SASAM tarafından iki haftada bir düzenlenen eğitim ve söyleşi programlarının üçüncüsü; 25.11.2014 Salı günü Merkezimizin ana hizmet binasında gerçekleştirildi.
Bu haftaki programda konuşmacı olan SASAM Başkan Yardımcısı H.Cesurhan TAŞ, genel olarak kalkınma kavramı, kalkınmanın iktisadi büyüme ile olan ilişkisi, ulusal kalkınma ve bölgesel kalkınma üzerine çeşitli teorik bilgiler verdikten sonra; bizzat aktif görev aldığı kalkınma ajanslarının kuruluş süreci, kalkınma ajanslarının yapısı, çalışma usulleri, bölgesel kalkınmaya olan katkıları ve uygulama sonuçlarını, tecrübeleri ışığında anlattı.
Teknolojik gelişmelerin yönetim olgusuna ilişkin teorilerde yarattığı köklü değişime sahne olan günümüzde, kamu yönetimi anlayışının da, paralel çizgide kendi teorik evrim sürecini yaşadığını belirten Sayın TAŞ, içerisinden geçmekte olduğumuz süreçte Türk kamu yönetiminde büyük değişiklikler yaşandığını, Avrupa Birliğine uyum süreci, küresel gelişmeler, uluslararası anlaşma ve sözleşmelerin önümüze getirdiği şartlar gibi bir takım faktörlerin Türkiye’yi yeniden yapılanmaya ve dönüşmeye zorladığını ifade etti.
Kalkınma Ajanslarının bir ihtiyaçtan doğduğunu dile getiren TAŞ “Avrupa Birliği’ne giriş sürecinde Türkiye, bölgesel gelişmeyi ve kalkınmayı gerçekleştirebilmek, AB’nin üye devletlere kullandırdığı teşvik fonlarından yararlanmak ve bölgesel politikalarını AB’ye uyumlaştırmak için kalkınma ajanslarının oluşturulması gibi yeni bir yapılanmanın içine girmiştir. Kalkınma Ajansları, AB bölgesel politikalarında aracı kurumlar değil, bölgesel kalkınmanın ana kurumlarından biridir. Bu durum, yerindenlik (subsidiarite) kavramıyla da ilkeselleşmiştir. Kalkınma ajanslarının, kurulu oldukları bölgelerde en üst karar ve uygulama kurumları olarak tasarlandıkları anlaşılmaktadır. Anayasada ve ilgili kanunlarda açıkça bölge teşkilatı olarak tanımlanmasalar da, kullandıkları kaynaklar ve yetkiler bakımından bölge valiliğinin bile üstünde bir konuma sahip görünmektedirler. Kalkınma kurulu şeklindeki danışma organı, yönetim kurulu şeklindeki yürütme organı, genel sekreterlik şeklindeki yönetim biriminin varlığı, eyalet yönetimine benzer bir yapılanma için de zemin oluşturabilecek yapılardır. Kalkınma kurulu, mevcut haliyle karar organı olmasa da, karar alma yetkisine sahiptir. Üstelik esas itibariyle danışma organı olan kalkınma kurulunun sahip olduğu yetkiler, onun klasik bir danışma organını aşan bir nitelikte olduğunu gösteren önemli yetkilerdir. Bölgedeki sivil toplum örgütlerinin ajans yönetime etkin olarak katılmasını sağlayan kalkınma kurullarının, fiilen küçük bir yasama organı görevi ve işlevi gördüğü anlaşılmaktadır. Yerel ve bölgesel aktörlerin hâkim olduğu, harcama yetkisi ve gücü yüksek, bağımsız kararlar alabilen kalkınma ajansı yönetim kurulunun, bölgesel hükümet olarak tanımlanmasa da bölgesel hükümet benzeri bir yapı olduğu söylenebilir. Kalkınma ajansları, özerkliğin temel şartlarından olan, kesin karar alma yetkisi, organların bağımsızlığı ve parasal olanakların bulunması şartlarını taşımaktadırlar. İlgili mevzuatta açıkça yazılmasa da, uygulamada özerk bir bölgesel yapılanmaya gidildiği anlaşılmaktadır. Kalkınma ajanslarının kurulduğu illerin gruplaması, istatistikî olmakla birlikte, beylikler dönemi Anadolu coğrafyasının durumunu hatırlatan bir bölünmeyi göstermektedir.” ifadelerini kullandı.