Brexit kelime anlamı olarak Britain ve Exit kelimelerinin birleşmesinden oluşan ve Britanya’nın Avrupa Birliğinden çıkmasını ifade ederken; Bremain ise Britain ve Remain kelimesinin ‘main’ kısmının birleşmesinden oluşan ve Britanya’nın Avrupa Birliği’nde kalmasını ifade eden bir kavram olarak karşımıza çıkmaktadır. 23 Haziran 2016 da referandumda seçmenlere “Birleşik Krallık Avrupa Birliği üyesi kalmalı mı yoksa Avrupa Birliği’nden ayrılmalı mı?” sorusu soruldu. İngiltere, İskoçya, Kuzey İrlanda ve Galler’de, Birleşik Krallık nüfusunun yüzde 51,9’u AB’den çıkışı (Brexit) destekledi. Bu sonuç beraberinde tartışmaları getirdi. Yeniden referanduma gidilmesini savunanlar ve bunu reddedenler oldu. Liberal Demokrat lider Vince Cable ve eski Başbakan Tony Blair, yeni bir referandumdan yana iken, Başbakan Theresa May buna katı bir şekilde karşı duranlar arasındaydı. Bir İngiliz Siyasetçisi olan Nigel Farage ise ikinci referandumu Bremain taraftarlarının sesini durdurmak için yapılması gerektiğini belirtenler arasındaydı.
Yukarda belirtiğimiz gibi bu konuya ilişkin tartışmalar devam etmektedir. Bizde SASAM UK olarak referandumdan aylar sonra halkın bu konuya bakışlarını merak ettik ve Londra’da İngiltere, AB ve diğer ülke vatandaşlarından oluşan 20 kişiyle görüşerek Brexit hakkında ne düşündüklerini, bugün referandum düzenlense kararlarının değişip değişmeyeceğini, bu durumun ekonomiyi ve göçü nasıl etkileyeceğini sorduk.
Brexit’i nasıl tanımlarsınız?
Genel olarak katılımcılar Britanya’nın Avrupa Birliğinden ayrılması olarak tanımlarken, bazıları bu durumu felaket, ülkenin kendi kaderini tayin etmesi anlamında ‘self determination’, tam bağımsızlık ve kötü vs. kavramlarla ifade etmeyi tercih etti. Ayrıca cevaplar arasında ‘gerçekçi bulmuyorum’ diyerek Brexit’in bir uygulama alanı bulacağını düşünmeyen katılımcılarımızda vardı.
Brexit’i destekleyen ve desteklemeyen katılımcılarımıza bu sorunun ardından bugün referandum düzenlense kararının değişip değişmeyeceğini sorduk. Katılımcıların çoğu kararlarının değişmeyeceğini belirtti. Bazıları ise “uzun dönemde değişen koşullara göre değişebilir” cevabını verdi.
Brexit ekonomiyi ve yaşamı nasıl etkiler?
Katılımcılara Brexit’in ekonomiyi nasıl etkileyeceği sorduk. Katılımcıların hemen hemen hepsi kısa dönem de olsa ekonominin bundan kötü etkileneceğini belirtti. Ancak ekonominin kötüye gideceğini söyleyen aynı kişiler yaşam standartları hakkında sorduğumuz soruda yaşam standartlarının aynı kalacağını cevabını verdi. Bu durumdan katılımcıların yaşam standartlarını sadece ekonomiyle ilişkilendirmedikleri sonucuna vardık.
Burada dikkatimizi çeken bir nokta da, biz ekonomi sormamıza rağmen kayda değer bir katılımcının odak noktasının ekonomi değil; ülkenin tam bağımsız olması, kendi kurallarını koyması olduğunu özellikle vurgulamalarıydı. Biz buradan “ekonomik sebeplerle değil, tam bağımsız olma için ayrıldık. Bu konuda ekonomik standartlardan da vazgeçebiliriz” mesajını aldık.
Göçmenlerin ve göçün durumu ne olur?
Bu konuda genel kanaatin ülkenin göçü kontrol etmek istediği yönünde olduğunu gördük. Kimileri bu durumda AB vatandaşlarının ve ailelerinin zor durumda kalacağını düşünürken, bir grupsa bir şekilde çözüm bulunacağını düşünerek mevcut ülkede yaşayan AB vatandaşlarının fazla etkilenmeyeceğini düşünüyor.
Özetle
Yaptığımız çalışmadan hareketle bazı sonuçlar ortaya çıktı. Kısa vadede vatandaşların bu konudaki kararlarının değişmediğini tespit ettik. Brexit’i destekleyen Britanyalıların çoğu bu durumu ekonomiden ziyade tam bağımsızlık, egemenlik gibi kavramlarla ilişkilendirdi ve AB içerisinde kendilerini özgür hissedemediklerini farkettik.
Diğer bir sonuç olarak, insanların ekonominin kötüye gideceğini belirtirken hayat standartlarının aynı kalacağını veya artacağını belirtmesi de hayat standartlarını ekonomiden ibaret görmediklerini, hayat standartlarını koruyabilmek için kısa vadeli ekonomik sıkıntıları göze aldıklarını bize gösterdi. Brexit’i gerçekçi bulmayanların olması da bu durumun pratikte bir uygulama alanının olmayacağını veya bu sürecin uzayacağını düşünen kişilerinde olduğunu göstermektedir.
Tüm bunların yanında bazı İngiliz cevaplayıcıların İngiltere’yi kültürel ve dil benzerliklerinden dolayı Amerika, Kanada ve Avustralya’ya benzettiklerini, AB yerine bu ülkelerle paralel politikalar izlemek istediklerini saptadık. AB vatandaşlarının Brexit konusunda rahat olmaları, AB ve İngiliz vatandaşları olmayanların Brexit’i desteklemeleri gibi ilginç durumlara da rastladık.
Sorduğumuz sorular ve verilen cevaplar çerçevesinde kişilerin Brexit’e nasıl yaklaştıklarını, ekonomi ve göç hakkında neler düşündüklerini sizlerle paylaştık. Verilen cevaplardan hareketle katılımcılarımız Brexit’e Avrupa Birliği’nden çıkmanın ötesinde bir anlam yüklemektedirler. İkinci bir referandum yapılsa bile ekonomide veya ülkeye dair farklı bir durum yaşanmadığı sürece Brexit’e dair bu görüşlerin kısa vadede değişmeyeceği gözüküyor.
Ebru CANLI – SASAM İngiltere Şubesi Stajyeri
Necmettin Erbakan Üniversitesi, Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Yüksek Lisans Öğrencisi
Yazarın diğer yazıları için tıklayınız