Twitter Facebook Linkedin Youtube

“BİLGİ TEKNOLOJİLERİNİN GELECEĞİ, KONUMSAL BİLGİNİN ÖNEMİ VE DİJİTAL HARİTALAMA” KONULU SÖYLEŞİMİZ GERÇEKLEŞTİ

Merkezimizce düzenlenen eğitim ve söyleşi programlarının onuncusu; 17 Şubat Salı akşamı, Google Maps için Türkiye haritalarını üreten ve ülkemizin önde gelen bilişim firmalarından olan Başarsoft’un kurucu ortağı Sayın Ahmet DABANLI’nın “Bilgi Teknolojilerinin Geleceği, Konumsal Bilginin Önemi ve Dijital Haritalama” konulu sunumuyla gerçekleşti.

Sayın DABANLI ile söyleşiden bazı notları ve kareleri, okuyucularımızın istifadesi için aşağıda sunuyor, Sayın DABANLI’ya davetimizi kabul ettiği için teşekkürlerimizi iletiyoruz.

SÖYLEŞİDEN BAZI NOTLAR

– Bilgi teknolojilerinin neredeyse bütün alanlarla ilişkisi var. Dijital haritalama ve bilgi sistemleri konusu, çok önemli. Dünyadaki bilgilerin %80’i bir adresle ilgilidir. Birçok bilginin doğrulaması, harita üzerinden yapılmaktadır. Harita olmadan, birçok sistem eksik ve yetersiz kalır.

– Dünyanın etrafında dolaşan 24 GPS uydusu var. Bunlardan (dünyanın şekli nedeniyle) aynı anda en fazla 12’sine, ortalama ise 8-10 tanesine ulaşılabilir. Bunlar, x-y-z kodlarını tespit etme esasıyla konum belirliyorlar. Konuma dayalı bilginin getirdiği avantajlardan dolayı sektör hızla büyümektedir. Ülke olarak sektöre geç girmenin ya da teknolojiye geç adapte olmanın avantajlarını kullanabilmeliyiz.

– Türkiye’nin tüm mezunları kadar, Hindistan sadece bilgisayar mühendisi mezun ediyor ama bir Türk’ün yapabileceğini yüz Hintli yapamayabiliyor.

– AR-GE kültürümüz zayıf. Mükemmelleşme, deneme-yanılma yoluyla sağlanabilir. İnsanımıza uygun modeller ve stratejiler geliştirmeliyiz. Standartlara uymak, insanımız için zordur. Kolaycılığa kaçabiliyoruz. Hızlı iş yapabilmemizin avantajları var, bunları kullanabilmeliyiz. Bizi dört gözle bekleyen milletler var ve onların umuduyuz.

– Konuma dayalı veriler, gittikçe önem kazanıyor. Milyonlarca insan, akıllı telefonlardan sinyal gönderiyor. Bir AVM’nin içindeki pozisyonu ya da önünden geçilen benzinliği algılamaya dönük çalışmalar yapılıyor.

– Teknoloji, hızlı bir şekilde robotlaşmaya gidiyor ( M to M, makinenin makineyle konuşması). Bu gidişle, sonunda teknoloji kendisini yok edecek. Dünya, binlerce yıldır hemen hemen aynı teknolojik seviyeyle devam etmiş (tarım toplumu, sanayi toplumu) ama son 50-60 yılda çok hızlı teknolojik ilerleme var (bilgi toplumu).

– Google ve Facebook şirketlerinin arkasında ciddi maddi güç vardı. Türkiye’de de devlet, iyi fikirleri desekliyor, melek yatırımcılık kavramı gelişiyor.

– Google, rakiplerini ve elinde veri bankası olan firmaları satın alma yoluna gidiyor.

– Teknoloji, bazı alanlarda hayatı kolaylaştırsa da, vasıfsız ya da düşük vasıflı insanları işsiz bırakıyor. Teknolojinin getirdiği ciddi dezavantajlar var. Her yerin dinlenebilir olması, ya da sürekli yoğun radyasyona maruz kalmak gibi.

– Dünyada trilyonlarca gigabyte, terrabyte, exabyte… veri üretiliyor. Datalar yılda %40-50 artıyor. Bu veri, masanın üstünde duruyor ama dokunulabilir değil. Hala insana ihtiyaç var. Verileri değerlendirecek, süzecek, işleyecek, kullanacak olan insan. o kadar çok bilgi arasında sadece %5’i değerli bilgidir. Bu %5’e ulaşmak için %100’ü okurken bilgi zehirlenmesi oluşabilir.

– Bilişim yönetim sistemleri, geleceğin mesleklerinden birisidir. İnsanlar doğumdan ölüme kadar e-devlet sistemleri sayesinde dijital ortama kaydedilmektedir. İnsanlar sosyal medya aracılığıyla, kendi rızalarıyla, kendi özel alanlarıyla ilgili sürekli açık istihbarat bilgileri yayınlıyor. Toplumların teknolojiyi hazmetme süresi var.

– GPS sinyali yayan cihazlar, pille çalışmaktadır. Deri altına yerleştirilen çipler gibi pasif sistemler, sinyal yayamaz ancak gelen sinyale cevap verebilir. Bugünkü GPS teknolojileri çok kabadır, bu teknoloji geliştirilecektir ancak bu durum elektronik köleliğe yol açabilir.

– Siber güvenlik konularında etkimiz ve bilincimiz yetersiz. (Emniyet’te siber suçlarla alakalı birim var. BTK, MİT ve Askeri istihbaratta çalışmalar var.) Son olaylarda güvenlik stratejileri anlamında ülke kendi kendine büyük zararlar verdi.

– Göktürk uydusu, teknolojinin gerisinde kalsa da böyle teknolojilerin uygulanması faydalıdır. Google haritalarında puslu yerler var. 300 mt yakınında görüntü alınmaması gereken yerler var. Google’ın haritalarla ilgili kısmı “tr” ile bitmiyor yani Türkiye’nin mevzuatına tabi değil. Rica ile bazı alanlar kapattırılabiliyor ama bu çözüm değil. Örneğin ABD için mahrem olan yerler, Hint veya Rus uyduları tarafından görüntülenebilir.

– Yazıcıoğlu Cinayeti: GSM operatörlerinin antenlerinden alınan sinyalin kalitesinden konum belirlenebilir. Yazıcıoğlu kazasında da, tespit edilen konum, ilgili kurumca yetkililere bildirilmiş. Kaza saat 16 sularında olmuş, 17 civarında “bulundular, hastanedeler” diye haberler çıkmış, 19 civarında bulundukları yerle alakalı kesin hesap yapılmış. Ancak aramalar maalesef belirlenen yerde değil, başka yerde yapılmış. Kaza mahalline günler sonra köylüler ulaşmış. Kaza mahalline ilk ulaşan resmi ekibin, belli gruptan olma ihtimali dillendiriliyordu o günlerde. İlk başlangıçta ihtimal verilmeyen ve komplo denilen teoriler, bugünkü verilerle bakıldığında gerçek olabilir. Bugünkü verilerle bakınca bazı taşlar daha iyi yerine oturmaktadır.

– GPS sinyalleri engellenebilir. Hassasiyet karıştırılabilir (200 mt’den 4-5 mt’ye kadar) Isparta’da Fizikçilerin öldüğü uçak kazasında GPS sinyalleriyle oynanmış olabilir. Uçakların dışarıdan alınması bir milli güvenlik açığıdır. Kaza gibi görünen bazı hadiselerin arka arkaya gelmesi tesadüf olmayabilir.

SÖYLEŞİDEN KARELER

SAM_5115

SAM_5114SAM_510420150217_18552220150217_18552920150217_210242

sahipkiran Hakkında

Sahipkıran; 1 Aralık 2012 tarihinde kurulmuş, Ankara merkezli bir Stratejik Araştırmalar Merkezidir. Merkezimiz; a) Türkiye Cumhuriyeti’nin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü savunan; ülkemizin her alanda daha ileri gitmesi ve milletimizin daha müreffeh bir hayata kavuşması için elinden geldiği ölçüde katkı sağlamak isteyen her görüş ve inanıştan insanı bir araya getirmek, b) Ülke sorunları, yerel sorunlar ve yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın sorunlarına yönelik araştırma ve incelemeler yaparak, bu sorunlara çözüm önerileri üretmek, bu önerileri yayınlamak, c) Tespit edilen sorunların çözümüne yönelik ulusal veya uluslararası projeler yürütmek veya yürütülen projelere katılmak, ç) Tespit edilen sorunlar ve çözüm önerilerimize ilişkin seminer ve konferanslar düzenleyerek, vatandaşlarımızı bilinçlendirmek, amacıyla kurulmuştur.

Yorum Ekleyebilirsiniz


%d blogcu bunu beğendi: