Twitter Facebook Linkedin Youtube

MAZLUMLARIN YUMRUĞU; MUHAMMED ALİ

Şahin KORKMAZ

Şahin KORKMAZ

3 Haziran’da Hakk’ın rahmetine yürüyen Muhammed Ali, Müslümanların yüzünü ağartan ve göğsünü kabartan bir sporcu ve dava adamı idi. Biz gençlere örnek teşkil edecek bir hayat yaşamış ve başarılara imza atmıştı. Bu nedenle hemen herkesin rahmetle andığı Muhammed Ali’nin hayatından bir derleme hazırlayıp ilginize sunmak istedim;

Müslüman olmadan önceki ismi Cassius Marcellus Clay olan Muhammed Ali, 17 Ocak 1942 ABD’nin Kentucky eyaletinin Louisville kasabasında dünyaya geldi. Spora küçük yaşta başlayan Ali, tüm zamanların en iyi boksörü ünvanını tüm dünyaya genç yaşında kabul ettirdi. Afro-Amerikan kökenli idi ve 12 yaşındayken boksla tanışmıştı. 1960’ta Roma’da ağır hafif sıklette altın madalya alarak profesyonel yaşamına başladı. 18 yaşındayken katıldığı Roma Olimpiyatları’nda altın madalya aldıktan sonra ünü giderek artmaya başladı. Ali, kariyeri boyunca yaptığı maçların sadece 5 tanesini kaybetti. Spor tarihinde bu başarıyı yakalayan ender sporculardandır. Hayatının bazı aşamalarında her insan gibi sıkıntılar yaşayan ve bu sıkıntıları İslam dinine bağlılığı ile aşan bir aksiyon ve dava adamıydı.

muhammed_ali_3

Ali, 22 yaşındayken S. Liston’u yenip Dünya Şampiyonu oldu. Bu zafer, kariyerinde büyük bir yol almasını sağladı. Ali için bu maçın diğer bir önemi de; dinini değiştirdiğini açıkladığı maç olmasıdır. Muhammed Ali, bu maçtan sonra Müslüman olduğunu ve kölelik ismi olarak nitelediği “Cassius Marcellus Clay” ismini de Muhammed Ali olarak değiştirdiğini duyurdu. Tabi bu açıklama, bazı kişiler için tehdit olarak algılandı. Muhammed Ali’nin 60’lı yıllarda Amerika’daki siyasi olaylarla ilgili yaptığı şu açıklama, bazı çevreleri rahatsız etmişti; “Vietnamlılar bana hiçbir kötülük yapmadılar ki onlarla savaşayım.” Tarihindeki en büyük siyasi, ekonomik ve askeri darbesini Vietnam’da alan ABD’de bu açıklaması yüzünden boksa 1967’den 1970’e kadar ara verdirildi. Vietnam savaşına gitmediği için 5 yıl hapis ve 10 bin dolar para cezasına çarptırıldı. Lisansı ve pasaportu elinden alınan ve dava süresince maddi sıkıntılar yaşayan Ali, ailesinin desteğini her zaman yanında gördü. Hak bildiği ve inandığı hiçbir fikirden taviz vermedi.

muhammed_ali_1

Yıl 1970 olduğunda, hakkındaki temyiz davasını kazanıp tekrar boksa döndü. Artık daha azimli ve istekliydi. 1971’de Joe Frazier ile asrın maçına çıktı. Profesyonel boks kariyerinde ilk defa kaybetti. Spor uzmanları üç buçuk sene aradan sonra sadece 2 maç yapan Muhammed Ali’nin bu kadar zor bir maça hazır olmadığı fikrindeydi. Fakat o azmedip art arda unvan için rakip olan boksörleri birer birer yendi. Ken Norton’i yenip rövanşı aldı.

Rövanş maçını kazanan Ali, Joe Frazier ile unvan maçı için anlaştı. Arada sadece Joe Frazier-George Foreman maçı kalmıştı. Frazier sürpriz bir şekilde iki raundda nakavt oldu. Ali böylece önce Fraizer ile maç yapıp arkasından da Foreman’la maç ayarladı ve iki maçı da nakavtla kazandı. Böylece hem kaybettiği unvanını alacak hem de daha bitmediğini gösterecekti. 1974’te Foreman’ın bahisçilerde 7’ye 1 favori olduğu maçta rakibini hiç beklenmedik bir taktik ile sekizinci raundda nakavt edip hak ettiği unvanı Floyd Patterson’den sonra tekrar elde eden ikinci boksör oldu. Ben pek bilmem ama dedelerimiz ve babalarımız 70’ler ve 80’lerde geceleri Muhammed Ali’nin maçları dinler ve izlerlerdi. Bu, tabi ki Müslüman bir sporcunun başarısıydı. Biz ülke olarak çok mutluyduk.

Muhammed Ali için bir başarı da 1978’de L. Spinks’e yenilip ardından aynı yıl rakibini yenince Dünya Şampiyonluğunu 3 kez elde eden ilk boksör olmasıydı. Muhammed Ali’nin etkin olduğu dönemde boksörler, unvan elde edebilmek için mutlaka onunla karşı karşıya gelirlerdi. 1978’de dünya şampiyonu olarak boksu bıraktı. Genç yaşında yakalandığı parkinson hastalığı nedeniyle spora ara verdi. Muhammed Ali, parkinson hastalığına yakalanmasını şöyle açıkladı: ”Allah, bu hastalığı bana bir numara olmadığımı hatırlatmak için verdi.”

”Her nerede olursanız olun ölüm sizi yakalar, sağlam ve tahkim edilmiş kaleler içinde bulunsanız bile!”(Nisa suresi 78. ayet)

2001 yılındaki 11 Eylül saldırıları üzerine Muhammed Ali, başında New York İtfaiye Müdürlüğü şapkası ile Sıfır Noktasındaki olay mahalline giderek destek ve dayanışmasını göstermek gereği duymuş ve şöyle demişti: “Beni asıl inciten, ‘İslam’ ve ‘Müslüman’ adının bulaştırılması ve sorun çıkarılıp nefret ve şiddete yol açılması. İslam, katil dini değildir. İslam, barış demektir. Evde öylece oturup insanların sorunun kaynağı olarak Müslümanları yaftalamalarına seyirci kalamazdım.” Muhammed Ali, bu sözüyle İslam’ın ismi kullanılarak kötü bir imajı engellemeye ve İslam’ın bir hoşgörü dini olduğunu tüm dünya medyasına ve Amerikan halkına göstermeye çalışmıştı.

Muhammed Ali, gücüyle olduğu kadar kişiliğiyle de hep daha iyisini yapmaya gayret etmeye çalışmıştır. 1960 Roma Olimpiyatlarından döndükten iki gün sonra bir lokantada sadece beyazlara servis yapıldığını öğrenince, altın madalyasını Ohio Nehri’ne atmış ve ayrımcılığa karşı tepkisini ortaya koymuştur. 1996 Atlanta Olimpiyatlarında bu madalyanın yerine başka bir altın madalya kendisine verilmiştir.

MUHAMMED ALİ’NİN İSLAMÎ HASSASİYETİ

muhammed_ali_2

Bilindiği üzere ünlü yıldızların isimleri 1958 yılından beri Hollywood Bulvarı yani Şöhret Yolu’nda sergilenmektedir. Bunların hepsinin yerde sergilenmesine rağmen sadece tek bir yıldızın adı, binanın duvarında yer almaktadır. Ve bu yıldız, çoğu kişinin bildiği gibi Muhammed Ali’dir. Hollywood bulvarına konulmak istenen yıldız için Muhammed Ali’nin cevabı: “Ben peygamber ismi taşıyorum, ismimi yerlere yazdırmam” olmuştur.

Bir televizyon programında ”Koruman var mı?” sorusuna: “Bir korumam var! Gözleri olmasa bile görebilen, kulakları olmasa bile duyabilen, hafızası olmadan her şeyi hatırlayan, bir şey yaratmak istediğinde ona sadece ”ol” demesiyle olduran ve en gizli düşüncelerini bile duyandır. Tahmin et, bu kimdir? O, Allah’tır, O benim korumamdır” demişti.

Muhammed Ali hayatının her yerinde ve zamanında Rabbini hatırladı ve unutmadı. Bir röportajında: “Sigara kullanmazdım ama cebimde hep bir paket kibrit taşırdım, bir günah işlemeye kalktığımda kibriti yakıp elime tutardım. Sonra kendime ‘Ali sen bu ateşe dayanamıyorsun, cehennem ateşine nasıl dayanacaksın?’ derdim” demişti.

İkiz kulelere saldırının ardından yapılan bir röportajda CNN Muhabirinin sorduğu: “Sayın Muhammed Ali, bu dehşetin meydana gelmesine sebep olan teröristlerle aynı dinin bir mensubu olarak neler hissediyorsunuz?” sorusuna, “Siz Hitler ile aynı dini paylaşan bir mensup olarak neler hissediyorsanız aynısını!” diyerek İslamî hassasiyetini göstermişti.

Amerikan başkanı Bush’a yaptığı hareket Amerika’da günlerce konuşuldu.

EN İYİ SPOR MÜSABAKALARI ve SÖZLERİ:


Alt tarafı bu da bir iş… Otlar büyür, kuşlar uçar, dalgalar kumları yalar. Ben de insanları döverim.

Rüyalarınızı gerçekleştirmenin en iyi yolu, uyanmaktır”

Kelebek gibi uçarım, arı gibi sokarım

O kadar hızlıyım ki, odamda ışığı söndürmeye kalktığımda, ışık sönmeden oturduğum yere dönebiliyorum.”

Çalışmanın her saniyesinden nefret ediyordum fakat kendime hep ‘Dayan!’ diyordum. ‘Bugün çalışacağım ve ömrümün sonuna kadar bir şampiyon olarak yaşayacağım’

muhammed_ali_4

.

Şahin KORKMAZ

Uludağ Üniversitesi İktisat Bölümü Öğrencisi

Yazarın diğer yazıları için tıklayınız.

 

sahipkiran Hakkında

Sahipkıran; 1 Aralık 2012 tarihinde kurulmuş, Ankara merkezli bir Stratejik Araştırmalar Merkezidir. Merkezimiz; a) Türkiye Cumhuriyeti’nin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü savunan; ülkemizin her alanda daha ileri gitmesi ve milletimizin daha müreffeh bir hayata kavuşması için elinden geldiği ölçüde katkı sağlamak isteyen her görüş ve inanıştan insanı bir araya getirmek, b) Ülke sorunları, yerel sorunlar ve yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın sorunlarına yönelik araştırma ve incelemeler yaparak, bu sorunlara çözüm önerileri üretmek, bu önerileri yayınlamak, c) Tespit edilen sorunların çözümüne yönelik ulusal veya uluslararası projeler yürütmek veya yürütülen projelere katılmak, ç) Tespit edilen sorunlar ve çözüm önerilerimize ilişkin seminer ve konferanslar düzenleyerek, vatandaşlarımızı bilinçlendirmek, amacıyla kurulmuştur.

Yorum Ekleyebilirsiniz


%d blogcu bunu beğendi: