Twitter Facebook Linkedin Youtube

TARIMSAL FAALİYETLERDE YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARININ KULLANIMI

ebuzer

Ebuzer VİCDAN

Ülkelerin politikalarını ve stratejik hamlelerini belirlemede önemli rol oynayan 2 temel tüketim maddesi bulunmaktadır; Bunlardan biri fosil yakıtlar diğeri ise gıda üretimi yapılan mamul maddeler ve gıda tüketim maddeleridir. Dünyadaki hububat ve tarımsal ürün fiyatlarının üretim maliyetleri, üretimde harcanan enerjinin cinsi ve miktarıyla doğrudan ilgilidir. Sınırlı olan enerji kaynakları kullanılarak üretilen tarımsal ürünler; yakıt ve işçilik maliyetlerini arttırmakta, böylece gıda fiyatlarında yükselişe neden olmaktadır.

Tarımdaki teknolojik gelişmelerle birlikte artan yenilenebilir enerji kullanımı ürün verimliliğini artırırken çevreye duyarlı üretim yöntemlerinin de gelişmesine imkân tanımaktadır. Tarımsal ürünlerde girdi verimliliğini de arttıran bu gelişme, kaynakların etkin kullanılması yönünde de önemli bir fırsat sunmaktadır Ancak yenilenebilir enerji kaynaklarında kırsal bölgelerde yararlanılabilmesi, ilave bir yatırım gerektirmektedir. Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde gelir ve sosyal refah düzeyi zaten oldukça düşük olan kırsal nüfusun bu yatırımları gerçekleştirebilmesi ancak hükümetin desteğiyle mümkün olabilmektedir. Yenilenebilir enerji kullanımının sadece piyasa mekanizması içinde ekonomik açıdan ele alınabilecek herhangi bir üretim olmayışı, başta sürdürülebilir kalkınma olmak üzere ulusal ve küresel ölçekte pek çok stratejik yönelimin bir parçası olması, yeterli yatırımın yapılmasını teminen tarımsal faaliyetlerin çeşitli teşvik mekanizmaları ile desteklenmesi ihtiyacını ortaya çıkarmaktadır. Maliyetin yanı sıra yeşil enerjinin hayata geçirilerek doğadaki dengenin korunması da, bahsedilen tarımsal faaliyetlerde yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanılmasını daha da önemli hale getirmektedir. Günümüzde hemen tüm ülkeler küresel ısınmayla mücadele etmekte; enerji açıklarını kapatmak, çevre problemlerini çözmek ve sürdürülebilir kalkınma sağlamak için yenilenebilir enerji kaynaklarına daha fazla yönelmeye başlamıştır.[1]

2005 yılında dünyada 55 ülke bu konuya eğilirken, 2010 itibariyle 100’den fazla ülke yenilenebilir enerjiye ilişkin birtakım hedefler belirlemiş ve bazı politikalar geliştirmişlerdir. Amerika, Japonya, İskoçya ve Danimarka’nın da içinde bulunduğu 10 ülke bazı sektörlerde yenilenebilir enerjinin payını %100 olarak hedeflemektedir. [2] Dünya çapında, hükümetlerin yenilenebilir enerjiye verdikleri destek 2007 yılında 41 milyar dolar ve 2008 yılında 44 milyar dolar iken, 2009 yılında bu tutar 57 milyar dolar seviyelerine ulaşmıştır. [3] Yalnızca Asya Kalkınma Bankası, 2010 yılının sonunda kırsal yenilenebilir enerji gelişim projesiyle (Rural Renewable Energy Development Project), kırsal nüfusun elektriğe ulaşması ve bölgede temiz enerji kullanımının yaygınlaştırılması için Güney Asya’daki Butan Bölgesine 21 milyon dolar destek sağlamıştır.[2]

Tarımsal faaliyetlerde kullanılabilecek yenilenebilir enerji kaynaklarını (YEK) 4 başlıkta değerlendirebiliriz:

1-Tarımsal faaliyetlerde güneş enerjisi kullanımı

Uzun yıllara ait meteorolojik gözlemlerin ortalaması alınarak bulunan Türkiye’nin yıllık güneşlenme süresi 2640 saat olup (günlük toplam 7,2 saat), maksimum değer 362 saat ile Temmuz ayında ve minimum değer 98 saat ile aralık ayında gerçekleşmektedir. Ortalama toplam ışınım şiddeti 1311 kWh/m²-yıl (günlük toplam 3,6 kWh/m²) olduğu tespit edilmiştir.[4]

Ancak Türkiye’de bu güneş enerjisi potansiyelinden sadece sıcak su eldesinde etkin bir biçimde faydalanılmaktadır. Türkiye güneş enerjisinden sıcak su eldesinde dünya genelinde üçüncü sırada yer almaktadır. İlk sırada 105 GWth ile Çin, ikinci sırada 8,3 GWth ile Avrupa Birliği ülkelerinin tamamı ve üçüncü sırada 7,5 GWth ile Türkiye yer almaktadır. Güneş enerjisinden sıcak su üretiminde dünya geneli toplam değer ise 149 GWth’ dir. [5]

Son zamanlarda şebekeden ayrık olarak güneş enerjisi gibi yenilenebilir enerji kaynakları soğutma ve ısıtmanın yanında elektrik üretiminde de kullanılan birer alternatif enerji kaynaklarıdır. Bu kaynakların tarımdan sanayiye ve güncel yaşantının her anında kullanım imkânı vardır. Hayatımızın vazgeçilmezi olan elektrik enerjisinin bu kaynaklardan üretilmesi geleneksel kaynaklara bağımlılığı azaltacaktır. Bu bağımlılığın azaltılmasından öte, zor şartlar altında çalışılabilmesine ve şebeke enerjisinden uzak bölgelere enerjinin götürülmesine olanak sağlayacaktır. [6]

Güneş enerjisi üç yolla kullanılmaktadır:

1- Pasif Isı: Güneş’ten Dünya’ya doğal olarak ulaşan ısıdır. Pasif ısının bina tasarımında dikkate alınması ilave ısı ihtiyacını azaltır.

2- Güneş Termal: Güneş ısısının su ısıtmada kullanıldığı durumdur.

3- Elektrik Üretimi: Fotovoltaik (PV) Piller ve Odaklanmış (Yoğunlaştırıcı) Güneş Enerjisi (CSP) Santralleri kullanarak mümkündür.

Güneş enerjisi teknolojileri yöntem, malzeme ve teknolojik düzey olarak farklılıklar göstermekte olup iki ana grup altında incelenebilir:

1- Fotovoltaik Güneş Teknolojisi

2- Isıl Güneş Teknolojileri

Tarımsal sulamada artan yakıt giderlerinin çiftçinin kazancını oldukça düşürdüğü bilinmektedir. Bu olumsuz durumu ortadan kaldırabilmek için fotovoltaik teknoloji ile tarımsal sulamanın uygulamalarının çiftçilere tanıtılması ve yaygınlaştırılması gerekmektedir. Bunun için güneş enerjisi ile sulamanın mutlaka teşvik kapsamında olması gerekmektedir. Fotovoltaik teknoloji ile tarımsal sulama sistemlerinin kabiliyetleri, düzenlenecek eğitim ve seminerler ile bölge bölge hatta köy köy gezilerek çiftçilere anlatılmalıdır. Günümüz şartlarında 10 dekar bir meyve bahçesinin (Elma, şeftali, vb.) basınçlı sulama sistemi ile su tasarrufu yapacak biçimde sulanabilmesi için bir yıllık harcanması gereken yakıt miktarına ödenecek tutar yaklaşık 800 – 900 TL civarındadır. Bu değerler oldukça yüksek olup çiftçiyi zor durumda bırakmaktadır. Özellikle son 20 yılda fotovoltaik pompalar otonom sistemlerle uygun olarak çalışabilecek şekilde oldukça yaygınlaşmıştır. [7]

2-Tarımsal faaliyetlerde rüzgâr enerjisi kullanımı

Küçük rüzgâr sistemleri elektrik üretimi, su pompalama veya tahıl öğütme gibi mekanik enerji kullanımında ihtiyaç duyulan pek çok tarımsal sürece hizmet edebilmektedir. Örneğin Amerika’nın kırsal bölgelerinde yaşayan nüfusun yüzde 24’ü, küçük rüzgâr türbinleri vasıtasıyla enerji gereksinimlerini karşılamaktadır. Tarımsal alanlarda her çiftliğe veya yerleşim birimlerine kurulacak rüzgârgülleri aracılığıyla enerji üretim maliyetleri oldukça düşmekte ve iletim hatlarına uzak bölgelerde kurulacak bu tür sistemler her yönüyle ekonomik olmaktadır. [8]

3-Tarımsal faaliyetlerde jeotermal enerji kullanımı

Dünya genelinde tarımsal uygulamalar içerisinde jeotermal enerjiden en yüksek oranda (% 14) sera ısıtma amacıyla yararlanılmaktadır. Balıkçılık ve diğer hayvancılık işletmelerinde jeotermal enerjiden yararlanma oranı % 12’dir. Jeotermal enerji gıda su hacminin azaltılması (dehidratasyon), tahıl kurutma ve mantar kültürü gibi endüstriyel tarım alanlarında da kullanılmaktadır. Avrupa ve Avustralya’nın pek çok bölgesinde tarımsal alanlarda kullanılan jeotermal ısı pompası sistemleri ve Amerika’da toprak içi ızgara sistemiyle ısıtılan sistem sayısının 600,000 ile 800,000 arasında olduğu tahmin edilmektedir.[9]

Enerji İşleri Etüt İdaresi (EİE) Türkiye’deki mevcut jeotermal potansiyelinin çok sayıda tarımsal alanın ısıtılmasına elverişli olduğu, jeotermal kaynaklar ile 500,000 adet kırsal konutun ısıtılması halinde ortalama olarak yılda 1 milyar m³ doğalgaz ithalinin önleneceği ve 400 milyon $ döviz tasarrufu kazancı sağlanacağını ifade etmektedir.(2009)

4.Tarımsal faaliyetlerde biyokütle enerjisi üretimi ve kullanımı

Biokütle, dünyada dördüncü en büyük enerji kaynağını oluşturması yönüyle önemli bir enerji kaynağı konumundadır. Birçok gelişmiş ülke biyoenerjiyi geleceğin temel enerji kaynağı olarak görmektedir. Örneğin; İsveç enerjisinin % 16’sı gibi büyük bir kısmını biokütleden elde etmektedir. Benzer şekilde Avusturya enerjisinin % 13’ünü biokütleden sağlarken, Finlandiya da biokütle enerjisinden önemli ölçüde yararlanmaktadır.[10]

Başta ABD, Brezilya ve Çin gibi pek çok ülke, petrole olan ithal bağımlılıklarını azaltmak ve alternatif kaynaklarla enerji arz güvenliğini sağlamak amacıyla biyoyakıt üretimine ağırlık vermişlerdir. Yine çevresel sorunların önlenmesinde biyoyakıtları bir çare olarak gören AB ülkeleri, biyoyakıt kullanımını küresel ısınma ve iklim değişikliği gibi çevresel sorunların önlenmesi amacıyla artırmaktadırlar. Türkiye’nin de tüketimi yönlendirmede etkili bir yöntem olan vergi oranlarını, enerji kaynaklarının çevre ve ekonomiye etkisi kapsamında belirlemesi büyük önem arz etmektedir. [11]Dünyada biyodizel pazarının büyüklüğü 82,7 milyar dolardır. 38 ülkede biyodizel üretimine destek verilmektedir. Biyoetanol üretimi ise 52 ülkede destek görmektedir.[12]

Güneş, rüzgâr ve biyokütle enerjisi ile jeotermal enerji seracılık uygulamalarında kullanılabilecek yenilenebilir enerji kaynaklarıdır. Ancak, maliyet ve etkinlik açısından kullanımı en uygun kaynak jeotermal enerjidir. Ülkemizdeki jeotermal kaynakların %95’i ısıtmaya uygun sıcaklıkta olup Türkiye’de 30ºC’nin üzerinde sıcaklığa sahip 172 adet jeotermal alan bulunmaktadır.[13] Ancak, Türkiye genelindeki seraların yalnızca %0.47’si jeotermal kaynaklarla ısıtılmaktadır.[14]

Tarım alanlarının iletim ve dağıtım hatlarına uzaklığı, söz konusu hatlardan bağımsız çalışan sistemlere ihtiyaç duyulmasına neden olmaktadır. Tarımsal sulama, enerji tarımı, seracılık, vb. direkt ve dolaylı birçok tarımsal faaliyette yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanılma olanağı bulunmaktadır. Ülke stratejisinin kritik unsurlarından birini oluşturan tarımsal faaliyetlerin, mümkün olduğunca yerli yenilenebilir enerji kaynaklarıyla entegre edilerek sürdürülebilir hale getirilmesi önemli bir gereklilik olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu nedenle; Tarımsal faaliyet girdilerini etkileyen enerji unsurunun, yenilenebilir enerji boyutuyla ele alınması büyük önem arz etmektedir. Böylece; Ülke menfaatlerimiz açısından cari açığa neden olan fosil yakıt kullanımı azaltılmış olunarak, daha çevreci çalışmalara imza atılmış olunacaktır.

.

Ebuzer VİCDAN

Yazarın diğer yazıları için tıklayınız.

______________________________

KAYNAKÇA

1-Korkmaz, Y., Aykanat, S. ve Çil, A. 2012. Organik Atıklardan Biyogaz ve Enerji Üretimi, SAÜ Fen Edebiyat Dergisi (2012-1), ss. 489-497, http://www.fed.sakarya.edu.tr/arsiv/yayinlenmis_dergiler /2012_1/makale_44.pdf [Erişim tarihi:29.01.2015]

2-REN21, 2010. Renewables 2010 Global Status Report, Revised edition as of September 2010, Paris: REN21 [http://www.ren21.net]

3-Deloitte, 2011. Yenilenebilir Enerji Politikaları ve Beklentiler, Enerji ve Doğal Kaynaklar Endüstrisi Raporu.

4-EİE, 2012. Yenilenebilir Enerji, Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı, Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü, [http://www.eie.gov.tr/yenilenebilir.asp]

5- 2012. Renewables 2012 Global Status Report, Revised edition as of September 2010, Paris: REN21 [http://www.ren21.net]

6- BP Statistical Review of World Energy, June 2007, http://www.bp.com

7-Bouzidi, B., Haddadi, M., Belmokhtar, O., “Assessment of a Photovoltaic Pumping System in the Areas of the Algerian Sahara”, Renewable and Sustainable Energy Reviews, 13, 879–886, 2009.

8-NREL (National Renewable Energy Laboratory). 2004. Wind power: Today and tomorrow. http://www.nrel.gov/docs/fy04osti/34915.pdf [Erişim: 16.10.2012].

9-Fischer, J. R., Finnell, J. A. and Lavoie, B. D., 2006. Renewable Energy in Agriculture: Back to the Future?, Choices, 21(1) 1st Quarter 2006, http://www.choicesmagazine.org/20061/biofuels/2006- 1-05.htm
[Erişim: 16.10.2012]

10- Kapluhan, Erol “ENERJİ COĞRAFYASI AÇISINDAN BİR İNCELEME: BİYOKÜTLE ENERJİSİNİN DÜNYADAKİ VE TÜRKİYE’DEKİ KULLANIM DURUMU” Marmara Coğrafya Dergisi Sayı: 30, Temmuz – 2014, S.97-125],

https://www.academia.edu/12041932/ENERJI_COG_RAFYASI_AC_ISINDAN_BI_R_INCELEME_BIYOKU_TLE_ENERJ%C4%B0S%C4%B0N%C4%B0N_DU_NYADAK%C4%B0_VE_TU_RK%C4%B0YEDEK%C4%B0_KULLANIM_DURUMU

11-Karaca,2013 “TÜRKİYE’DE SÜRDÜRÜLEBİLİR TARIM POLİTİKALARI: TARIM SEKTÖRÜNDE ATIL VE YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ” http://journal.tarekoder.org/archive/2013/2013_01_01.pdf
[Erişim tarihi: 29.01.2015]

12- Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi (DEK-TMK), (Aralık 2012). “Enerji Raporu 2012”,
http://www.dektmk.org.tr/upresimler/enerjirapor2012.pdf
[Erişim tarihi: 03.03.2014]

13- Kendirli, B., ve Çakmak, B., 2009. Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Sera Isıtmasında Kullanımı. Ankara Üniversitesi Çevre Bilimleri Dergisi. 2(1):95–103.

14- GEKA, 2012. Jeotermal Enerjinin Seracılıkta Kullanımının Önündeki Engellerin Tespiti Projesi Araştırma Raporu, Güney Ege Kalkınma Ajansı Ülkelerin politikalarını ve stratejik hamlelerini belirlemede önemli rol oynayan 2 temel tüketim maddesi bulunmaktadır; Bunlardan biri fosil yakıtlar, diğeri ise tarımsal faaliyetler sonucunda elde edilen gıda maddeleridir. Dünyadaki hububat ve tarımsal ürün fiyatlarının üretim maliyetleri; üretimde harcanan enerjinin cinsi ve miktarıyla doğrudan ilgilidir. Kıt olan enerji kaynakları kullanılarak üretilen tarımsal ürünler; yakıt ve işçilik maliyetlerini arttırmakta, böylece gıda fiyatlarında yükselişe neden olmaktadır.

 

Ebuzer Vicdan Hakkında

Ebuzer VİCDAN: (Ankara) 1988 Ankara doğumludur. Celal Bayar Üniversitesi (Alaşehir M.Y.O) Tarımsal Laboratuvar (2008) ve Anadolu Üniversitesi İşletme Bölümlerinden (2012) mezun oldu. Halen Türk Hava Kurumu Üniversitesi’nde İşletme Bölümünde (MBA) yüksek lisans eğitimine devam etmektedir. Temel düzeyde Arapça ve İngilizce, Orta düzeyde Osmanlıca bilmektedir. Tarımsal konular hakkında araştırma ve çalışmalar yapmaktadır. ISO 22000:2005 Gıda Güvenliği, Organik Tarım, Global G.A.P (Good Agricultural Practices - İyi Tarım Uygulamaları) konularında eğitimlere katılmıştır.

Yorum Ekleyebilirsiniz


%d blogcu bunu beğendi: