SASAM, Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü Hidroelektrik Enerji Dairesinin organizasyonuyla, hidroelektrik santrallerinin çalışma sistemlerini ve bu santrallerin çevreye ve yakınlarındaki yerleşim yerlerine etkilerini yerinde gözlemlemek üzere, Daire Başkanı Sayın Serkan KARAKUŞ’un rehberliğinde Bolu ili sınırları içinde yer alan Göksu Hidroelektrik Santraline bir çalışma gezisi düzenledi.
SASAM Uzmanları, aileleri ve Sahipkıran AKADEMİ üyesi gençlerin katıldığı çalışma gezisinin ilk durağı, ülkemizin güzide tabiat parklarından Gölcük Tabiat Parkı oldu. Bu güzide mekanı tanıma ve tanıtma amaçlı kısa süreli ziyaretin ardından, Göksu Hidroelektrik Santraline geçildi.
Göksu Hidroelektrik Santralinde, Sayın KARAKUŞ ile birlikte Santrali kuran ve işleten Tek-İş firmasının Genel Müdür Yardımcısı Ercan Bey ve Santral çalışanları, ekibimize bilgiler vererek soruları cevaplandırdılar:
Santral, Bolu’nun Mudurnu ilçesi Taşkesti Beldesi mevkiinde, Karacasuyu ve Mudurnu Çayı üzerine kuruldu. Türkiye’nin 432’nci, Bolu’nun ise 3’üncü büyük enerji santralidir. Tesis ayrıca Türkiye’nin 211. büyük Hidroelektrik Santrali’dir. Göksu HES, ortalama 60.410.000 kilovatsaat elektrik üretimi ile yaklaşık 20.000 hanenin günlük elektrik enerjisi ihtiyacını karşılayabilecek kapasitedir.
Bu projede Karacasuyu ile Mudurnu Çayı’nın birleştiği yerde inşa edilen Göksu Regülatöründen alınan suların 12.000 m uzunluğunda bir iletim hattından sonra inşa edilen HES’e düşürülmesi sağlanmıştır. Mudurnu Çayı üzerinde 460,00 m talveg kotunda yapılan regülatörden 463,00 m kotundan alınan suların 310,00 m kotunda inşa edilen santrala düşürülerek elektrik enerjisi elde edilmiştir. Göksu Hes projesi; regülatör, su alma yapısı , çökeltim havuzu, 12.000 m (900m tünel 11.100 m UPVC iletim hattı , yükleme havuzu ve 750 m uzunluğundaki cebri borudan müteşekkildir.
Heyetimiz, Temmuz 2015’de faaliyete geçen santralin doğaya ve çevreye olumsuz bir etkisinin olmadığını gözlemledi. Santralin inşası sırasında kesilen ağaçlar yerine firmanın, daha fazla sayıda doğal çevreye uyumlu fidan diktiği ve dikmeye devam ettiği bildirildi. Santralde elektrik üretiminde kullanılan suyun da kullanım sonrasında (çökeltme uygulandığı için) dinlenmiş ve havalanmış şekilde tekrar Mudurnu Çayı ile birleştiği gözlemlendi. Santralin ayrıca çevre ilçe ve köylerdeki yerel halk için iş ve öğrenciler için burs imkanı sunduğu, Santral yetkilileri ve yerel çalışanlarca aktarıldı.
Çalışma gezisinde Sayın KARAKUŞ, hidroelektrik santralleri hakkında şu bilgileri verdi;
Rüzgar, güneş vs. diğer yenilebilir enerji kaynaklarına yapılan yatırımların tamamına yakını yurt dışına gitmekte iken HES yatırımlarının %90’nına yakını yurt içi yatırımdır. Bir rüzgar tribününün maliyeti 5 milyon doları bulabilmekte ve bu maliyetin %98’i yurtdışına gitmektedir. Bir rüzgar tribünü, maliyetini 8 yılda amorti edebilmektedir.
– Ayrıca HES’ler ile enerjiyi depolayarak talebe bağlı üretim yapma imkanına sahiptir. Rüzgar Enerjisi Santrali (RES) ve Güneş Enerjisi Santrallerinde (GES) ise talebe bağlı üretim yapmak mümkün değildir.
– HES’lerin Faydaları:
• Yurtdışı enerji bağımlılığı azaltması, enerji çeşitliliği ve arz güvenliğini sağlaması,
• Yakıt masrafı olmadığından en ucuz enerji kaynağı olması,
• Yerli kaynak ve yenilenebilir olması,
• Temiz ve çevreyle uyumlu enerji kaynağı
• Enerji depolamaya imkan sağlaması
• Taşkın riskini ve erozyonu önemli ölçüde azaltması,
• İçme suyu ve sulama maksadıyla kullanılabilmesi,
• Balıkçılık ve su ürünleri yetiştirilmesine imkan sağlaması,
• Rekreasyon alanı sağlaması,
• Elektrik fiyatlarında sigorta rolü oynaması,
• Yatırımın tamamına yakınının yurt içinde kalması,
• İnşaat ve işletme döneminde istihdama katkı sağlaması,
– Tipik bir 10 megawatlık nehir santrali, yıllık 30 milyon kWh yenilenebilir enerji üretir ve bu da yaklaşık 17.000 ton karbondioksit salınımına engel olur ya da bir başka ifadeyle yaklaşık 3 300 aracın trafikten çekilmesine ya da yılda yaklaşık 1,1 milyon ağacın saldığı temiz havaya eşdeğer katkıda bulunmaktadır.