarak Değiştirilmesi (Manipülasyon)
Bir ülkede sabit kur sistemi uygulanıyorsa, döviz kurları siyasi otorite ile istişare halinde para otoritesi yani Merkez Bankası tarafından belirlenir; sistemin mantığı bunu gerektirir. Buna karşılık, esnek kur sistemi uygulanıyorsa, normal şartlarda döviz kurlarının piyasadaki döviz arz ve talebi tarafından belirlenmesi beklenir. Tabi bu her zaman böyle olmaz.
Bazen siyasi otoritenin yönlendirmesi veya doğrudan doğruya kendi inisiyatifiyle Merkez Bankası tarafından döviz piyasasına bilinçli olarak müdahale edilir; piyasadan döviz çekilerek (döviz arzı daraltılarak) döviz kurunun yükselmesi veya piyasaya döviz sürülerek (döviz arzı arttırılarak) döviz kurunun düşmesi sağlanabilir.
Bu bağlamda örnek olarak cari açık sorunu yaşayan ülkelerde siyasi otorite ithalatı azaltıp döviz tasarrufu sağlamak ve dış açığı azaltmak amacıyla döviz kurunu yükseltmek, bu suretle yabancı malları daha pahalı hale getirip ithalatı azaltmak, buna karşılık yerli malları görece ucuzlatıp ihracatı canlandırmak isteyebilir. Fakat döviz piyasasına bu şekilde müdahale etmenin arzu edilmeyen sonuçları olduğu unutulmamalıdır.
Ülke teknolojide ve üretim için gereksinim duyduğu girdilerde dışarıya bağımlı ise, yani üretim yapabilmek için gerekli olan teknolojiyi ve hammadde, aramalı gibi üretim girdilerini yurt dışından satın alıyorsa, döviz kurunun yükselmesi yabancı malları daha pahalı hale getireceğinden teknoloji transferi yavaşlar ve üretim için gerekli hammadde, aramalı ve yatırım malları (makine, alet, edevat vs.) ithal edilemez olur. Bu durum, sonraki süreçte yerli üretim ve ihracatı olumsuz etkiler. Böyle olunca da döviz kurunu yükselten manipülasyondan umulan fayda elde edilmez.
Bazı gelişmekte olan ülkeler ise, silah, gıda, mamul mallar ve petrol gibi kritik ürünlerin ithalatını kolaylaştırmak amacıyla, döviz kurunu düşürüp paralarını aşırı değerli hale getirmeyi tercih ederler.
Bir Paranın Değerinin Başka Bir Paranınkine Sabitlenmiş Olması
Bazı ülkeler, enflasyonla mücadele, fiyat istikrarı, finansal istikrar ya da ekonomik entegrasyon gibi nedenlerle kendi paralarının değerini sağlam bir paranın değerine sabitleyebilmektedir. Böyle bir durumda referans para ya da çıpa olarak kabul edilen paranın öteki paralar karşısında değeri değiştikçe, yerli paranın değeri de buna bağlı olarak değişmekte, referans para dışında kalan paralar ile yerli para arasındaki döviz kuru da otomatikman değişmektedir. Örneğin TL’yi Dolara sabitlediğiniz takdirde, Doların uluslararası piyasalarda değeri değiştikçe, TL’nin de Dolar dışındaki paralarla arasındaki kurlar otomatik olarak değişecektir. Örnek olarak Dolar-Euro kuru 1$=0,9 Euro iken TL’yi Dolara 1$=3,5 TL olarak sabitledik. Bu durumda TL-Euro kuru 1Euro=3,89TL olacaktır (1/0,9*3,5). Bir süre sonra mesela Dolar Euro karşısında değer kazanıp 1$=1,1Euro olsa, TL’nin değeri Dolara sabitlenmiş olduğu için yeni Euro kuru 1Euro=3,18 TL olacaktır (1/1,1*3,5).
Faiz Oranlarının Değişmesi
Dolar kurlarını değiştiren faktörlerden biri de faiz oranları ve yatırımların getirisidir. Faiz oranları ile döviz kurları arasında bu anlamda aynı yönlü bir ilişkiden söz edilebilir. Bir ülkede faiz oranları düşünce, o ülkenin parasına talep düşer, zira o ülkenin devlet tahvili, hazine bonosu gibi kıymetli kâğıtlara, faiz getirisi olan yatırım araçlarına olan dış talep azalır. Örneğin ülkemizde faizler düşünce yabancı yatırımcıların Türk parası cinsinden çıkarılan kıymetli kâğıtlara olan talebi azalacak, bu da Türk Lirası talebini azaltacaktır. Bu şekilde dış yatırımcıların TL talebinin azalması TL’nin yabancı paralar karşısındaki değerini de olumsuz etkileyecektir. Buna karşılık ülkemizde faizlerin yükselmesi TL cinsinden faiz getirisi olan yatırım araçlarına olan talebi, dolayısıyla TL’ye olan talebi artıracak, bu da TL’nin değer kazanmasına yol açacaktır.
Enflasyon Oranında Meydana Gelen Değişmeler
Döviz kurları enflasyon farkından etkilenir. Normal şartlar altında, öteki faktörler sabitken, bir ülkede enflasyon o ülkenin ticaret ortağı olan öteki ülkelerden yüksek ise, o ülkenin parası öteki ülke paraları karşısında enflasyon farkı kadar değer kaybeder. Bilindiği gibi enflasyon, fiyatlar genel düzeyinin artması demektir. Enflasyonu yüksek olan ülkede fiyatların yükselmesi yerli paranın alım gücünü düşürür, düşen alım gücünün döviz kuruna yansıması döviz kurunun yükselmesi şeklinde olur. Ayrıca, yerli malların enflasyon nedeniyle pahalanması o mallara olan dış talebi olumsuz etkiler. Ülke mallarının dış piyasalarda rekabet gücünü koruması için, döviz kurunun yükselmesi, yerli paranın değer kaybetmesi gerekir.
Bunun aksine, enflasyonu düşük olan ülkenin parasının alım gücü yükselir; alım gücü yükselen para daha fazla mal ve hizmete hükmedebilir hale gelir gelir, buna bağlı olarak o ülkenin parası değerlenir, yani döviz kuru düşer. Bu durumda döviz kurunun değişmesi enflasyonun görece düşüklüğü nedeniyle paranın alım gücündeki artışın döviz kuruna yansımasıdır.
Spekülasyon
Spekülasyon, çok sağlam temellere dayanmayan argümanlarla olay ve olguların gidişatı, yakın gelecekte neler olacağı vs. konusunda yapılan tahmin karışımı yorum ve değerlendirmelerdir. İktisadi anlamda spekülasyon, bir mal veya hizmeti ucuza alıp pahalıya satarak gelir etme çabası, paradan para kazanma girişimidir. Daha dar anlamda para ve döviz piyasaları bağlamında spekülasyon ise, ilerde fiyatının artacağı beklentisiyle bugün ucuz olduğu düşünülen dövizden alıp, bir süre bekledikten sonra fiyat beklenen seviyeye geldiğinde satma eylemidir.
Normalde bir paranın değeri, kendi ülkesinde satın alabildiği mallar, hizmetler ve yatırımların değerine bağlı olarak artıp azalır. Oysa döviz spekülatörleri devreye girdiğinde döviz kuru bundan bağımsız olarak da değişebilir. Örneğin ilerde Doların değerleneceği yönünde kuvvetli bir beklenti oluşursa veya ellerindeki araçlar böyle bir öngörüde bulunmalarına yol açarsa, döviz spekülatörleri bugün ucuzken Dolar alıp, ilerde değerlenince satmak için harekete geçebilirler.
Döviz kurlarında dalgalanma yaratan bir olgu da, sıcak para hareketleridir. Bir ülkenin hisse senedi ve hazine bonosu gibi faiz getirisi olan veya kar payı dağıtan kıymetli kâğıtlarına yatırım amacıyla dışardan gelen kısa vadeli nakit yabancı sermayeye sıcak para denir. Sıcak para girişleri büyük miktarlarda olduğunda bu paranın yöneldiği piyasalarda fiyat balonları oluşmakta, herhangi bir kriz ihtimali belirdiği zaman sıcak paranın aniden ülkeyi terk etmesi balonların sönmesine, fiyatların aniden düşmesine ve döviz kurlarında ciddi dalgalanmalara yol açmaktadır.
Ahmet Uğur ARAS
________________________
KAYNAKÇA
http://www.enpolitik.com/haber/162521/yukselen-dolar-karsisinda-ulkeler-hangi-onlemleri-aliyor.html E.T: 25.05.2018
https://www.doviz.com/ E.T: 25.05.2018
Balaam, David N. ve Dillman, Bradford (2016). Introduction to International Political Economy, 4th ed., New York: Routledge.
Ravenhill, John (2011). ed, Global Political Economy, 3rd ed., Oxford: Oxford University Press.
World Bank, https://data.worldbank.org/country/turkey?view=chart