Twitter Facebook Linkedin Youtube

“OXİ” YA DA “NAİ”; YUNANİSTAN’DAKİ REFERANDUM NE ANLAMA GELİYOR?

Şahin KESKİN

Şahin KESKİN

Yunanistan, Pazar günü AB’nin kurtarma paketinin oylanacağı referanduma gidiyor. Paket onaylansa da onaylanmasa da, Yunanistan’a yeni mali yardım yapılması ve Yunanistan’ın Euroznone’da kalıp kalmamasına ilişkin müzakerelere gidilecek. Fakat bu referandum, Tsipras yönetimi için oldukça farklı bir anlam taşıyor. Eğer sonuç “hayır” olursa, müzakereler sürecinde Yunanistan’ın eli güçlenecek, aksi takdirde yani “evet” sonucu çıkması halinde ise Tsipras hükümeti istifa edecek.

Yunanistan’daki referandum, AB açısından ise farklı sonuçlar doğuracak.  AB açısından “hayır” sonucu;  Eurozone’dan anlaşmalı bir çıkış anlamına geliyor. Peki “evet” sonucu, AB açısından ne anlama gelecektir? Burada tam bir netlik yoktur. AB, bu konuya bir netlik getirmelidir. Aksi takdirde, mevcut kriz aylarca Yunanistan’ı sürüklemeye devam edecek ve bu durumda Yunanistan, “evet” oyu karşısında durmakta olan bir parlamento ile şekillenmeyi sürdürecek ve Syriza Hükümeti, hayır oyu verilmesi gerektiği konusunda haklı bir konuma gelecektir.

Yunanistan’da kemer sıkma politikalarının ve reformun neden başarısız olduğuna gelince;  Atina Hükümeti, uluslararası şeffaflık sıralamasında Gana ve Senegal gibi birçok gelişmemiş ülkenin bile gerisinde kalmıştır. Yolsuzluk, bu ekonomik krizde ya da başarısızlıkta önemli bir rol oynadı ve buna ek olarak ülkenin kaygılarının temel kaynağını oluşturdu. Bu yolsuzluğu; rüşvet ve vergi kaçakçılığı gibi ekonomiyi altüst eden gerilimler takip etti.

Yunanistan’daki Referandumun Portekiz ve İspanya’ya Etkisi

2008 Krizi, sadece Yunanistan’ı etkilemedi. Bu kriz, aynı zamanda İspanya ve Portekiz gibi İberya Yarımadasındaki ülkeleri de sarstı. Kemer sıkma politikaları, Yunanistan örneğinde olduğu gibi bu ülkelerde de, bu politikalara karşı çıkan kesimler doğurdu. Syriza’nın seçilmesi, AB içerisinde sol partileri harekete geçirdi. İspanya’da Podemos ve Portekiz’de Livre, Syriza benzeri adımlar attı.[1]

Portekiz Başbakanı Coelho’nun bu konuyla ilgili yaptığı açıklama oldukça önemliydi. Coelho; “Portekiz ve İrlanda, 2010’da yaşananların tersine Yunanistan’da olanların olası olumsuz sonuçları karşısında umutsuz ve kaygılı değil” dedi. Bu demeci destekler bir açıklama olarak İspanya Ekonomi Bakanı Luis de Guindos şunları söyledi: “Yunanistan’ın avrodan çıkması halinde İspanya’nın bir risk planına ihtiyacı olmaz. İspanya’nın dışarıdan gelebilecek herhangi bir riske karşı hazırlığı mükemmeldir”.[2] Portekiz ve İspanya’nın mevcut karar alıcıları, Yunanistan’daki referandumun ülkelerine etkisinin olmayacağı yönünde hemfikir fakat muhalefet ve özellikle sol kanat açısından Yunanistan’daki referandum sonuçları farklı bir anlam ifade edecek. Referandum sonucu, Avrupa Parlamentosunda ve AB içerisinde gelişmekte olan uç siyasi oluşumların zeminlerini sağlamlaştırması adına önemli bir gelişme olabilecektir.

Oxi ya da Nai?[3]

Yunanistan’da 2008’den bu yana birçok başbakan geldi ve gitti. Seçimler artık halk için anlamsız bir hale geldi. Tsipras’ın referandumda “evet” oyu çıkması durumunda istifa edeceğini açıklaması, Yunanistan ya da AB için iyiye işaret değildir. Tsipras’ın istifası, bir anlamda Yunanistan’daki siyasal istikrarın sonu anlama gelecektir. Referandum, Yunanistan’ın AB’den ayrılışı için sunulan “evet” ya da “hayır” kararı ile ilgili değildir. Bu, İngiltere Başbakanı David Cameron’un halka sunduğu referandumdan farklıdır. “Evet” sonucu ile birlikte Syriza Hükümeti büyük bir yara alabilir ve Altın Şafak gibi milliyetçi partilerin zemin kazanmasına yol açabilir.[4] “Hayır” oyu, Syriza’nın halk üzerindeki desteğini gösterecek önemli bir çıktı olacaktır. Ve bu sonuç ile Troyka’ya[5] önemli mesajlar gidecektir.

.

Şahin KESKİN

Yazarın diğer yazıları için tıklayınız.

_________________________________________________________________

[1] Bruno Horta, A Portuguese Syriza? Lefist Parties Aspire to Greek Model”, https://euobserver.com/beyond-brussels/127421, (2.07.2015).

[2] “Yunanistan Krizi Domino Etkisi Yaratabilir mi ?”, Euronews, 2.07.2015, http://tr.euronews.com/2015/07/02/yunanistan-krizi-domino-etkisi-yaratabilir-mi/, (2.07.2015).

[3] Yunanca, evet ve hayır. İlgili haber için bkz. Lubica Schulczova, “OXI or NAI? What Will Greeks Decide in Referendum”, 30.06.2015, http://wbponline.com/Articles/View/49740/oxi-or-nai-what-will-greeks-decide-in-referendum, (2.07.2015).

[4] Nicholas Sambanis ve Ioannis Galariotis, Is GREXIT a threat to Greece’s security?, 03.05.2015, http://www.washingtonpost.com/blogs/monkey-cage/wp/2015/05/03/is-grexit-a-threat-to-greeces-security/, (2.07.2015).

[5] AB, IMF ve Avrupa Birliği Merkez Bankası.

Şahin Keskin Hakkında

Şahin KESKİN: (Niğde) Niğde doğumludur. Atatürk Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü (2013) mezunudur. Yüksek lisans eğitimini, Dokuz Eylül Üniversitesi Avrupa Birliği Anabilim Dalı’nda Avrupa Birliği programında "Ukrayna'daki Kriz ve AB-Rusya İlişkileri" başlıklı tez ile tamamladı (2015). Aktif katılım göstermiş olduğu birçok kongre, konferans ve sempozyumda tebliğler sunmuş; çeşitli akademik ve yerel gazetelerde yazıları yayınlanmıştır. İlgi alanları arasında; başta Avrupa Birliği olmak üzere, Ukrayna ve Rus Dış Politikası bulunmaktadır.

Yorum Ekleyebilirsiniz


%d blogcu bunu beğendi: