Twitter Facebook Linkedin Youtube

FRANSA’DA NELER OLUYOR?

Fransa, haftalardır grev ve protestolara sahne oluyor. Protesto eylemlerinde, çalışma yasasının değiştirilmesine savaş açan sendikalar ile hükümet arasındaki anlaşmazlık önemli rol oynuyor. Hükümet, istihdamı arttırma umuduyla çalışma yasalarını esnekleştirmek isterken, sendikalar haftalık mesainin uzatılmasından ve işten çıkarmanın kolaylaştırılmasından endişe ediyor.

Tüm grev ve protestolara rağmen Fransız Hükümetinin parlamento onayı olmadan özel yetki ile çalışma yasasını değiştirmeye çalışmasının nedeni ise; Fransa’nın uluslararası istihdam piyasası esnekliğine dayalı rekabet endeksinde 127’nci sırada yer alması… Altyapı ve internet erişimi gibi faktörler de dikkate alındığında rekabet endeksinde 22’nciliğe yükselse de, bu sıra Avrupa Birliği’nin ikinci büyük ekonomisini barındıran Fransa’ya yakışmıyor. Durumunu düzeltmediği takdirde Fransa’nın borçları artmaya devam edecek ve bütün AB bundan olumsuz etkilenecek. Fransa’nın en büyük dezavantajı istihdam piyasasının esnek olmaması… Ekonomistler, Fransa’nın yeniden AB ekonomisine canlılık kazandırabilmesi için bunun değişmesi gerektiğini söylüyorlar. Bu nedenle hükümet de, gerektiğinde parlamentonun onayını da almadan reformları hayata geçirmeye çalışıyor.

Çalışma Bakanı Myriam El Khomri’nin imzasını taşıdığı için ‘Khomri Yasası’ da denen ve istihdam piyasasının esnek hale gelmesini amaçlayan yasa tasarısının en tartışmalı maddesi, reform yasasının 2’inci maddesi.  Peki, yasalaştığı takdirde 2’inci madde ne anlama gelecek? Açıklaması biraz zor: Bu madde işletmelere çalışanlarla uzlaşmaya varıp, şimdiye kadar bütün sektör ve branşlar için geçerli olan toplu iş sözleşmesini baypas etme imkânı tanıyor. Sendikalar bu maddenin güçlerini erozyona uğratmasından ve fazla mesai zammının makaslanmasından endişe ediyor. 2’nci madde işverene 35 saatlik haftalık mesai süresini dolaylı olarak kaldırma yolunu açıyor. 2’nci madde bu gibi uygulamalara sınırlama getirdiği halde sendikaların tepkisine yol açıyor.

fransa_protesto

Çalışma Yasasına ilişkin grev ve protestolar artarak devam ediyor ve bunların 10 Haziran-10 Temmuz tarihleri arasında Fransa’da oynanacak Avrupa Futbol Şampiyonasını etkilemesinden endişe ediliyorken, Fransa Cumhurbaşkanı Hollande bir de Avrupa Şampiyonası sırasında terör eylemleri düzenlenebileceği uyarısında bulundu. Hollande, saldırı tehlikesinin geçmediğini ancak bunun korkuya kapılmayı gerektirmediğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Hollande ‘France Inter’ radyosuna verdiği demeçte, “Terör tehdidi bir süre daha kalacaktır. Ancak, turnuvanın başarıyla nihayete erdirilebilmesi için elden gelen yapılmalıdır” dedi. 13 Kasım 2015’te Paris’te düzenlenen terör saldırılarında 130 kişi ölmüş, Fransa ile Alman futbol milli takımlarının karşılaştığı stada da başarısız saldırı teşebbüsünde bulunulmuştu.

Fransa’da artan protesto ve grevlerin arka planına ilişkin bazı önemli rakamlar ise şöyle;

3,511,100

Fransa’daki işsizlerin sayısı 3,5 milyonu aştı. İşsizlik yüzde 10,3 ile Hollande’nin cumhurbaşkanlığı dönemindeki en yüksek ikinci orana ulaştı. Cumhurbaşkanı yine de işsizliğin hissedilir oranda azaltıldığından söz ediyor. François Hollande seçmene işsizliği yenmeyi vaat etmiş, hatta aksi takdirde ikinci kez cumhurbaşkanlığına adaylığını koymayacağını söylemişti.

Fransız gençleri arasındaki işsizlik ürkütücü boyutlara vardı. Gençlerin yüzde 24’ü çalışacak iş bulamıyor. İşsizliğin artması, büyük şehirlerde protesto gösterilerine yol açtığı için Fransa’nın geleceği açısından iyi bir haber değil. ‘Nuit Debout’ (Gece Ayakta) hareketine katılan gençlerle öğrencilerin ne istedikleri tam olarak bilinmese de, toplumda köklü değişiklik yapmak istedikleri anlaşılıyor.

8

Fransızların yüzde 8’i sendika üyesi ve bu düşük bir oran… Danimarka’da sendikalıların oranı yüzde 66,8’i buluyor. Almanya’da, çalışanların yüzde 18,1’i sendika üyesi.

Bu oran yanıltıcı olabilir. İşyeri temsilciliği seçimlerine çalışanların yüzde 70 ila yüzde 80’i katılıyor. Bu oran sendikalı sayısının az olduğu Fransa’da çalışanların işveren ile yapılan görüşmelerde çıkarlarını savunmadaki kararlılıklarını gösteriyor.

Düsseldorf’taki Sosyal Bilimler Enstitüsü’nün araştırmasına göre 2005 – 2013 yılları arasında Fransa’da 1.000 çalışan başına 132 grevle kaybedilmiş gün düşerken bu sayı Almanya’da 15’te kaldı. Almanya’ya kıyasla daha az üyesi olan Fransız sendikaları taleplerini sokağın baskısıyla kabul ettirmeye çalışıyor.

Fransız sendikaları hükümetin parlamento onayı olmadan özel yetki ile geçirdiği çalışma yasasına ilişkin bölünmüş durumda. Bazıları istihdam piyasası reformunu onaylarken, diğerleri reformlara kesinlikle karşı çıkıyor. İşçi sınıfından güç alan CGT sendikası reform karşıtlarının başında geliyor. CGT reform planlarını çöpe attıracak güce sahip olduğunu kanıtlama iddiasında. Sendika reform karşıtı protesto eylemlerinin yaklaşan Avrupa Futbol Şampiyonası’nı da etkileyecek olmasına önem vermiyor.

14

Yarın seçim olsa Fransızların sadece yüzde 14’ü François Hollande’ı seçerdi.

Yüzde 14 beterin de beteri bir oran. Cumhurbaşkanı şimdiye kadar somut başarı kazanabilmiş değil. Adı sadece yarım kalmış girişimlerle anılıyor. Bu durumu değiştirmek ve başardığını gösterebilmek için her yolu deneyeceği anlaşılıyor. Yine pes ederse siyasi miras hanesi boş kalacak. Çalışma yasası taslağını kapsamlı reform olmaktan çıkaracak derecede sulandırdı. Şimdi tavır alıyor ama sendikaları ikna edemiyor. 10 Haziran’da başlayacak olan Avrupa’nın en büyük futbol şöleninin barış ve şenlik havası içinde geçebilmesi için Fransa’nın problemlerine derhal çözüm bulması kolay olmayacak.

Alıntılar;

1- Max Hofmann, Deutsche Welle Türkçe, “5 Sayıda Fransa” – http://www.dw.com/tr/5-say%C4%B1da-fransa/a-19304125

2- Deutsche Welle Türkçe, “Hollande Terörden Endişeli” – http://www.dw.com/tr/hollande-ter%C3%B6rden-endi%C5%9Feli/a-19308425

sahipkiran Hakkında

Sahipkıran; 1 Aralık 2012 tarihinde kurulmuş, Ankara merkezli bir Stratejik Araştırmalar Merkezidir. Merkezimiz; a) Türkiye Cumhuriyeti’nin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü savunan; ülkemizin her alanda daha ileri gitmesi ve milletimizin daha müreffeh bir hayata kavuşması için elinden geldiği ölçüde katkı sağlamak isteyen her görüş ve inanıştan insanı bir araya getirmek, b) Ülke sorunları, yerel sorunlar ve yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın sorunlarına yönelik araştırma ve incelemeler yaparak, bu sorunlara çözüm önerileri üretmek, bu önerileri yayınlamak, c) Tespit edilen sorunların çözümüne yönelik ulusal veya uluslararası projeler yürütmek veya yürütülen projelere katılmak, ç) Tespit edilen sorunlar ve çözüm önerilerimize ilişkin seminer ve konferanslar düzenleyerek, vatandaşlarımızı bilinçlendirmek, amacıyla kurulmuştur.

Yorum Ekleyebilirsiniz


%d blogcu bunu beğendi: