Merkezimizce düzenlenen okuyucularımıza açık etkinliklerin 78’incisi, SASAM Başkanı Süleyman ERDEM’in sunumu ile “Suriye’deki Son Durum ve Türkiye’nin Seçenekleri” başlıklı bir söyleşi şeklinde gerçekleşti.
Söyleşiden bazı notları okuyucularımızın istifadesi için aşağıda sunuyoruz:
Afrin Operasyonuna Niçin İhtiyaç Duyuldu?
ABD, Suriye’nin kuzeyinde PKK’nın bir uzantısı olan PYD kontrolünde kesintisiz bir koridor kurmaya çalışıyor. Büyük Ortadoğu Planı (BOP) kapsamında kurulması planlanan bağımsız bir Kürt Devletinin temelini oluşturmaya yönelik bu girişim, Türkiye’nin milli güvenliği açısından büyük bir tehdit oluşturuyor. Türkiye ABD’ye çok uzun süredir ısrarla PYD’nin bir terör örgütü olduğu ve kendisi için tehdit oluşturduğunu iletmesine rağmen, ABD Türkiye’nin bu endişelerini dikkate almamakta ısrar ediyor ve PYD’ye desteğini artırarak devam ettiriyor. Bunu yaparken de, müdahale etmemesi için Türkiye’yi çeşitli bahanelerle oyalamaya çalışıyor. IŞİD Suriye’de etkili iken IŞİD ile mücadeleyi bahane eden ABD, Rakka operasyonundan sonra IŞİD Suriye’de bitme noktasına gelmesine rağmen terör örgütü PYD’ye yardımı kesmedi. Hatta silah yardımlarını artırdı.
ABD, 4.000 tıra ulaştığı belirtilen silah yardımına ilave olarak Ocak ayı başlarında PYD’nin hâkimiyetindeki kantonları diplomatik olarak tanımaya yönelik adımlar atacağını ve “Kuzey Ordusu” ismiyle PYD bölgelerini koruyacak düzenli bir ordu kuracağını ilan etti. Bu durum, Türkiye için bardağı taşıran son damla oldu. Türkiye, ABD’nin terör örgütü PYD hâkimiyetindeki bölgede düzenli bir ordu kurmasına müsaade etmeyeceğini ve bunu önlemek için önce Fırat’ın batısında YPG kontrolündeki Afrin ve Münbiç’e, sonra da Fırat’ın doğusuna operasyon yapacağını ilan etti. Türkiye’nin kararlılığın gören ABD, geri adım atma olarak anlaşılacak söylemlerde bulunsa da, ABD’nin niyetinden emin olan Türkiye güvenliğini sağlamak için kararlı bir şekilde Zeytin Dalı Operasyonuna başladı.
Türkiye’nin bu operasyonu, uluslararası hukuk açısından meşru müdafaa kapsamındadır ve Suriye’nin toprak bütünlüğüne zarar verme niyeti taşımamaktadır. Nitekim Dışişleri Bakanlığı, yaptığı açıklamada, operasyonun Suriye’nin toprak bütünlüğüne saygılı olarak yürütülmekte olduğunu ve sadece teröristler ile teröristlere ait barınak, sığınak, mevzii, silah, araç ve gereçlerin hedef alındığına dair bir açıklama yaptı.
Terör örgütü PYD, Afrin’de kurduğu kamplarda örgüt mensuplarına eğitim vermekte ve eğitim alan teröristler Amanoslar üzerinden Türkiye’ye sızdırılmaktadır. Yanı başında kendi güvenliğini tehdit eden unsurlar bulunması ve bu unsurların güya müttefikimiz ülkelerce desteklenerek her geçen gün güçlenmesi, Türkiye’nin müsaade edebileceği bir durum değildir. Türkiye, güçlü bir devlettir ve kaygıları dikkate alınmazsa Fırat Kalkanı Operasyonunda olduğu gibi Afrin Operasyonundaki kararlılığı ile bu gücünü dost ve düşman tüm unsurlara gösterebilecek kapasitededir.
Operasyonun Riskleri
Afrin, nüfusunun çoğunluğu Kürtlerden oluşan bir bölgedir. Türkiye’nin Afrin’e operasyonu, Kürtlere karşı bir operasyon değil, kendi fikriyatını paylaşmayan Kürtlere de zulmeden terör örgütü PYD’ye karşı bir operasyondur. Harekâta verilen isim, bu açıdan manidardır. Barış ve esenlik anlamına gelen “zeytin dalı”, başta Kürtler olmak üzere bölgedeki tüm nüfusa uzatılmakta ve bölge nüfusu, terör örgütünün zulmünden kurtarılmak istenilmektedir.
Ancak Zeytin Dalı Harekatı, hem askeri açıdan hem de diplomatik ve propaganda açısından zorlu bir harekattır. Terör örgütü PYD, ABD’nin verdiği son model silah ve teçhizat ile uzun süredir böyle bir operasyona karşı hazırlık yapmaktadır. Ayrıca başta ABD olmak üzere gizli veya aşikar kendisine destek veren diğer ülkelerin desteğiyle propaganda konusunda oldukça uzmanlaşan bu terör örgütü, Türkiye içindeki Kürt vatandaşlarımızı ve uluslararası kamuoyunu ülkemiz aleyhine döndürmek için her türlü yalan ve hileye başvuracaktır. Eğer ülkemiz aleyhine oluşturulmaya başlanan ve ilerleyen günlerde artarak devam edeceği kesin olan bu propagandalara karşı hazırlıklı olunmazsa, sahada kazanırken farklı alanlarda büyük darbe alma riski bulunmaktadır. Bu nedenle Zeytin Dalı Operasyonunun Fırat Kalkanı Operasyonundan daha zorlu olacağı ve hem sahada hem de kamu diplomasisi anlamında daha hassas olunması gerektiği aşikârdır.
Bundan sonrası için neler yapılabilir?
Türkiye, 2011 Nisan’ında başlayan Suriye iç savaşından büyük zarar görmüş ve Suriye’deki gelişmelerden kaynaklı beka sorunuyla karşı karşıya kalmıştır. Mevcut şartlarda Suriye’de 2011 öncesi duruma dönülmesi için gayret etmek, Türkiye’nin milli menfaatlerine en uygun seçenek olarak gözükmektedir. IŞİD ve PYD gibi terör örgütlerini temizlemiş ve toprak bütünlüğünü tekrar sağlamış Esat’lı bir Suriye, Esat’sız ama bölünmüş bir Suriye’ye nispetle Türkiye’nin milli menfaatlerine daha uygundur. Suriye’nin toprak bütünlüğünü sağlamasında rejimle işbirliği yapılması ve terör örgütü YPG’nin hâkim olduğu bölgelerin tekrar Suriye Rejiminin kontrolüne geçmesi için gayret edilmesi, ülkemiz açısından en maliyetsiz ve risksiz politika olacaktır. Fırat Kalkanı’ndan sonra Zeytin Dalı Operasyonuyla da gücünü dost ve düşman herkese gösteren ülkemiz, Suriye’den kaynaklı tehditleri bundan sonra kendisini riske atmadan, Suriye rejiminin kendi toprak bütünlüğünü sağlamaya yönelik çabalarına destek vererek çözebilir. Zira ünlü stratejist Sun Tzu’nun ifadesiyle; “En büyük zafer, hiç savaşmadan kazanılandır.”
Ancak Suriye rejimi de bu konuda adım atmaz veya atamazsa, Türkiye gerekli adımları o takdirde atabilir ve istediği takdirde atabileceğini dost düşman herkes görmüştür. Suriye rejiminin kendi toprak bütünlüğünü sağlamaya yönelik olarak PYD’nin kontrolündeki bölgelere müdahale etmemesi ve ABD’nin PYD’ye desteğinin devam etmesi durumunda; Türkiye’nin öncelikle Fırat’ın doğusundaki PYD bölgesinin bütünlüğünü bozması, sonra da bu bölgelere müdahale etmesi gerekmektedir. Fırat’ın doğusundaki PYD bölgesinin bütünlüğünü bozmak için;
SÖYLEŞİDEN KARELER:
[…] 6- “SURİYE’DEKİ SON DURUM VE TÜRKİYE’NİN SEÇENEKLERİ” BAŞLIKLI SÖYLEŞİMİZ GERÇEKLEŞTİ – http://sahipkiran.org/2018/01/22/suriyede-turkiyenin-secenekleri/ […]