Twitter Facebook Linkedin Youtube

“SU SORUNU VE HES PROJELERİ’NİN ENERJİ, ÇEVRE VE GÜVENLİK BOYUTLARI” KONULU SÖYLEŞİMİZ GERÇEKLEŞTİ

Merkezimizce düzenlenen okuyucularımıza açık etkinliklerin 23.sü; Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü Hidroelektrik Enerji Dairesi Başkanı Sayın Serkan KARAKUŞ’un “Su Sorunu ve HES Projeleri’nin Enerji, Çevre ve Güvenlik Boyutları” başlıklı sunumuyla gerçekleşti.

Sayın KARAKUŞ’a bilgilendirici sunumu için teşekkür ediyor, söyleşiden notları okuyucularımızın istifadesi için aşağıda sunuyoruz.

SÖYLEŞİDEN NOTLAR:

– Dünyanın yarı-kurak bir bölgesinde bulunan Türkiye’de yağış, zamana ve bölgelere göre farklılık göstermektedir. Örneğin Kızılırmak’ta toplam ortalama yıllık akımın % 65’i yılın 3 ayında geçmektedir. Benzer şekilde Çoruh Nehrinde yıllık toplam akışın %85’i, Mayıs-Temmuz ayları arasındaki 3 aylık dönemde meydana gelmektedir. Bu nedenle yağışın fazla olduğu kısa dönemlerde suyun tutularak depolanması, hayati önemi haizdir.

coruh nehri genel gelisme plani

– Yıllık kullanılabilir su potansiyelimiz olan 112 milyar m3’ün bugün için 44 milyar m3’ü kullanılmaktadır.

– Fırat ve Dicle nehirleri, Suriye ve Irak’ın can damarlarıdır. Atatürk Barajı, mevcut durumdan daha fazla su depolayabilecek kapasitededir ancak su tutulduğu zaman Suriye ve Irak ile ciddi sorunlar yaşanmaktadır.

– PKK’nın ilk saldırılarının Atatürk Barajı’nın planlama ve inşaası sürecine denk gelmesi, tesadüf değildir. Türkiye’de terör bitmeyecekse, bunda bölgenin kalkınmasında büyük önemi olan GAP Projesi ve bu kapsamda inşa edilen Ilısu ve Atatürk Barajları gibi büyük projelerin de etkisi olacaktır.

– Ilısu Barajı, Mardin Dargeçit’te PKK’nın sığınak olarak kullandığı mağaralar ile PKK’nın geçiş güzergahı olarak kullandığı bölgeleri su altında bırakacak.

– Ilısu Barajı için uluslararası kreditörler desteklerini çektiler. PKK ise Ilısu Barajında çalışanlara tehdit mektupları gönderiyor. Tüm bunlara rağmen, yüksek maliyet ve güvenlik tedbirleriyle inşaat devam ettiriliyor ve inşallah 2015 sonunda baraj su tutmaya başlayacak.

– GAP’ın önemli üç ayağından biri olan Silvan Barajı inşaatı, sürekli olarak PKK’nın saldırılarına maruz kalıyor.

– Uluslarası çevreler ülkemize sınırı aşan suların yönetimi konusunda ciddi baskılar yapmakta ve ülkemizin kendi insiyatifiyle bu sular üzerinde baraj yapmasını istemedikleri bilinmektedir. Bu nedenle ülkemiz bölgenin kalkınması ve artan su talebini karşılamak için gerekli barajları bir an önce inşa etmelidir. Eğer bunu yapmazsak, 2030’dan sonra su temini konusunda ciddi sıkıntılar yaşayabiliriz.

– Su potansiyelimizin

• 32 milyar m3’ü (%73) sulama suyu,
• 7 milyar m3’ü (%16) içme-kullanma suyu,
• 5 milyar m3’ü (%11) sanayi suyu

ihtiyacını karşılamada kullanılmaktadır. Su potansiyelimizin yaklaşık 4’te 3’ü sulama için kullanılmaktadır. Vahşi sulama denilen sulama için aşırı boyutlarda su kullanılması nedeniyle, verimli topraklarımız akıp gitmekte ve bize kelleşmiş kıraç topraklar kalmaktadır. 10 cm’nin altında toprak örtüsü olan yerlerde ağaç ve orman yetişememektedir. Aşırı sulama, tuzluluğa ve erozyona neden olmaktadır.

– GAP bölgesi, Türkiye yüzölçümünün %10’unu kapsamakta, tarım potansiyelinin ise % 20’sini oluşturmaktadır. Ülkemizin hidroelektrik enerji potansiyelinin % 20 den fazlasına sahiptir

gap

– GAP Eylem Planı tamamlandığında;
• Sulama faydası olarak 2,2 milyar $,
• Enerji faydası olarak 3,2 milyar $,
• İçmesuyu 410 milyon $ olmak üzere,
Milli Ekonomi’ye yılda toplam 5,81 milyar $ fayda sağlayacaktır.

gap gerceklesme oranlari

– KKTC Su Temini Projesi ile yılda 75 milyon m3 (37,24 milyon m3 tarım, 37,76 milyon m3 içmesuyu) su KKTC’ye iletilecektir ve 50 yıllık içme-kullanma suyu ihtiyacı karşılanacaktır. Proje kapsamında Türkiye’den KKTC’ye 107 km uzunluğunda boru hattı döşenmektedir.

– Kıbrıs’ın muazzam tarım arazileri bulunmaktadır ve bu araziler sulandığında Kıbrıs’ta büyük ekonomik gelişmeler olacaktır.

– KKTC Su Temini Projesinin İsrail’e su temini için kullanılacağı yönündeki iddialar asılsızdır. Anadolu’nun her bölgesinde HES projelerine karşı çıkılırken kullanılan en önemli bahane, İsrail’e su temin edileceği yönündeki asılsız iddilardır. Bu iddiların arkasında Almanya’nın olduğu düşünülmektedir. İsrail’e su götürme amaçlı olarak daha önce Manavgat Çayı  projelendirilmişti ancak İsrail ile ilişkiler bozulunca o proje atıl kaldı.

kktc su temini projesikktc su temini projesi-2– Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılını kutlayacağımız 2023 yılına kadar 216 milyar kWh/yıl olarak hesaplanan teknik hidroelektrik potansiyelimizin ekonomik, sosyal ve çevresel yönden yapılabilir kısmının tamamının özel sektör işbirliği ile ülke ekonomisine kazandırılması, enerjide dışa bağımlılığın azaltılmasına katkıda bulunulmasıdır.

– İç Anadolu Bölgesi dışında ülkemizin tüm bölgeleri, yenilenebilir enerji üretimi için çok elverişlidir. Enerjide dışa bağımlılığımızı azaltmak için öncelikli olarak hidroelektrik enerjisi, güneş ve rüzgar enerjisi potansiyelimizi verimli bir şekilde kullanmamız gerekmektedir.

turkiye ruzgar santralleri haritasi

turkiye gunes enerjisi haritasi

turkiye hes haritasi

– Türkiye’nin elektrik enerjisi üretim sektöründe uzun vadeli hedeflerini ortaya koyan Elektrik Enerjisi Piyasası Arz Güvenliği Strateji Belgesi, 2009 yılında Yüksek Planlama Kurulu Kararı ile uygulamaya konulmuş olup, söz konusu Strateji Belgesi’ne göre 2023 yılına kadar elektrik üretimi için;

• Tüm yerli kömür ve hidrolik potansiyelimizin elektrik üretiminde kullanılması,

• Yenilenebilir enerji kaynaklarımızın elektrik üretimi içindeki payının en az %30’a çıkarılması,

• Doğalgazın elektrik üretimindeki payının %30’un altına düşürülmesi,

• Rüzgar kurulu gücümüzün 20.000 MW’a, jeotermal kurulu gücümüzün ise 600 MW’a ulaştırılması,

• 2020 yılında ise elektrik üretimimizin %5’inin nükleer enerjiden sağlanması öngörülmektedir.

kaynaklara gore elektrik uretimleri

kaynaklarina gore kurulu guc kapasitemiz 2015

– Ülkemizin hidroelektrik üretim potansiyeli 216 milyar kWh/yıl’dır. Halihazırda geliştirilen potansiyel ise 165 milyar kWh/yıl düzeyindedir. Geliştirilen bu potansiyelimiz değişik safhalardaki 1.400 civarı projeden meydana gelmektedir.

– Elektrik talebimizin 2023’de 400 milyar kWh düzeyine çıkması beklenmekte olup artan talebi karşılayabilmek için her yıl yaklaşık 8 milyar $ tutarında enerji yatırımı yapılması gerekmektedir.

hidroelektrik potansiyelimizin gelisim durumu hidroelektrik potansiyel gelisimi

– 2003 yılından sonra HES projelerinin özel sektöre açılmasıyla; Devletin sırtından takriben 60 milyar $ yatırım yükü kalkmıştır.

– HES projelerinde inşa edildikleri Bölgelerdeki vatandaşların ve diğer canlıların ihtiyaçlarından arta kalan sulardan enerji üretilmektedir. Suyun kullanım öncelik sırası;
1. İçme ve Kullanma
2. Tabii Hayat İhtiyacı
3. Zirai Sulama
4. Enerji ve Sanayi
5. Sair İhtiyaçlar

– Rüzgar, güneş vs. diğer yenilebilir enerji kaynaklarına yapılan yatırımların tamamına yakını yurt dışına gitmekte iken HES yatırımlarının %90’nına yakını yurt içi yatırımdır. Bir rüzgar tribününün maliyeti 5 milyon doları bulabilmekte ve bu maliyetin %98’i yurtdışına gitmektedir. Bir rüzgar tribünü, maliyetini 8 yılda amorti edebilmektedir.

– Ayrıca HES’ler ile enerjiyi depolayarak talebe bağlı üretim yapma imkanına sahiptir. Rüzgar Enerjisi Santrali (RES) ve Güneş Enerjisi Santrallerinde (GES) ise talebe bağlı üretim yapmak mümkün değildir.

– HES’lerin Faydaları:
• Yurtdışı enerji bağımlılığı azaltması, enerji çeşitliliği ve arz güvenliğini sağlaması,
• Yakıt masrafı olmadığından en ucuz enerji kaynağı olması,
• Yerli kaynak ve yenilenebilir olması,
• Temiz ve çevreyle uyumlu enerji kaynağı
• Enerji depolamaya imkan sağlaması
• Taşkın riskini ve erozyonu önemli ölçüde azaltması,
• İçme suyu ve sulama maksadıyla kullanılabilmesi,
• Balıkçılık ve su ürünleri yetiştirilmesine imkan sağlaması,
• Rekreasyon alanı sağlaması,
• Elektrik fiyatlarında sigorta rolü oynaması,
• Yatırımın tamamına yakınının yurt içinde kalması,
• İnşaat ve işletme döneminde istihdama katkı sağlaması,

– Tipik bir 10 megawatlık nehir santrali, yıllık 30 milyon kWh yenilenebilir enerji üretir ve bu da yaklaşık 17.000 ton karbondioksit salınımına engel olur ya da bir başka ifadeyle yaklaşık 3 300 aracın trafikten çekilmesine ya da yılda yaklaşık 1,1 milyon ağacın saldığı temiz havaya eşdeğer katkıda bulunmaktadır.

enerji kaynaklari ve karbondioksit emisyonu

– HES’lere olan itirazlar ve alınan tedbirler:
• Dere yatağında canlı hayatın devamı için gerekli
su miktarının, kesintisiz bir şekilde dere yatağına bırakılması sağlanmaktadır,
• Bu suyun takibi suyun çevrildiği noktada kurulan ve anlık olarak izlenebilen akım gözlem istasyonları yardımıyla takip edilmektedir,
• Deredeki son 10 yıllık ortalama akımın en az %10’u olacak şekilde belirlenen su miktarı ile çoğu havzada, yaz aylarında gelen suyun tamamı dereye bırakılmaktadır,
• HES projelerinde iddia edildiği gibi çok sayıda ağaç kesilmemektedir,
• Türkiye genelinde HES’ler için ormanlardan 25.061 hektar alanda bedelli olarak izin verilmiştir.
• Bu alan toplam orman alanımızın binde 1’inden daha az bir alana tekabül etmektedir.

– HES’lerden kaynaklanan sorunlar olduğunda lütfen DSİ’yi bilgilendiriniz. Konuyla ilgili olarak Hidroelektrik Enerji Dairesi Başkanı R.Serkan KARAKUŞ’a 0 312 341 33 82 nolu telefondan veya rserkan@dsi.gov.tr e-posta adresinden  ulaşılabilir.

SÖYLEŞİDEN KARELER:

20150818_19262720150818_192408 20150818_195202 20150818_19520920150818_19521720150818_192242 20150818_195239

sahipkiran Hakkında

Sahipkıran; 1 Aralık 2012 tarihinde kurulmuş, Ankara merkezli bir Stratejik Araştırmalar Merkezidir. Merkezimiz; a) Türkiye Cumhuriyeti’nin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü savunan; ülkemizin her alanda daha ileri gitmesi ve milletimizin daha müreffeh bir hayata kavuşması için elinden geldiği ölçüde katkı sağlamak isteyen her görüş ve inanıştan insanı bir araya getirmek, b) Ülke sorunları, yerel sorunlar ve yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın sorunlarına yönelik araştırma ve incelemeler yaparak, bu sorunlara çözüm önerileri üretmek, bu önerileri yayınlamak, c) Tespit edilen sorunların çözümüne yönelik ulusal veya uluslararası projeler yürütmek veya yürütülen projelere katılmak, ç) Tespit edilen sorunlar ve çözüm önerilerimize ilişkin seminer ve konferanslar düzenleyerek, vatandaşlarımızı bilinçlendirmek, amacıyla kurulmuştur.

Yorumlar (1)

  1. mükemmel bir değerlendirme

Yorum Ekleyebilirsiniz


%d blogcu bunu beğendi: