Twitter Facebook Linkedin Youtube

AKARYAKIT VERGİLERİ AZALTILABİLİR Mİ?

Salih Gürhan OSMANCA

Salih Gürhan OSMANCA

Bu çalışmada; mevcut durumda Türkiye’de akaryakıta uygulanan vergi oranlarının azaltılıp azaltılamayacağı incelenmiştir.

Vergiler, tüm dünyada vatandaşlara iyi bir kamu hizmeti sunabilmek için alınan finansman kaynağıdır. Vergiler alınırken adaletin tesis edilmesi, ödeme gücünün göz önünde bulundurulması, herkesten gelirine göre vergi alınması gerekmektedir.

Adalet tesisi açısından bakıldığında, Türkiye’de gelir dağılımına göre akaryakıttan alınan vergilerin tartışmaya açık olduğu görülmektedir. Zira akaryakıtı dünyada en pahalı tüketen toplumlardan biriyiz. Bu pahalılığın sebeplerinden biri, akaryakıtı ithal ediyor oluşumuzun yanında, akaryakıttan alınan yüksek vergilerdir.

Akaryakıtın vergilendirilmesi, tüketim üzerinden alınan dolaylı vergiler şeklinde gerçekleşmektedir. Bu vergiler, zengin-fakir ayrımı yapılmadan alındığından dolayı, adalet kavramını zedelemektedir. 2013 yılına bakıldığında, toplanan 347.982 milyon TL verginin 240 milyon TL’si, dolaylı vergilerden oluşmuştur. Görüldüğü gibi alınan vergilerin yaklaşık %69’u, dolaylı vergilerdir.

Akaryakıttan iki tür vergi alınmaktadır: KDV ve ÖTV. 95 oktan kurşunsuz benzinin litre fiyatı, 5.08 TL’dir ve bunun 2.94 TL’si vergiye gitmektedir. Yani benzinin litresi, gerçekte 2.14 TL’dir. Görüldüğü gibi ürünün vergisi, kendi değerinden yüksektir. Bir de olaya rafineri çıkış fiyatı ve vergilendirmeden sonraki satış fiyatı açısından bakacak olursak; motorin, rafineriden 1.657 TL fiyatla çıkıyor, bunun üzerine 1.305 TL ÖTV, sonra 2.06 krş EPDK katkı payı ekleniyor, daha sonra 53.3 krş KDV ekleniyor. 1.657 TL fiyatla çıkan motorin 3.52 TL oluyor ve motorin fiyatı, satış noktalarında eklenen kar payı ile yaklaşık 4 TL’yi buluyor. Aradaki farkın 2.343 TL olduğunu görüyoruz. Yani bu durumda verginin vergisini ödemekteyiz. Dolaylı vergiler, masraf ve kar eklendikten sonra, motorin fiyatlarında rafineriden çıkış fiyatına göre %106.4 fiyat artışı görülmekte; bu artış, benzin fiyatında ise %71 olmaktadır.

Yapılan analizlere göre Türkiye, benzini en pahalı kullanan ülkelerden bir tanesidir. Bunun sebebinin, açıkça vergiler olduğunu görüyoruz. Yapılan araştırmaya göre; pahalı akaryakıt kullanımında, dünya sıralamasında 5. sıradayız. Türkiye’nin önünde ise Norveç, İtalya, Hollanda, Danimarka bulunmaktadır.

Türkiye’de, bir süre daha benzin fiyatlarının bu şekilde seyretmesi muhtemeldir. Çünkü Türkiye’de benzine uygulanan vergilerin düşürülmesi halinde bu uygulama, önemli olumsuz sonuçlar doğurma ihtimalini beraberinde getirecektir. Bunun nedenlerini 3 başlıkta toplamak mümkündür.

1- İlk neden, vergi oranlarının azaltılmasıyla bu vergilerden elde edilen gelirin azalacak ve bütçe açığının artacak olmasıdır. Akaryakıt gibi, talebin fiyat esnekliğinin çok düşük olduğu mallar, yüksek vergilemeye rağmen tüketimleri sabit kaldığı veya fiyat artış oranına göre çok az düşüş göstereceği için, vergi artışlarından çok etkilenmezler. Fiyat esnekliği düşük olan bu ürünlerde, fiyatın azalması da, tüketimi fiyat azalış oranında artırmazlar. Dolayısıyla, akaryakıt vergilerinin düşürülmesi, bu ürünlerin talebinde yeterli artış sağlamayacağı için, bu ürünlerden elde edilen vergi gelirleri, oldukça düşecektir. Bu da bütçe açığını artıracaktır. Akaryakıtın fiyat esnekliğinin -0.44 civarında olduğu saptanmıştır. Buna göre; fiyatın %10 artması demek, talebin sadece %4.4 düşeceği; aynı şekilde fiyatın %10 düşmesi, talebin sadece %4,4 artacağı anlamına gelmektedir. (Fiyat değişikliği karşısında, tüketicilerin bu değişikliğe karşı satın aldıkları miktarı değiştirmek şeklinde gösterdikleri tepkinin şiddeti (ya da duyarlılık derecesi), talebin fiyat esnekliği ile ölçülür ki buna, kısaca talep esnekliği de denir. Bu esneklik bir katsayı ile ifade edilir. Talebin fiyat esneklik katsayısı, fiyattaki küçük bir değişme karşısında; talep edilen miktardaki yüzde değişmenin, fiyattaki yüzde değişmeye oranına eşittir. Oran 1’den büyükse talep esnektir, küçükse değildir.)

2- Vergi oranlarının düşürülmesiyle fiyatta azalış olduğunda, her ne kadar fiyattaki azalışla aynı oranda talep artışı olmayacak olsa da, talepte yine de artış yaşanacaktır. Ucuz akaryakıt, insanları toplu taşıma araçlarından ziyade kendi özel araçlarını kullanmaya teşvik edecektir. Bu da, ulaşım alanında son 10 yılda gerçekleşen önemli yatırımlara rağmen, ulaşım altyapısını oldukça zorlayacaktır. Vergilerin düşürülmesi halinde karşımıza çıkacak ilk olumsuz sonuç, ucuz akaryakıt nedeniyle trafiğe daha fazla aracın çıkması ve yollarda ciddi bir biçimde trafik sorunu ile karşı karşıya kalınması olacaktır.

3- Üçüncü neden ise, ithalatın artması olacaktır. Zira vergiler düşürüldüğünde, özel araçlarla ulaşım cazip haline gelecek ve otomobili olmayanlar, otomobil satın almaya başlayacaklardır. Türkiye, otomobil üretmeyen bir ülke olduğu için, tüketiciler otomobil üreten ülkelere yönelecektir. Bu şekilde ithalat artacaktır. İthalatın artması da, beraberinde daha çok dış borç yükü getirecektir.

Yukarıda açıklanan nedenlerle (bütçe açığının artacak olması, ulaşım altyapısının hala yetersiz olması ve ithalatın artacak olması nedenleriyle) Türkiye’de benzin fiyatlarına uygulanan vergilerin yüksek olması, sayılan nedenler ortadan kaldırılmadıkça, makul bir politika gibi gözükmektedir. Ancak daha önce de ifade edildiği gibi, hem akaryakıt hem de diğer ürün ve hizmetler üzerinden alınan KDV ve ÖTV gibi dolaylı vergiler, zenginden de fakirden de aynı oranda alındığı için, adil bir uygulama olmamaktadır. Bunun için, başta akaryakıta uygulananlar olmak üzere, tüm dolaylı vergilerin azaltılması ve mümkün olanların kaldırılması için gerekli tüm alanlarda politikalar geliştirilmelidir.

.

Salih Gürhan OSMANCA

SASAM Stajyeri – Gazi Üniversitesi İktisat Bölümü öğrencisi

Yazarın diğer yazıları için tıklayınız.

Sahipkıran AKADEMİ kategorisinde yayınlanan diğer yazılar için tıklayınız.

KAYNAKÇA

www.epdk.gov.tr

file.setav.org/Files/Pdf/20141107181703_79-perspektif.pdf

Petrol Fırtınası/Raif KARADAĞ (7.baskı)

www.bloomberght.com

http://www.enerji.gov.tr

Yedikıta Dergisi Ağustos 2014 (72.sayı)

Türkiye’de Petrol Kime Saklanıyor/Hakan Yılmaz ÇEBİ (1.baskı)

http://enerjienstitusu.com/

Sahipkıran Akademi Hakkında

Sahipkıran AKADEMİ; üniversite öğrencilerine çalışmalarını yayınlayabilecekleri bir platform sağlamak ve öğrencilerin kendilerini geliştirmelerine katkı sağlamak üzere, Merkezimiz çatısı altında yeni oluşturulmuş bir yapıdır. “Türkiye’nin geleceğinin mimarları, Sahipkıran’da buluşuyor!” sloganı ile gayretli ve üretken üniversitelileri, çalışmalarını bu platformda paylaşmaya ve SASAM’ın etkinliklerine katılmaya davet ediyoruz. Sahipkıran AKADEMİ üyeliği, tamamen gönüllülük esasına dayanmaktadır. Üye olan öğrenciler, istedikleri zaman üyelikten çıkabilmektedirler. Üye olmak veya üyelikten çıkmak için bilgi@sahipkiran.org adresine, talebinize ilişkin e-posta göndermeniz yeterlidir. Talebiniz, en geç 3 iş günü içinde sonuçlandırılacaktır.

Yorumlar (1)

  1. Atilla dedi ki:

    İstenirse tabiki azaltılabilir.. Çünkü su anda Kırgızistan’dayım ve 92 oktan benzin 38 som. Yani 0.63 dolara satılıyor.. İçinde vergilerde dahil..

Yorum Ekleyebilirsiniz


%d blogcu bunu beğendi: